‘BİZLER ZATEN ALLAH’A AİTİZ VE SONUNDA HEPİMİZ ONA DÖNECEĞİZ’

Kiminin üzerinden afeti alarak, kiminin üzerine afeti salarak imtihan eden Rabbim!
Bizleri imtihanları hakkıyla veren muttakiler eyle.

Libya’nın doğusunda etkili olan Daniel Kasırgası’nın Derne, Bingazi, Sousse, Al-Marj ve Bayda’da yol açtığı sel felaketinde can kaybı her geçen gün artmaya devam ediyor.
Libya Kızılay’ı, ülkede yaşanan sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısının 11 bin 300’e yükseldiğini açıkladı. Şu an bu rakam nerelere evrildi bunu ancak zaman gösterecek fakat bildiğimiz bir şey var ki gözyaşımız haşyetten ve merhametten durmuyor kaynayıp akıyor.
Akdeniz’den gelen Daniel Fırtınası için Türkiye’nin Adana, Antalya ve Mersin bölgelerine uyarı yapılmıştı, fırtına son anda yön değiştirerek Libya’yı vurdu.
Rabbimiz kudreti, inayeti ile irade buyurdu. Akdeniz kıyılarına hızla yaklaşan ve Adana ile Mersin’e vurmaya yol alan Daniel Fırtınasına emri yüklendi. Fırtına menzil değiştirdi ve Libya bu doğa afeti ile imtihan edildi.
Bakara Suresi 155. ayeti celile bize bunu böyle öğretti.
Andolsun ki sizi bazen çetin korkularla, bazen açlık ve yoksullukla, bazen de servetinizi, sağlığınızı ve ürünlerinizi elinizden alarak imtihân edeceğim.
Sabredenleri müjdele!

Derne Belediye Başkanı Abdulmenam al-Ghaithi yaptığı açıklamada, selde hayatını kaybedenlerin sayısının 18-20 bini bulabileceğini belirtmiş, “Cansız bedenleri çıkarma konusunda uzman ekiplere ihtiyacımız var. Enkaz altında ve suda çok sayıda cansız bedenin bulunması nedeniyle şehre salgın hastalık bulaşmasından korkuyorum.” ifadelerini kullanarak afetin ne denli feci bir bilançosu olduğunu Mübin şekilde anlatıyor. Acı ve merhameti ta derinimizde hissetmemek mümkün değil.

Öte yandan Derne’deki sel felaketi iki barajın çökmesinden kaynaklanmış, 30 milyon metreküpten fazla su şehre dağılmıştı. Ve suyun artık bir demir yumruğa dönüşen basınç kuvveti etkisi ile oluşan bu korkunç yumruk, sadece binaları vurmayacak. Mikropları ve canını teslim etmiş cenazelerin biyolojik döngüde başkalaşıma girerek toksik atığa dönecek olan tabi organik atıklarını, kanalizasyon şebekelerinin yerüstüne çıkması dahilinde oluşacak toksin ve gazlar ile salgın hastalıklara dair tüm ölümcül darbeleri ile vuracak görülüyor. Acı ve zahmete karşı Rabbim Bakara suresi 156. ayeti celiledeki bizden beklenen halis duruş ile durmayı Rabbim nasip etsin. O duruştur ki:
‘’O sabırlı müminler ki, başlarına bir imtihan olarak üzücü bir olay geldiği zaman:
‘Bizler zaten Allah’a aitiz ve sonunda hepimiz O’na döneceğiz. Sahip olduğumuz bütün nîmetler bize Allah’ın emânetidir ve istediği zaman elbette geri alacaktır!’ derler.’’
Ya ilahi! Sen merhametinle kapla insanlığın ve müminlerin göğünü.
Kiminin üzerinden afeti alarak, kiminin üzerine afeti salarak imtihan eden Rabbim!
Bizleri varlıkta da, darlıkta da, afette de, esenlikte de imtihanları hakkıyla veren muttakiler eyle ve biz de bu ilahi tercihin bize sunduğu devam eden hayatlarımız, refahlarımız, alıp vermeye devam ettiğimiz nefeslerimiz ile imtihan edildik.
Adana ve Mersin’e ilerlerken yön değiştirip Libya’yı vuran Daniel Fırtınası
‘’Libya’da sel felaketine neden olan Daniel Fırtınası yön değiştirmeyip Türkiye’yi vursaydı ne olurdu?’’ sorusuna bilir kişiler şu cevabı veriyor:

