‘Ayşe Arman ve akla aykırılık’

Allah, Alemlerin Rabbidir. Her bir varlığı evrim çizgisinde yaratmıştır ve yaratmaktadır. Mesela; İnsanın ana rahminde ki oluşumu, gelişimi, doğumu, çocukluluk ve olgunluk dönemleri de evrim çizgisini izlemektedir. Ama türler arasında sıçrama yoktur, görülmüş/izlenmiş de değildir. İnsanlığın bilinen tarihinde böyle bir olay yaşanmamıştır. Mirathaber.comsitemiz için Hürriyet’e nazar ederim. 21 Mart 2017 tarihli Hürriyett’e Ayşe Arman’ın “Evrim Teorisini Müfredattan Çıkarmak Akla Aykırı” başlıklı yazısı dikkatimi çekti. Sayın Ali Alper’le konuşmayı içeren yazıyı okuyunca “tam da akla aykırı bir yazı” demekten kendimi alamadım.

Biz Allah’a iman temelinde ilmî çalışmalar yapan bütün ilim adamlarımıza saygılıyız. Çünkü araştırmaya konu her varlık Rabbimizin yaratığıdır ve ilmi çalışmalar imanımızı pekiştirir. Maddi varlıkların yaratıcısı, insanın halıkı olan Allah olduğu için ilmî verilerle İslâm arasında çelişki olmaz. Çelişki görülüyorsa ilgili konuyu ya İslâm’ın ana kaynağı olan Kur’ân’dan öğrenemeyişimizdendir ya da teorilerin ilim diye ortaya konmasından kaynaklanmaktadır.

Ali Alper ilim adamı gibi konuşacağı yerde örneği çokça görülen sıradan muhalif bir siyasî gibi konuşarak şöyle diyor:

“Aslında meselenin özü bilimsel düşüncenin, eğitimden, ortak değerlerimizden ve kültürümüzden tamamen çıkarılmaya çalışılması. Bu çok çok ciddi bir problemdir. Eğitimde, bilim açısından 60’lı yılların çok daha gerisine düşüyoruz…”

Bu ifadeler bir ilim adamına yakışır mı? Yakışmaz da bununla da yetinilmiyor.

Evrim teorini çürüten pek çok bilim adamı varken bu teoriyi bize bilimsel bir veri gibi sunuyor.

Ayşe Arman’ın, “Peki bizim günlük hayatta kullandığımız “teori” ile bilimsel anlamdaki “teori” aynı şey mi?” sorusuna cevaben de şöyle diyor:

“ Hayır! Bilimdeki teori, günlük hayattaki gibi spekülasyona açık bir şey değil. Defalarca deneylerle ve gözlemlerle sınanmış, kanıtlanmış bir şey…”

Bir daha anladım ki kişisel görüşlerini ilmî hakikatlerin önüne geçirenler ilim adına cehalet sergileyebiliyorlar. Kanıtlanmış bir görüş ilim değil de nasıl teori olur? Teori ise nasıl kanıtlanmış olarak nitelenebilir?

İlgili bir yazımdan alıntılar yapmadan ifade edeyim. Genel kabul görmese de İslâm ilahiyatçıları arasında Allah’ın ilk insanı ve eşini topraktan yaratılan bazı varlıklardan evrim yoluyla halk ettiğini ileri sürenler varsa da biz bu görüşte değiliz.

Şimdi konu ile ilgili özet değerlendirmemize geçebiliriz:

Evrim teorisi adı üstünde teoridir. Bilimsel bir niteliği olmadığı da bilim adamları tarafından kanıtlanmıştır.

Bu teorinin İlim adına hâlâ savunulur olması tam bir ilkelliktir ve akla aykırılıktır. Bilime inanan insanlar için bir teorinin dışlanması kaygı sebebi olabilir mi?

Allah, Alemlerin Rabbidir. Her bir varlığı evrim çizgisinde yaratmıştır ve yaratmaktadır. Mesela; İnsanın ana rahminde ki oluşumu, gelişimi, doğumu, çocukluluk ve olgunluk dönemleri de evrim çizgisini izlemektedir. Ama türler arasında sıçrama yoktur, görülmüş/izlenmiş de değildir. İnsanlığın bilinen tarihinde böyle bir olay yaşanmamıştır.

İnsanın yaratılışı dâhil Allah’ın yaratma kanununda bir değişiklik yoktur. Mesela yaratılışı kendine özgü olsa da ilk insan nasıl topraktan yaratıldıysa bu gün de topraktan yaratılmaktadır. İnsan vücudunda oluşan meni ve yumurta toprak kökenli maddelerin ürünü değil midir?

Biz burada, yaratılışın dünya hayatındaaynı ilahi yasalar çizgisinde tekrarlandığına Kurân’ın kullandığı İADE kavramıyla işaret etmek ve bu kavramın kullanıldığı âyetlerden birinin anlamını sunmakla yetiniyoruz:

“Allah’ın yaratmayı nasıl başlatıyor olduğunu ve bunu nasıl İADE ettiğini (aynen tekrarladığını görür gibi bilmediler mi? Şüphesiz bu ilk defa yaratma ve İADE işlemini yapmak Allah’a kolaydır.” (Ankebût 19)

https://www.mirathaber.com/ataturkculuk-ve-evrim-mufredattan-cikarildi-6-111h.html

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi