Ak Parti’ nin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçirdiği yasa teklifi ile devlete ait Türkiye Kalkınma Bankası, BDDK denetiminin dışına çıkacak ve Bankacılık Kanunu’nun kredi kurallarına göre davranmak zorunda olmayacak. Cumhurbaşkanının talimatıyla bu banka hareket edecek.
Millete karşı direk sorumlu olan Başkan, eğer kontrol edemediği ve bu kontrolsüzlüklerle sürekli finans piyasasında, dışsal katkılarla beraber, milli amaçları sabote eden bir bankacılık düzeneği işliyorsa, Başkanın yetkilerini bu alanda da kullanması kaçınılmazdır.
Yarın halkın karşısına çıkıp, halka mevcut ekonomik durumla ilgili hesap verecek olan milli iradeyi temsil eden tek sorumlu Başkan olacaktır. Başkanın bu konuda önünde hiç bir engel yoktur, bahanesi de olmayacaktır. Millet Başkana bu sorumluluğu verdiği halde, elini şuradan çek buradan çek kimse diyemez.
Görünen bir gerçek var ki o da finans sektörü, siyasi sorumlu olan milli iradeyi hiçe sayıp, ekonomiyi faizle sürekli bozmaktadır. Faize müdahale etmeye çalışan Başkana finans sektörü yaptıkları finansal işlemlerle zaten savaş açmıştır.
Ringe Başkanı çıkaracaksınız, elini kolunu bağlayacaksınız, rakibi kurulu faizci finans sistemide istediği gibi vuracak öyle mi? Maalesef bugün ki durum budur.
Bunun için Türkiye Kalkınma Bankasının, BDDK dışında tutularak, kalkınmaya yönelik bir yeni yapılanmayı, mevcut sistemin dışında tutma çabasını destekliyoruz. Burada önemli olan, işleyen faizci banka düzeneğinden bir parça kopartarak, kalkınmaya yönelik bağımsız hareket edebilme kabiliyetinin kazandırılmasıdır. Bu bankanın yeni özerk yapısı oluşturularak kesinlikle tabana yönelik hazırlanması lazım. Üretimi faizden kurtarmanın güçlü bir adımı böyle olabilir.
Faizci finans sisteminin başında Merkez Bankası gibi özel bir AŞ’nin bağımsızlığını savunacaksınız, ama seçilmiş milli irade temsilcisinin kalkınmaya yönelik; Türkiye Kalkınma Bankasını yeniden yapılandırmasına, Başkanın direk sorumluluğuna itiraz etmek doğru değildir.
Burada bizce çok önemli olan Başkanın şunları yapmasıdır;
1.Türkiye Kalkınma Bankası, denetleme ve düzenleme yetkisi bağımsızlaştırılıyorsa, ülkenin kalkınmasında özel görevlerle yetkilendirilmelidir.
2.Bu özel görevler, daha önce kamuoyuna açıklanmış planların dışında paralel yürütülerek bağımsız hareket etmelidir.
3.Türkiye Yatırım Kalkınma Bankasının Başkanın kontrolünde bağımsız olarak hareket edebilmesi için; maliyetsiz sermaye üretim kabiliyetiözel yasal düzenlemesiyleyle kazandırılmalıdır. Bu son derece önemli olup banka gücünü buradan alacaktır. Bunun nasıl yapılacağı çok rahatlıkla detaylandırılabilir.
4.Tarım ve hayvancılık başta olmak üzere ivedi biçimde bölgesel kalkınma planları köyden bölgeye kadar yapılmalıdır. Daha önce benzer yarım kalmış tüm projeler model içerisinde planlamaya dahil edilmelidir.
5. Bölgesel kalkınma planları mikro düzeyden makro düzeye bir bütünlük içinde yürütülmelidir. Devlet bu planların gerçekleşmesinde hazine arazilerini, tarım arazilerini seferber etmelidir.
6.Türkiye Kalkınma Bankasının özerk yapısı ile yeni oluşturulmuş ödeme biçimi, Türkiye’de direk üretime endeksli, üretimi besleyen yeni bir faizsiz finansal model şeklinde tasarlanmalıdır. Bu çok rahatlıkla yapılabilir.
7. Uygulamanın gerçekleşmesi ve faizsiz bir model olabilmesi için, mevcut kullanımdaki paranın kullanılmaması şarttır. Örneğin sektörel bazda düşündüğümüzde üretim biçimlerini, ‘’sektörel bazda fonlama biçimi‘’yapılandırılıp sektörlerin finansman modelleri oluşturulabilir.
8.Taban Ekonomisi doğal bir ekonomik model olduğundan, tüm sektörlerin finans ihtiyacını kendi iç bünyesinde kurgulayarak, ülke genel ekonomisini ilgilendiren bir faizsiz bölgesel model olarak da uygulanabilir. Eğer merkezi olarak bunu yapmakta güçlük çekiyorsanız, köyden bölgeye sektörel kalkınma şeklinde uygulayabilirsiniz.
9.Türkiye Kalkınma Bankası, gerçek bir kalkınmayı gerçekleştirebilmesi için, varlık nedeni olan sermaye finansman özelliğini, önerdiğimiz yeni ekonomik model içinde gerçekleştirirse, ülke kalkınmasında çok ciddi bir adım atılmış olunur.
10.Asıl olan maliyetsiz doğrudan üretim finansal modeldir. Finansal bu düzenlemenin üretimi gerçekleştirmesi için biz buna Tabanda üretim olan, Taban Ekonomisi diyoruz.
Türkiye’de bankalar sektörel toplamı olarak; Mevduat bankaları, Kamusal Sermayeli Bankalar, Özel Sermayeli Bankalar, Yabancı Bankalar, Kalkınma ve Yatırım Bankaları olarak tasnif edildiğini görüyoruz.
Bankaların varlık amacı isimlerinde de göreceğimiz gibi ekonomiye finansal düzenlemelerle katkı sunmak. Başka bir ifadeyle bankaların aslı görevi; toplumun refah düzeyini arttıracak, adil biçimde toplumda mal ve hizmet dağılımı sağlayacak finansman desteğini yapmaktır.
Siyasilerimizin bir birini itham edeceğine, finansal sistemdeki bankacılık işleyiş düzeneğine itiraz etmesi daha isabetli bir karar olarak milletin yararına olacaktır.
Türkiye Kalkınma Bankası, Başkanın eliyle yeni faizsiz finans modeli olarak tüm Dünya için örneklik teşkil edebilir.
Küresel finansın en büyük korkusu da budur.
Selam ve dua ile…
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi