islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
21°C
İstanbul
21°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
17°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C

Diyanet Geçte Olsa Faiz Konusuna Değindi

Diyanet Geçte Olsa Faiz Konusuna Değindi
7 Ocak 2022 10:11
A+
A-

Diyanet İşleri Başkanlığı Müşaviri Dr. Muhlis Akar: Her tür haramdan sakınmak ve helâl kazanca talip olmak takvanın gereğidir.

Sadece haramdan ve harama yol açan vasıtalardan kaçınmakla yetinmemeli; haram şüphesi taşıyan şeylerden de uzak durmalıyız.

Kazançta helal ve haram ayrımı nasıl olur? Hangi kazançlar helal, hangileri haramdır?

Helal, dinen izin verilmiş ve serbest olanı, haram da “dinen yasaklanmış olanı ifade eder. Yüce Allah, “O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve Allah’ın rızkından yiyin. Dönüş ancak onadır” buyurarak; kullarından çalışıp helal rızık temin etmelerini istemekte; şu ayet-i kerimelerde ise haksız kazanç konusunda kullarını uyarmaktadır: “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka…” Sevgili Peygamberimiz de, “Kazancın hangisi en iyi ve temiz olanıdır” şeklindeki sorulan bir soruya; “Kişinin el emeği ve aldatma bulunmayan meşru ticaret ile elde edilen kazançtır” cevabını vermiştir.

RÜŞVETİ ALAN DA VEREN DE CEHENNEMDEDİR

Kazancın helal olması için;

Alış-veriş ve ticarette dürüst olunmalı: Kur’an-ı Kerim’de meşru ölçüler içerisinde yapılacak alışveriş ve ticaretin helal olduğu bildirilmiştir. Buna karşın dürüstlükle bağdaşmayan tavır ve davranışlar yasaklanmıştır: “Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın. Doğru terazi ile tartın. İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin.”

Faiz alıp verilmemeli: Kur’an’da, “Allah alışverişi helal, faiz haram kılmıştır” buyrularak alışverişin helal olduğu vurgulanırken, faizin (ribanın) haram kılındığına dikkat çekilmektedir.

Rüşvet alıp verilmemeli: Haksız kazanç türlerinden biri olan rüşvet haramdır. Peygamberimiz, “Rüşveti alan da veren de cehennemdedir” buyurmuştur.

Kumarla ve şans oyunlarıyla kazanç sağlanmamalı: Kumar ve kumar benzeri -taraflardan birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı- şans oyunlarıyla elde edilen kazanç da haramdır.

Kur’an-ı Kerim’de; “Ey inananlar, içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister” buyurulmaktadır.

MEŞRU OLMAYAN YOLLAR HARAMDIR

Alkollü ve uyuşturucu maddelerden gelir sağlanmamalı: Dinimizde yasak olan şeyleri yapmak haram olduğu gibi, böyle şeylerin yapılmasına yardımcı olmak ve onlardan gelir sağlamak da haramdır.

Çalışma hayatında sorumluluklar yerine getirilmeli: Yüce Allah, “İnsan için ancak çalıştığı vardır” buyurarak emeğin hakkının verilmesini istemiş, Hz. Peygamber de, “Çalışana ücretini, teri kurumadan verin” buyurmuştur. Bu nedenle emeğin hakkını/ücretini vaktinde ödememek ya da eksik ödemek işverenin helal kazancına haram karışmasına sebebiyet verir. Bu bakımdan gerek işveren gerekse çalışanlar elde ettikleri kazancın helal olması için iş akdine uygun olarak karşılıklı görev ve sorumlulukları yerine getirmelidir.

Kazanca kul ve kamu hakkı karıştırılmamalı: İçerisinde kul ve kamu hakkı bulunan kazançlar haramdır ve hesabı ağırdır.

Özetle ifade edecek olursak, hırsızlık, gasp, faiz, tefecilik, rüşvet, kumar vb yollarla servet elde etmek; İslam’a göre mal sayılmayan haram ürünleri satmak; emeğin hakkını vermemek, alınan maaş ya da ücretin karşılığında istenilen standartta iş ve hizmet üretmemek; eksik ölçüp eksik tartmak, müşteriye fahiş fiyatla mal satmak, sahte mal üretip tüketicilere zarar vermek, sattığı malın ayıp ve kusurunu gizlemek, hileli yollarla insanların mallarını elinden almak, yetim malı yemek gibi meşru olmayan yol ve yöntemlerle elde edilen her çeşit kazanç haramdır.

ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN DE KAÇINMALIYIZ

– Kazancımıza haram bulaştırmamak için nelere dikkat etmeliyiz?

Helal ve haram sınırlarına riayet Müslümanın Allah’la yaptığı iman akdinin bir gereğidir. Kuran’ın bazı ayetlerinde, “Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlarıdır” buyrulur. Bu nedenle her tür haram kazançtan sakınmak ve helal kazanca talip olmak dindarlığın ve takvanın bir gereğidir. Elbette kazancımıza haram bulaştırmamak için sadece haramdan ve harama yol açan vasıtalardan kaçınmakla yetinmemeli; haram şüphesi taşıyan şeylerden de uzak durmalıyız.

Hak sahiplerine hakları ödenmeli

– Haram bulaşan bir kazanç nasıl temizlenir?

Harama bulaşan kazanç kul ve kamu hakkının ihlal edildiği kazançtır. Kul ve kamu hakkı ise yaratılmışların hakkıdır. Sevgili Peygamberimiz “Allah’ın huzuruna, hiç kimseye haksızlık yapmadan çıkmayı umuyorum” buyurarak kul ve kamu hakkı konusunda hassasiyetini dile getirmiş; “Her hak sahibine hakkını ver” şeklindeki emirleriyle de ümmetini haklar konusunda duyarlı olmaya davet etmiştir.
Dolayısıyla herhangi bir şekilde kazancına haram karışan veya haksız yollarla servet edinen kişi ya da kişilerin yapmaları gereken, hak sahiplerine haklarını eksiksiz ödeyerek helalleşmek, sonra da yüce Allah’tan af dilemektir. Şayet hak sahipleri bilinmiyorsa onlar adına fakir ve yoksullara vermek ve sevabını hak sahiplerine bağışlamaktır.

Model şahsiyetleri örnek alalım

Helal kazanç konusunda başta Hz. Peygamberimiz olmak üzere helal ve haram duyarlılığına sahip olan model şahsiyetleri de kendimize örnek edinmeliyiz. Mesela Hz. Ebu Bekir halife iken aldığı maaştan, ihtiyacından fazlasını hazineye bağışlaması, Hazreti Ömer’in (ra) özel işini yaparken, devlete ait mumu söndürüp, kendisine ait mumu yakması; Ebu Hanife’nin, borç olarak verilen paranın temin ettiği her çeşit faydanın faiz olacağı endişesiyle alacaklısına ait bir ağacın gölgesinde bile oturmaması gibi davranışları kazançta helal duyarlılığına ulaşmak isteyen müminler için güzel birer bir örnektir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.