Elhamra Sarayı

Mimar Zeynep Aybüke Tiryaki

Endülüs mimarisi kadar bütün İslâm sanatı için de büyük bir gurur kaynağı teşkil eden Elhamra Sarayı; İspanya’daki Gırnata şehrinde bulunmaktadır. “Kızıl” anlamına gelen el-hamrâ sıfatıyla tanımlanması, inşaatta kullanılan kil harcın kızıla çalan renginden dolayıdır. Tarih boyunca çeşitli tahribata mâruz kalmasına ve bazı bölümlerinin yok olmasına rağmen dünya çapında bir şöhrete ve İslâm eserleri arasında son derece önemli bir yere sahiptir. Bugün de ihtişamından hiçbir şey kaybetmeksizin geçmişe ışık tutan bu bina, ayakta kalabilen eski İslâm saraylarının en iyi durumda olanıdır.

1870 yılında Elhamra’ nın hukukî statüsü köklü esaslara bağlanmış ve millî anıtlardan sayılarak himaye ve bakımı için her yıl devlet bütçesinden önemli bir payın tahsis edilmesi kararlaştırılmıştır. 1985 yılından beri ise sarayla ilgili bütün kararlar, “El Patronato de la Alhambra  Generalife” adlı bir kuruluş tarafından verilmektedir.

Elhamra Sarayı, Gırnata şehrine ve yanından geçen Darro nehrine yukarıdan bakan, 736 m uzunluğunda ve yaklaşık 200 m genişliğinde bir tepe üzerinde yükselmektedir. Saray kompleksinin etrafı yüksek ve büyük kulelerle takviye edilmiş güçlü surlarla çevrilidir. Binalar, üzerinde yer aldıkları tepenin konumuna uygun biçimde üç farklı bölüm meydana getirir. En yüksek kısımda emîr ile haremini barındıran saray, tepenin batısında sarayın askerî garnizonu olarak hizmet veren el-Kasaba, doğusunda ise bir asiller mahallesi teşkil eden ve içinde bir kısım idarecilerle esnafın ikamet ettiği şehir kısmı yer alır.

Elhamra’ ya asıl şöhretini kazandıran saray bölümü birçok binadan meydana gelmekte olup Havuzlu Avlu ve Aslanlı Avlu adlarında iki büyük avlunun etrafında toplanmıştır. Sarayın surların dışına açılan kapısı, hükümdarların burada halkın hukukî meselelerine bakmalarından dolayı Adalet Kapısı adıyla bilinmektedir.

1377’de yapımı tamamlanan Aslanlı Avlu; Elhamra Sarayı’nın en tanınmış bölümü olup ihtişamı ve güzelliğiyle çok etkileyici bir görünüme sahiptir. Avlunun adı ve şöhreti, ortadaki ağzından sular akan on iki aslan heykelinin taşıdığı çanak şeklindeki fıskıyeli havuzdan gelmektedir.

Aslanlı Avlu

Endülüs mimarisi kadar bütün İslâm sanatı için de büyük bir gurur kaynağı teşkil eden Elhamra Sarayı; İspanya’daki Gırnata şehrinde bulunmaktadır. “Kızıl” anlamına gelen el-hamrâ sıfatıyla tanımlanması, inşaatta kullanılan kil harcın kızıla çalan renginden dolayıdır. Tarih boyunca çeşitli tahribata mâruz kalmasına ve bazı bölümlerinin yok olmasına rağmen dünya çapında bir şöhrete ve İslâm eserleri arasında son derece önemli bir yere sahiptir. Bugün de ihtişamından hiçbir şey kaybetmeksizin geçmişe ışık tutan bu bina, ayakta kalabilen eski İslâm saraylarının en iyi durumda olanıdır.

1870 yılında Elhamra’ nın hukukî statüsü köklü esaslara bağlanmış ve millî anıtlardan sayılarak himaye ve bakımı için her yıl devlet bütçesinden önemli bir payın tahsis edilmesi kararlaştırılmıştır. 1985 yılından beri ise sarayla ilgili bütün kararlar, “El Patronato de la Alhambra  Generalife” adlı bir kuruluş tarafından verilmektedir.

Elhamra Sarayı, Gırnata şehrine ve yanından geçen Darro nehrine yukarıdan bakan, 736 m uzunluğunda ve yaklaşık 200 m genişliğinde bir tepe üzerinde yükselmektedir. Saray kompleksinin etrafı yüksek ve büyük kulelerle takviye edilmiş güçlü surlarla çevrilidir. Binalar, üzerinde yer aldıkları tepenin konumuna uygun biçimde üç farklı bölüm meydana getirir. En yüksek kısımda emîr ile haremini barındıran saray, tepenin batısında sarayın askerî garnizonu olarak hizmet veren el-Kasaba, doğusunda ise bir asiller mahallesi teşkil eden ve içinde bir kısım idarecilerle esnafın ikamet ettiği şehir kısmı yer alır.

Elhamra’ ya asıl şöhretini kazandıran saray bölümü birçok binadan meydana gelmekte olup Havuzlu Avlu ve Aslanlı Avlu adlarında iki büyük avlunun etrafında toplanmıştır. Sarayın surların dışına açılan kapısı, hükümdarların burada halkın hukukî meselelerine bakmalarından dolayı Adalet Kapısı adıyla bilinmektedir.

1377’de yapımı tamamlanan Aslanlı Avlu; Elhamra Sarayı’nın en tanınmış bölümü olup ihtişamı ve güzelliğiyle çok etkileyici bir görünüme sahiptir. Avlunun adı ve şöhreti, ortadaki ağzından sular akan on iki aslan heykelinin taşıdığı çanak şeklindeki fıskıyeli havuzdan gelmektedir.

İç Mekan Süslemeleri

Recent Posts

  • Makale

Gazze Konusunda “Duygu Ötesi Yaşayan İnsanlar”

Prf.Dr. Erol Göka ‘’İDE'de(İslam Düşünce Enstitüsü)" yapılan oturumda dünyada şahit oldukları binlerce zulme karşı, duyarsız…

7 dakika ago
  • Gündem

Sait Çamlıca: Teknolojiyi Akıllıca ve Müslümanca Kullanın!

Eğitimci Yazar Sait Çamlıca Çekmeköy Şehit Ömer Halisdemir Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileriyle ‘Teknoloji…

29 dakika ago
  • VİDEOLAR

FETVA İSTE

SORU: İslam ülkelerinin her hangi birinde kesilmek üzere vekalet verilebilir mi? Cevap: Kurban ibadetiyle ilgili âyetlerde…

1 saat ago
  • Gündem

İSRAF, ALLAH’A İSYAN VE İNSANLARA ZULÜMDÜR IV

“Kibre kapılmadan, israfa düşmeden yiyin, için, giyinin, yardım edin” Ev Tefrişi, Konuşma, Ömür ve Kamu…

1 saat ago
  • Gündem

IMF, Suudi Arabistan’da Riyad Ofisini Açıyor

Ekonomik çeşitliliği ve uluslararası iş birliğini artırmayı amaçlayan bir adım olarak IMF , Suudi başkentinde…

2 saat ago
  • Makale

ÖĞÜDE İHTİYAÇ DUYMAK YA DA DUYMAMAK

Günümüzde bazı  kişilerin,  özellikle de  hedonizmin etkisinde kalan  ve bu nedenle de    kurallara ve özellikle…

2 saat ago