CUMHURBAŞKANIMIZ DAHİL HEPİMİZ SUÇLUYUZ!

Bilinip itiraf edilemese de Türkiye’de ekonomiyi çökerten ve milletimizin belini büken borca dayalı para ve faiz sistemidir.

SUÇLU YALNIZCA CUMHURBAŞKANI DEĞİL, CAMİAMIZDIR

Bunun görünür baş sebebi de sayın Cumhurbaşkanımızdır. Ama yalnızca O değildir. Baş sebep olmakla birlikte, payı yüzde onu geçmez.

SUÇLU:

Diyanettir.

Bankalaşan faizsiz finans kurumlarıdır.

Müsiad ve benzeri kurumlarımıza vücut veren kredi dilencisi iş adamlarımızdır. Faizini milletimize ödeterek büyüyen Ülker gibi sözde mukaddesatçı kurumlardır.

Ak Partinin meselesiz, yalnızca parmak kaldıran bilinçsiz milletvekilleridir. Ali Babacan ve Ahmet Davudoğlu gibi gerçekleri hâla görüp dile getiremeyenlerdir.

İmanları şüpheli ilahiyatçı akademisyenlerdir. Nasıl bir ülkede yaşadıklarını dahi bilmeyen ama halkın yardımlarını sömüren  Kur’ân ve Sünnet bilmez cemaat ve tarikatlerdir. Manen ölü medreselerdir.

Yani bizleriz. Ama Bizim  payımız yüzde otuzüçü geçmez.

ASIL SUÇLULAR OSMANLI KÖKENLİ BATICILAR VE TAKİPÇİLERİDİR

Asıl büyük suçlular Batıcılardır. İlk Batıcıları yetiştirerek devrimleriyle üstümüze salan Osmanlıdır. İnsanımızı çürüten laik düzeni bile ülke sömürüsüne aracı kılan ne idüğü belürsüzlerdir.

İlme değil Batı’ya tapar üniversitelerimiz, aydınlarımız(!) anlı şanlı ekonomistlerimizdir(!)

Sekülerizme tapan ve milletimizle arasında bariyerler koyan CHP ve benzerleridir.

Sistemi sorgulayacağı yerde Ankara’dan hak dilenen sendikacılarımızdır.

Milletimiz aleyhine maddeten ve manen fonlanan medyamız ve komedi konusu olan bir kısmı üryan köksüz  sanatçılarımızdır.

Ve de en önemlisi Türkiye’nin temel sorununun sistemsel değil kişisel olduğunu, iktidarın veya muhalefetin kadro değiştirmesiyle düzelebileceğini sanan gafleti derin bütün kişilerdir; milletimizdir.

ANLAŞILAN EMPERYALİZM MÜSLÜNMANLARI KULLANACAK

Biz bu tespitleri yarım asırdır yapıyoruz.

Batıcı Kamâlistler eliyle İslam  ve tarihle bağlarımızı kestiren  Emperyalist Batı,  Ülkemize yıkıcı darbesini, millet tabanı olan fakat İslam adına ADALET ve MERHAMET devrimi yapacak bilgi ve bilinci olmayan Müslümanlar eliyle vurmaya/vurdurmaya  kararlıdır.

İslam’a bir hayat düzeni olarak yönelemeyecek Müslümanların AK Partisi eliyle sistemle bütünleşmekten öte yapacakları bir şey yoktur.

Bizi yeniden hüzünlendiren ve bu satırları yazmamızın sebebi, odatv’de yayınlanan  “NAS” BUNU MU DİYORDU? başlıklı yazıdan aldığımız bölümdür.

(Nas: İslam’ın kaynaklarını oluşturan Kur’ân ve Sünnet’in kural/hüküm içeren metinleri)

Gerçek niyetlerini bilmiyoruz ama haklı olarak “Bizi alay konusu eden” bu yazıyı yaratılış çizgisi doğrusunda yazan ve yayınlayanlara teşekkür ediyor ve Rabbimden hidayetler diliyorum.

“NAS’ BUNU MU DİYORDU?

Günümüzde ise ekonomiler eski toplumların tersine para, borç ve faiz üzerine kurulmuştur. Zaten “kapitalizm” adı da oradan gelmektedir. Keynes, faizin ve sermaye birikiminin çağdaş ilerlemenin temelini oluşturduğunu söyler. Para artık sadece değişim aracı değil ekonomiyi canlandıracak, hızlandıracak bazen de yavaşlatacak bir ekonomi enstrümanıdır. Bugünkü toplumlarda faizin müşterisi yoksul insanlar değil tersine zenginlerdir. Şirketler, holdingler, iş insanları, milyonerler, milyarderlerdir. 

Ama nasıl oluyorsa bizim ülkemizde İslam’ın (ve diğer öğretilerin) yoksulları korumak için getirdiği faiz hassasiyeti zenginlere avantaj sağlamak için istismar edilmiştir. Onlara piyasa koşullarına göre ucuz, çok ucuz kredi verip toplumun yüzde 1’ini oluşturan bu kesimin ülkedeki zenginliklerin yüzde 50’sinden fazlasına sahip olabilmesi sağlanmıştır. Elbette ki ne İslam’la ne de herhangi bir insani öğretiyle ilgili olmayan bu uygulamanın finansmanı da bu kararları alanların kendi cebinden değil büyük çoğunluğu yoksul olan herkesin ödediği vergilerle yapılmıştır.

Bu arada parası olanlar kur korumalı hesaplarla ve yine tamamen İslam dışı kaygılarla güvence altına alınırken emme-basma tulumbada şimdi sıra yoksulları enflasyonla daha fazla ezmeye gelmiştir. Şimşek ve Erkan’ın bugünkü misyonu özetle budur. Daha önce yapılan düşük faizle zengini daha fazla zengin etme operasyonu din kurallarıyla nasıl savunulamaz ise bugünkü yoksulu daha da yoksullaştırma stratejisi de ekonomi bilimine ait kurallarla haklı gösterilemez. Her iki yaklaşım da aynı ilkelliktedir.}

İSLAM İLE FITRAT (İNSAN DOĞASI) ÖRTÜŞÜR

Alıntılan satırların benzerini Ali Rıza Demircan İslam-Fıtrat doğrultusunda defalarca konuştu ve yazdı. Hocadır denildi, aldırılmadı. Bakın şimdi de insanlar Fıtrat doğrultusunda yazıyor.

Anlayana sivri sinek saz.

ALİ RIZA DEMİRCAN

EKONOMİSTLER BİZİ ALDATIYOR