islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5836
EURO
34,8316
ALTIN
2.411,21
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
24°C
İstanbul
24°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

Devlet Mekanizmasında Siyaset Ahlâkı İlkeleri Uygulanmalıdır

Devlet Mekanizmasında Siyaset Ahlâkı İlkeleri Uygulanmalıdır

Son dönemlerde devlet idaresinde siyaset dili, epey bozulmaya başladı. Bu durum, meclise de yansıyarak, şiddet içerikli görüntülerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Gerek politikada bozulan dil, gerekse siyasî şiddet, devlet idaresinin yozlaştığının da bir işaretidir. Bu siyasî yozlaşmaya karşı mutlaka bir tedbirin alınması gerekmektedir. Bu da ancak Siyaset Ahlâkının devlet idaresinde yürürlüğe konulması ile mümkündür. Siyaset Ahlâkı, dar anlamda devlet yönetiminde olması gereken davranış ve eylemleri ifade etmektedir. Daha geniş anlamda ise bundan bütün siyasî aktörlerin (seçmen, hükümet, bürokrasi, siyasî partiler, menfaat grupları vs.) davranış, faaliyet, kullanılan dil, karar ve tercihlerinde uymaları istenen (beklenen) ahlâkî ilkeler ve değerler anlaşılır. Siyaset Ahlâkı İlkeleri ise, devlet işlerinin ve idarî görevlerin güzel ahlâk ilkelerine göre yürütülmesi anlamına gelir. Siyasî hayatta ahlâkî değerlerin ve normların geçerli olması, hem siyasetçilerin daha dikkatli bir dil kullanmasına, hem de siyasî gerginliklerin bitmesine yardımcı olacaktır. Ancak bunun için de ahlâkî değerlerin, siyasî hayatta hâkim olması ve bunların, etkin bir müeyyide ihtiva eden kanunî düzenlemeler ile somutlaştırılması şarttır.

Siyaset Ahlâkı ve Ahlâklı Siyaset Arasındaki Fark

Bazı bilim insanlarına göre, siyaset ahlâkı ile ahlâklı siyaset, aynı şey değildir. Bu yaklaşıma göre siyaset ahlâkı, değişik toplumlarda, toplum tarafından kabul edilsin veya edilmesin, reel siyasî ortamda ortaya çıkan ahlâk uygulamalarıdır. Bir başka ifadeyle, siyaset alanında belirlenen davranış ve faaliyetler, ahlâkî ilkelere uygun olabilir veya olmayabilir. Dolayısıyla siyaset ahlâkı, siyasî faaliyetlerde geçerli olan, hâkim olan ahlâk anlayışını yansıtmaktadır. Halbuki ahlâklı siyaset, daha çok normatif bir yaklaşımla, siyaset alanında ideal olarak güzel ahlâk esaslarının geçerli olması yönünde bir anlayışa sahiptir. Birisi, sosyolojik bir anlayışla siyaset alanında oluşan ahlâkı, bir olgu olarak algılarken, diğeri müdahaleci bir anlayışla, siyaseti ahlâkîleştirmenin önemi üzerinde durmaktadır. Biz bu yazımızda siyaset ahlâkı derken, ahlâklı siyaseti kastetmekle beraber aralarında kesin bir mesafe koymadan siyasetçilerimizin genel olarak güzel ahlâk ilkelerine uymalarını arzu etmekteyiz.

Ahlâklı Siyasetin Gerçekleştirilmesi Yönünde Alınması Gereken Tedbirler

Devlet, hukukun üstünlüğünü, hukuk devleti ilkesi ile sağlamalı ve yargı bağımsızlığını, denetimini, sistem olarak daha etkili hâle getirmelidir. Devlet, sosyal adaletin temini bakımından, sosyal piyasa ekonomisinin tüm kurum ve kurallarıyla uygulanmasında yardımcı ve düzenleyici olmalıdır. Gizlilik ve oligarşik bürokrasi yönetimi yerine devlet idaresinde şeffaflık ilkesi hâkim olmalıdır. Katılımcı demokrasi (şura), bütün idarî mekanizmalarda tatbik edilmelidir.

