islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5838
EURO
34,7766
ALTIN
2.511,56
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

Derdini Rehber Edinen Gençler Nasıl Yetiştirilir?

Derdini Rehber Edinen Gençler Nasıl Yetiştirilir?
9 Mart 2017 08:13
A+
A-

Hayatta erdemli ilkelerin, şahsiyetli duruşun önemini yeniden ortaya çıkaracak manevî rehberlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bu bağlamda mevcut sorunları sürdüren ve kronikleşmesine sebebiyet veren değil, dönüştüren ve çözümleyen ciddî çalışmalar yapmalıyız.

Sosyal değişimin, bir müspet, bir de menfî yönü vardır. Müspet değişim, toplumsal gelişmenin sağlandığının bir göstergesidir. Menfî değişim ise toplumun başta ahlâkî alanda olmak üzere bozulduğunun bir işaretidir. Yeni neslin yani gençlerin sosyal değişimi, her zaman toplumsal değişimin de motorudur. Yeni nesil de elbette değişiyor. Ama bu değişim, hangi istikamette kendisini gösteriyor? İyice materyalist bir dünyada “Her derde deva” arayan eski nesil gidiyor, “her derde veda” etmek isteyen yeni bir nesil geliyor.

Bu yüzden belki her gün tatlı kelimeler ve yeni vaatler duyuyor ama acı tecrübelerle yüzleşiyor ve hayal kırıklığına uğruyoruz. Her gün sözde olumlu çağrışımlar ortaya atılıyor ama gerçekte olumsuz görüntüler her geçen gün artıyor. Çünkü söylemle eylemin, teori ile pratiğin, tutum ve davranışların taban tabana zıt olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Günü kurtarma adına yeni cazip kelime ve kavramlar icat ediliyor, ümit vaat eden yeni fikirler ortalıkta dolaşıyor ve “çözüm” adına vaatler öne sürülüyor ama buna rağmen toplumsal çözülmenin önüne geçilemiyor.

Yeni nesil, gerçeklerle yüzleşmeksizin büyüleyici algı yönetimleriyle geçiştirilen ruhsuz bir hayatın mahkûmu oluyor. Doğru düşünme yöntemlerini bile tam bilmeyen gençlerimiz, sorunların doğru teşhisini bulmak için, vakit harcamadan doğruca tedavi peşinde koşuyor. Sadece hap çözümlerle ve palyatif tedbirlerle işin halledileceğini zannediyor. Bu durum, en fazla sosyal hayatta karşımıza çıkıyor ve bu ham yaklaşım, sorunları çözmek bir yana, mevcut olanları hem derinleştiriyor, hem de yenilerine davetiye çıkartıyor. Gençlerimizin düşünce ufkunda istikamet belirlemede sahipsiz ve rehbersiz kaldığı bir gerçektir. Çözümsüzlüğün kurbanı olan gençlerimiz, düşünce bunalımına veya isteksizliğine girerken, alkol ve uyuşturucu kullanmaktan da geri kalmıyor. Bunun yanında gençler arasında depresyon ilaçları kullananların sayısı hızla artmaktadır.

Gençlerimiz, evliliklerini ertelemekte, evlenenler ise aile hayatını sürdürememektedir. Yeni neslin sosyal ve manevî sorunlarının derinleştiğini görmek isteyenler, artan boşanmalara bir göz atabilir. Maddeyi önceleyip manadan uzaklaşan bu yeni nesil, en küçük derdi bir musibet/felaket gibi görmekte ve günlük sıkıntılara karşı mukavemet gösterememektedir. Derdini rehber edinmek bir yana günümüzün gençleri derdin yol açtığı acıların karşısında kolayca ezilebilmektedir. Hâlbuki acılarına dayanabildiğin kadar güçlüsün! Fıtrat ve maneviyat istikametinde aklını kullanabilen gençler ise, bâtıl düşüncelerin, ideolojik dünya görüşlerinin ve süslü sloganların insanlığın ne maddî, ne de manevî ihtiyaçlarını karışılabildiğini görecektir.

Bizim din ve kültürümüze uzak yabancıların çizmiş olduğu sosyal modellerle başarılı ve huzurlu olmak asla mümkün değildir. Bu anlayışla ne kadar imaj örneği sergilense, ne kadar propaganda yapılsa da sonuç maddî ve manevî doyumsuzluktur. Gençlerimizin zamana yenik düşen, reel politiğe esir olan, değer yargıları ile hareket etmekten uzak tutan eğitim sistemlerimizi ve hayat tarzımızı gözden geçirmeliyiz.

Bu açıdan hayata yeni mana yükleyecek, yüklenen yeni misyonun görevlerini layıkıyla yerine getirebilecek model insanlara ihtiyaç duyuyoruz. Hayatta erdemli ilkelerin, şahsiyetli duruşun önemini yeniden ortaya çıkaracak manevî rehberlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bu bağlamda mevcut sorunları sürdüren ve kronikleşmesine sebebiyet veren değil, dönüştüren ve çözümleyen ciddî çalışmalar yapmalıyız. Bu sorunları kolektif bir biçimde köklü manevî değerlerle çözmek isteyen iyi niyetli ve samimî liderlere ve kanaat önderlerine ihtiyacımız var. Eğer manevî esaslar üzerinden müşterek çözümler bulmak için gayret sarf edilmezse gençler, pasif ve umursamaz bir yığına dönüşecektir.

Devletin ve geleceğin sonunu hazırlayan en olumsuz göstergenin “nemelazımcılık” olduğunu bilen şuurlu Müslümanlar, zaman kaybetmeksizin insanlığın gerçek ihtiyaçlarına cevap verecek arayışlara yönelmek zorundadır. Toplumda sorumluluktan kaçmayan, sabırla tebliğ görevini yerine getiren şuurlu Müslümanlar var olduğu sürece yeni nesil de geleceğimize ışık tutabilecektir. Derdini rehber edinen yeni bir nesil istiyorsak çocuk ve gençlerimizin eğitim ve terbiyesinden sorumlu herkes, “çoban” olduğunu unutmamalıdır. Bu şuura sahip olmayan yetişkinlerin, gençlerimizden şikâyetçi olma hakları da yoktur. Öyle ise toplumsal dinamiklerimizi ve sosyal sermayemizi koruyan ve geliştiren bir gençlik ordusunun tesisi için, Peygamberimizin (sav) şu hadis-i şerifine kendimize rehber edinelim:

“Hepiniz çobansınız (rehbersiniz)ve hepiniz elinizin altındakilerden sorumlusunuz. Yönetici bir çobandır. Erkek, aile halkının çobanıdır. Kadın, kocasının evi ve çocukları için çobandır. Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlık yaptıklarınızdan sorumlusunuz.”(Buharî, Nikah, 91).

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.