ABD’li bir grup bilim adamı, DNA’yı yaşlanmadan korumak için yeni bir mekanizma keşfettiler.
Bilim adamları keşfettikleri 53BP1 proteini, vücudun erken yaşlanmasını ve ayrıca kanser hücrelerinin oluşumunu önleyebilen DNA koruma mekanizmasında yer aldığını gözlemlediler.
Western Reserve Region Case Üniversitesi öğretim üyesi olan bilim adamları, bu çalışmalarını Nature Communication dergisinde yayımlayarak dünyaya duyurdular.
YAŞLANMA MEKANİZMALARINI YAVAŞLATABİLİRİZ
Daha önce bilinmeyen bir mekanizmada görev alan 53BP1 proteininin, DNA çift sarmal kırıklarının onarılmasında önemli rol oynayabildiği biliniyordu. Ayrıca genom nedeniyle hücreyi yok edebilen bir molekül olarak bilindiği belirtiliyordu. Fakat bu keşif 53BP1 proteinine yeni bir özellik yüklemiş oldu.
Amerikalı bilim adamları, 53BP1’in, DNA’nın yapısını koruyan ve gen aktivitesini, oluşumunda HP1α proteininin yer aldığı heterokromatin kaybını düzenlediği sonucuna vardılar. Heterokromatin’in etkileşime girmesi ise yaşlanmayı engelliyor.
Nature Communication dergisinde yayımlanan makalede, 53BP1’in HP1α ile birlikte DNA’nın düzenlenmesinde doğrudan rol oynayan bir sıvı-sıvı faz ayrımına uğradığı da belirtiliyor.
Bilim adamları 53BP1’in işlevlerini bloke ederek bunun Heterokromatin’i nasıl etkilediğine bulmak için çalışmalarını farklı yöne çevirdiler. Yapılan yeni çalışmada proteinin faz ayrımında yer alan belirli kısımlarını tespit ettiler.
RETİNA YAŞI YÜKSEK OLAN ERKEN ÖLÜR
53BP1’in bazı mutant formlarının, Heterokromatin’in paketlenmesini düzenlemeye ve hücreleri yaşlanmaya karşı korumaya devam ettiği de tespit edildi. Bu da fonksiyonların molekülün farklı bölümleri arasında ayrıldığını gösteriyor.
Bu yöndeki çalışmalardan bir tanesi de Çin’de sonuç vermişti. 19 Ocak’ta, Çinli bilim adamları, araştırma yoluyla erken ölüm riskinin, bir kişinin gerçek yaşı ile gözlerinin retinasının biyolojik yaşı arasındaki önemli bir farkla gösterildiğini keşfetmişlerdi. Heterokromatin’in yeni özelliğinin keşfi ile erken ölüm ile ilgili çalışmalar yapılacağı belirtiliyor. Bu da insan ömrünün daha da uzaması anlamına geliyor.
2006 yılından bu yana araştırmacılar, 40-69 yaş arasında değişen yaklaşık 47 bin kişinin fundus görüntülerini incelemiş ve bunlar oluşturulan sisteme yüklenerek erken ölüm çalışmaları algoritmasına yardımcı olması amacıyla kullanılmıştı.
Uzmanlar, retina yaşı kişinin yaşından bir yaş büyükse, önümüzdeki 11 yıl içinde ölüm riskinin %2-3 oranında arttığı sonucuna varmıştı.
Böylece, bilim adamları, retinanın durumundaki ve bir kişinin biyolojik yaşı arasındaki farkın, yaşlanmanın potansiyel bir biyolojik belirteci olabileceğini bulmuş oldular.