Sivil toplum örgütleri güçlendirilmeli ve aile, eğitim politikaları ve sosyal siyaset, millî ve manevî değerler çerçevesinde insanların fıtratlarına uygun olarak düzenlenmelidir. Sosyal yapı içinde yer alan bütün kurumlar, ahlâkî sorumluluk taşıyacak seviyeye getirilmeli ve bunun için de toplam ahlâk yönetiminin gerekleri yerine getirilmelidir. Kısacası başta hükümet üyeleri, siyasetçiler, milletvekilleri, bürokratlar, menfaat ve baskı grupları ve seçmemler olmak üzere siyaseti dolaylı ve dolaysız olarak etkileyen bütün kişiler ahlâkî ilkelere uyacak bir hukukî sistem oluşturulmalıdır.

Siyaset Ahlâkı İlkeleri Nelerdir?

Güzel ahlâkın siyasî hayatta hâkim olması ve idarî işlerin, ahlâkî ilkelere göre düzenlenmesi yönünde aslında 2001-2002 yasama yılında Milletvekili Bülent Akarcalı öncülüğünde bir kanun teklifi hazırlanmıştı. Kanun tasarısında belirlenen bazı önemli ahlâkî yönetim ilkeleri, şu maddelerden oluşmaktaydı:

1.) Kamu hizmeti, her türlü şahsî kazancın üzerinde Anayasa, kanunlar ve ahlâk ilkesi uyarınca yerine getirilen kamu görevidir.

2.) Milletvekilleri ile dışarıdan atanan bakanlar, yasama ve yürütme görevini hakkaniyet ölçülerine göre yerine getirmelerini engelleyecek malî menfaat elde edemezler.

3.) Milletvekilleri ile dışarıdan atanan bakanlar, kamuya açık olmayan devlet bilgilerini kullanarak malî işlemler yapamazlar ve bu bilgilerin bir başka özel menfaat için uygunsuz kullanımına izin veremezler.

4.) Milletvekilleri ve dışarıdan atanan bakanlar, görevlerini yerine getirirken onurlu (şahsiyetli) davranmak, resmî sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını her türlü davranışlarıyla göstermek zorundadırlar.

5.) Milletvekilleri ile dışarıdan atanan bakanlar, yetkileri dışında devleti bağlayıcı yorumlar ve vaatlerde bulunamazlar.

6.) Milletvekilleri, kamu imkânlarını (bina, araç, gereç, malzeme, telefon, işçiler vs.) özel amaçlarla kullanamazlar.

7.) Milletvekilleri, tarafsız davranırlar ve herhangi bir özel kuruluş ya da kişiye öncelikli uygulamada bulunamazlar.

8.) Milletvekilleri ile dışarıdan atanan bakanlar, kendi görevleri dışında resmî devlet görevi ve sorumluluğuyla bağdaşmayan iş ve faaliyetlerde bulunamazlar; bu maksatla anlaşma yapamazlar.

9.) Milletvekilleri ile dışarıdan atanan bakanlar, israf, sahtekârlık, kötüye kullanma ve rüşvet olaylarını yetkililere bildirirler.

10.) Milletvekilleri ile dışarıdan atanan bakanlar, kanunla mecburî kılınan, özellikle devlete ait vergiler gibi tüm malî yükümlülükler de dâhil olmak üzere, vatandaş olarak yükümlülüklerini iyi niyetle yerine getirirler.

11.) Milletvekilleri, görevlerini yerine getirirlerken, dil, ırk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep, yaş ve bedensel engeller gibi ayrım yapamazlar; fırsat eşitliği sağlayan tüm kanun ve kanunî düzenlemelere bağlı kalırlar.

12.) Milletvekilleri, yurt dışında özellikle devletin itibarını veya görev haysiyetini zedeleyici fiil ve davranışlarda bulunamazlar.

Maalesef bu kanun tasarısı meclisten geçmediği için, siyasetçilerimizi resmen bağlayan ahlâkî ilkeler de bulunmamaktadır. Meclis üzerindeki olumsuz baskıları kaldırmak, meclisin itibarını korumak ve kamuoyu ile meclis arasında köprü oluşturmak için siyaset arenasında ahlâkî ilkelere ihtiyaç vardır. Ahlâkî ilkeler, her siyasetçi için geçerli olacağından dolayı özellikle muhalif siyasetçiler, dilini kötü kullanmaktan koruyacak ve buna bağlı olarak bakan ve siyasetçiyi olumsuz, yanlı ve haksız ithamlardan koruyacaktır. Siyasette önce ahlâk ve maneviyat uygulanırsa siyaset muteber hâle gelir ve alınacak kararlar da bereketli olur.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.