islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
22°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
22°C

Bakabilir Miyim, Nasıl Çıktım?

Genç kadının elinde bir akıllı telefon var. Teyzenin resim çekilme isteğinin neticesi bu durum. Genç kadın birkaç saniye sonra anlıyor yaptığı hatayı, resim yerine video çektiğini. Mahçup bir şekilde özür diliyor.

Bakabilir Miyim, Nasıl Çıktım?
21 Haziran 2021 09:31
A+
A-

Ender Ekim

Vapurdayım. Üsküdar’dan Eminönü’ne, kaydıraktan kayan bir çocuk çaresizliğinde seyrediyorum. Martılar komşumuz. Dalgalar mı vapuru dövüyor yoksa vapur mu dalgalara yön veriyor karar veremiyorum. Bulutların arasından zaman zaman sıyrılan güneş masum bir tebessüm bırakıyor yeryüzüne.

Kendime, sakince İstanbul’u izleyeceğim, boğaz manzarası ile boğazıma kadar huzura talip olacağım bir köşe seçiyorum. Tabi benimkisi sadece bir arzu. Boş koltuklar hemen doluyor. Benim yanımdaki koltukta öyle. Önce umursamıyorum. Ama onlar bana umursamaz davranma hakkı tanımıyorlar.

Dağılan dikkatimi tekrar huzura odaklayabilmek adına haftalardır çantamdan çıkartmadığım günlüğümü alıyorum elime. Niyetim onunla barışmak. Bir entelektüel edasıyla dolma kalemimi cebimden çıkartıyorum. Yazmak üzere elime aldığımda bir miktar mürekkebi elime kusuyor. Adeta içini döküyor bana. Kalem oynatmayalı ne de çok oldu. Düzensiz, disiplinsiz bir hayatın diplerinde savrularak geçiyor günlerim. Bana içini kusmayacak tek bir varlık yok sanırım etrafımda. Kalemden dökülen hakikat insana ne de zor geliyor…

Tam da arzu ettiğim hesaplaşma başlamışken, boğazın ortasına adalet divanı kurulmuşken hemen yanımda karşılıklı oturan iki kadının sürekli yer değiştirmesi ile divan dağılıyor. Bir tanesi üniversite çağında. Diğeri ise çok daha yaşlıca. Belki kırkında belki ellisinde. Genç kadın teyze diyerek hitap ediyor her cümlenin sonunda. Bir bacağım diğerinin üzerinde, elim çenemde ve gözlerim boğaza mimlenmiş, bir dedektif edasıyla aralarında akrabalık bağı olmalı diye geçiriyorum içimden, yaşına hürmeten teyze deme ihtimalini umursamayarak.

Genç kadının elinde bir akıllı telefon var. Teyzenin resim çekilme isteğinin neticesi bu durum. Genç kadın birkaç saniye sonra anlıyor yaptığı hatayı, resim yerine video çektiğini. Mahcup bir şekilde özür diliyor. Belki de minik gibi görünen bu hata sebebiyle arka fonda Ayasofya görülmüyor. Kadrajdan Galata yahut Kız Kulesi kayıp gidiyor. Bu hatayı telafi etmeli genç kadın. Ses tonundan tavırlarına kadar bu çabası sezilebiliyor dışarıdan. Birkaç resim çekip telefonu teyzesine uzatıyor. Teyzenin suratı asık. Anlıyor genç kadın. “Dilersen cama yaklaş teyze” diyor, yılmadığını, pes etmediğini ona belli etmek gayesiyle. Teyze onay mahiyetinde başını sallıyor. Vakur hareketlerle cama yaklaşıyor yani benim tam karşı koltuğuma. Bir an göz göze gelsek de güzel bir resim çekilme hedefi onun bakışlarını tekrar telefonun arka yüzündeki küçük kare bölüme sabitliyor. Gözlerini bile kırpmadan genç kadının parmaklarından çıkacak sanat eserinin umudu ile bekliyor.

İlk kırdığı pot sebebiyle olsa gerek genç kız yine memnun değil çektiği resimlerden. Işığın yetersiz olduğundan dem vuruyor. Nazik bir rica ile yer değiştirmemizi talep ediyor. Bu iki kadın cam kenarındalar artık. Bense boğazın üzerinde dalgalara uzak düşüyorum. Güneşe göre açısını ayarlıyor genç kadın. Vapur kıyıya yaklaştıkça telaşı ve gayreti artıyor. Teyzenin yüzündeki belirgin endişe memnuniyetsizliğin ifadesi. Genç kadın dar alanda oluşturabileceği tüm açılardan denemelerine devam ediyor. Tüm çaba daha güzel bir resim için, daha güzel görünmek için…

Rıhtıma yaklaştıkça dalgalarla bir daha kavuşamayacağımı anlıyorum. Çantamı sırtıma geçiriyorum. Omuz başlarımda kayıt halindeki melekler geliyor aklıma. Göz göze geliyoruz zihin dünyamda. Bakışlarım düşüyor yere, yüzüm kızarıyor.

Tekrar çekebilir miyiz Allah’ım? Sanırım çok çirkin çıktım!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.