📍Akdeniz’den gelen Daniel Fırtınası için Türkiye’nin Adana, Antalya ve Mersin bölgelerine uyarı yapılmıştı, fırtına son anda yön değiştirerek Libya’yı vurdu

📍Fırtına Türkiye’yi vursaydı en çok Çukurova bölgesi etkilenecekti

📍Akdeniz’le birleşen Seyhan Nehri taşacak, taşkınla birlikte Seyhan barajı çökecekti

📍Uzmanlar bölgedeki barajların alt yapısının kasırga ve fırtınalara uygun olmadığını söylüyor

🔴Fırtına sonucunda ülkemizde de Libya’dakine benzer kayıp ve zararlar olabilirdi.
İçimizdeki pek çok kişi ve maalesef daima kötülüğe davetiye çıkaran nefsimiz, yaşadığı hayatta kendine verilen nimetin dış dünyasındaki seyrine o denli kapılmıştır ki, kendi içinde olup biten şükürsüzlük , sabırsızlık, nankörlük, azgınlık gaflet gibi hallerinden tamamen habersiz yaşayıp gidiyor. Aynı bedelleri ödese idik diye ellerinin arasına başını alıp düşünen olmak ne büyük nimet iken zahirdeki kafasını meşgul eden ve takıntıya dönüşen küçücük dertleri ile vesveseye aldanıp batıni hallerindeki yoksun ve zayıf kalmış kalbini farkına dahi varamıyor. Bizler yeteri kadar beyazlamayan, dağılan, dökülen çamaşırların ya da zarar görmüş ticaretin, tırnağı kırılan evladın derdine düşerken karşı tarafta çamurdan seçilen kıyafetin, cesedi bulunamayan evladın, ecdadın derdinde.

Mutsuzluktan umutsuzluğa giden sürecini okuyamayan insanın halini Prof. Dr. Sadettin Ökten ne güzel anlatıyor:
‘’Saadet, kalbin aradığı muhabbettir. Kalp muhabbeti arar, muhabbeti bulamadığı zaman kalp zayıf olur. Zayıf olan kalbi de hiç kimse diriltemez.‘’ Diriliş için uyanış gerek. Uyanık olmak gerek. Nizami istikamet gerek.
Sadi Şirazi Hazretlerinin buyurduğu gibi “Eskiden görünüşte dağınık ama iç dünyası derli toplu insanlar vardı oysa şimdikilerin dış görünüşü derli toplu ama iç dünyaları dağınık.” Dağılan iç dünyalarımızı toparlamak gerek.
Bizler ruhlarımızın ve idraklerimizin ara ara uyanışı fakat kalıcı olarak o hali koruyamaması zaafında tıpkı ‘’Narkolepsi’’ hastası gibi davranış sergiliyoruz. Narkolepside beynin uyku ve uyanıklık döngüsünü düzenleme yeteneği kısıtlanır. Yapılan araştırmalarda narkolepsi hastalarında beynin hipokretin adındaki kimyasalı yapmakta zorlandığı fark edilmiştir.
Hipokretin, bireyin beyninde uyanıklığı ve REM uykusunu düzenlemeye yardımcı olan önemli bir nörokimyasaldır. Bu durumda hasta olan kişi gayet bilinçli canlı ve dinamik bir varoluş içindeyken bir anda uykuya dalar gider. https://www.instagram.com/reel/Cw7yaKotPXB/?igshid=MWZjMTM2ODFkZg%3D%3D

Elbette erdemlerimiz ve kusurlarımız tıpkı kuvvet ve madde gibi ayrılmaz ikilidir. Ayrıldıklarında insan bir hiçtir fakat insanlar birbirlerini hırsızlamak, harcamak, öldürmek gibi vahşi eylemleri sürdürdükleri müddetçe egolar vahdetin, tevhidin önünde prangalar vurdukça insani gelişimin önü kapalıdır. İnsan ne için yaşar, çalışır? Rabbine kullukta samimi, insanlıkta birinci, öncü ve erdeme dair her çalışmasında gelecek nesiller için temel olacağı bilinci ile çalışır. Yaşar, umut eder ve tutunur.
Küçücük bir çocuk Libya sokaklarında. Masum, zayıf ve kimsesiz. Yedi başlı ejdercesine saldıran sel sularına dayanmak için bir ağaca sımsıkı tutunmuş. Her yanı çamur ve tir tir titriyor. Annesi nerede, babası, amcası, dedesi, halası, teyzesi, kardeşleri nerede? Kim bilir ki belki de hepsine sular binek, çamur kefen olmuş da götürmüş berzah alemine. Bir el uzandı tuttu yavrucağı ve kucakladı birisi onu. Rabbi bırakmasın ebeden ikisinin elini…
https://www.instagram.com/reel/CxPYA_TND6Y/?igshid=NmQ4MjZlMjE5YQ%3D%3D

Libya’nın doğusundaki Temsilciler Meclisinin (TM) atadığı hükümetin Sağlık Bakanlığı, arama kurtarma ekiplerinin sel felaketinden 96 saat sonra iki kişiyi kurtardığını duyurdu. TM’nin atadığı hükümetin Sağlık Bakanlığından konuya ilişkin açıklama yapıldı. DERNE’DE 2 BİNDEN FAZLA KİŞİ DEFNEDİLDİ.
Libya’nın doğusunu vuran sel felaketi nedeniyle Derne kentinde hayatını kaybeden 2 binden fazla kişinin cenazesi toprağa verildi.
Bu yaralar insanlık seferberliği ile sarılır ve şifa bulur. Rahman buyuruyor ki:
❝…Muhakkak ki iyilik edenlere Allah’ın rahmeti çok yakındır.❞[A’râf Suresi, 56] Bu rahmeti bizden esirgemesin Mevlam.
Kurban olurum Rabbimin yoluna ve anam babam feda olsun habibi Resulullah’a as. Ne güzel de anlatmış bize unuttuğumuz gerçeği rahmet elçisi Hz.Muhammed sav:
.❝Dünyada (kimsesiz) bir garip gibi yahut bir yolcu gibi ol!❞[ Bûhâri, Rikâk, 3]
O vakit yolcu yolunda gerek ve yolcuya yakışır davranış sergilemek gerek.

Şu soruyu iyice sormak ve cevaplar üzerinde mertçe düşünmek gerekir:
Fırtınanın yön değiştirmesi bize iltifat, Libya’ya ceza mıdır?
Biz daha şanslı, Libya şanssız mıdır?
Biz kârda, onlar zararda mıdır?
Bakara Suresi 155. ayet’i celile bize bu soruların cevabını verdi ve böyle öğretti:
‘’And olsun ki sizi bazen çetin korkularla, bazen açlık ve yoksullukla, bazen de servetinizi, sağlığınızı ve ürünlerinizi elinizden alarak imtihân edeceğim.
Sabredenleri müjdele!’’

Rabbim ilmimizi, feyzimizi, idrakimizi artırsın.
Eksiğimizi kusurumuzu affetsin. Bizi Halim, Alim, Ganiy, Muğni ve Kuddus ismi ile arındırılmış halde tamamlasın.
Maddi manevi şifanın nurunu tamamlasın tüm üzerimize.
Selam; fani ve baki ömrümüzde ecdadımızın, bizlerin, ehlimizin, neslimizin ve sevdiklerimizin yurdu olsun…

Selam ve dua ile kalınız.

#sel #kasırga #afet #imtihan #kurtarma #libya #iyilik