islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C

Ermeni Sorunu Azerbaycan Barış Süreci

Ermeni Sorunu Azerbaycan Barış Süreci

On yıllarca böyle lanse edilmedi mi Filistin meselesi bütün dünyaya?

“Filistin sorunu, İsrail barış süreci” denilerek, bölgede Filistin ve Filistinliler sorun, İsrail ise barış güvercini olarak lanse edildi ve insanların beyin altına süblüminal mesajlar atılmadı mı?

Şimdi biz de haklı davamızda haklı olarak böyle bir başlık attık ve insanlarımıza ve dünyaya direkt olarak mesaj veriyoruz. Zira Ermeniler, dün Osmalı’da “Büyük Ermeni devleti” hülyalarına dalarak ihanetin, bugün de PKK’ya destek vererek savaşın tarafında oldular. Bir zamanlar Rusya’nın ve diğer batılı ülkelerin de desteğiyle Azerbeycan topraklarını işgal etmekten de geri durmadılar.

Şimdi Azerbaycan işgal altında ki topraklarını geri alarak bölgeye barış ve huzuru getirmek için sahada gerekeni yapıyor. Yani “Ermeni sorununu çözerek, Azerbaycan topraklarına barışı getirmek” gibi bir derdi ve gayesi var kardeşlerimizin…

Bu sebepledir ki yazımızın başlığını “Ermeni sorunu, Azerbaycan barış süreci” olarak koyduk.

***

Ermenistan, 27 Eylül Pazar sabahı Azerbaycan topraklarına manyakça bir askeri operasyon düzenledi. Bu saldırılar neticesinde sivil halkın üzerine atılan bombalar ile birçok Azerbaycanlı kardeşimiz şehit oldu. Akabinde Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin karşı misillemesiyle de Ermenistan tarafından zaten işgal altında olan bir kısım topraklar geri alındı.

Şu anda hedef, Ermenistan’ın işgal altında bulundurduğu Karabağ…

Ermenistan, 1991-1992 yıllarında, dünyanın gözü önünde Hocalı katliamı gibi büyük vahşetlere imza atarken sessiz kalan dünya, bugün taraflara güya ateşkes çağrısında bulunuyor. Zaten var olan ateşkesi bozan Ermenistan değilmiş gibi, Azeri kardeşlerimiz işgal altında ki topraklarını kurtarınca, ses Fransa’dan, BM’den geliyor. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali…

Bendeniz böyle bir saldırının olacağını tahmin edebiliyordum. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Yunanistan büyükelçisini karşısına alıp, Akdeniz meselesinde “Türkiye’nin haklı davasında sonuna kadar yanında ve arkasındayız” açıklamasını yapması; dünyayı yeni bir sistem kurarak tekrar sömürme niyetinde olan ülkelerin, daha doğrusu lobilerin hoşuna gitmedi. Akdeniz konusunda Yunanistan’ı gaza getiren Fransa’nın, Ermenistan’ın yanında olduğu da bilinen gerçekler arasında.

“Su uyur düşman uyumaz” derdi atalarımız. Ama artık bizde uyumuyoruz. Türk yapımı İHA ve SİHA’larımız Ermenistan askeri kuvvetlerine gereken dersi verdi ve veriyor…

Ne kadar da ilginç değil mi? Bir tarafta Karabağ bölgesi dahil birçok Azerbaycan toprağını işgal eden ve  sivil insanları katleden Ermenistan

 Diğer taraftan ise, bu aseretten kurtulmak kendi topraklarına sahip çıkmak için çaba gösteren Azebaycan…

Olaylar Azerbaycan lehine gelişince de ateşkes isteyen Avrupa ülkeleri ve batı…

Bu arada bir de saçmalama konusunda sınır tanımayan ve Ermenistan tarafında yer almayı tercih eden İran

Tabiki de şaşırmadık. Osmanlı devleti zamanında, bizim himayemizde barış içinde yaşayan ne kadar millet varsa, şu anda bizim karşımızda yer almasına şaşırmak, dünyada ki siyasi ve sosyal konjonktürden bi-haber olmak demektir. Bundan yüz yıl önce Anadolu topraklarının yarısını büyük Ermenistan olarak görenlerin ve bu iş için hayal kuranların hayellerini yıkan ve bozan II. Abdülhamit han’a kızıl Sultan diyenlerin ve onu öldürmek için suikast düzenleyenlerin, bugün karşımızda olmalarına niye şaşıralım ki?

Dün Çanakkale önüne gelerek, “Çanakkale’yi geçeceğiz ve İstanbul’da bulunan Halife’nin kalbine hançeri saplayacağız” diyenlerin bugün, mavi vatan Akdeniz’de, kardeş ülke Azebeycan’da, Suriye’de, Libya’da karşımıza çıkmaları, tabiki de sürpriz değil.

Akdeniz’de Yunanistan’ı, OrtaAsya’da Ermenistanı destekleyen ve gaza getiren Fransa, gerçekten bu ülkelere inandığı için mi destekliyor, yoksa batık olan ekonımisini kurtarmak için silah satmak amacıyla mı bu desteğini sürdürüyor? Bu sorunun cevabı tabiki de belli…  Fransa içinde ki Ermeni diasporasının etkisi de bu işin tuzu biberi…

Hemde bu sorunun cevabını dost düşman herkes çok iyi biliyor. Bu sebepledir ki AB ülkelerinden beklediği desteği alamıyor Fransa… Türkiye’ye AB ülkelerinden yaptırım kararı almaya çalışan Fransa, son minvalde de bunu başaramadı ve Almanya’nın engellemeleri ile karşılaştı. Gerçi Avrupa ülkeleri bu işte çıkar elde edecek olsalar, anında Fransa’nın yanında olurlar.

Herşey bir tarafa, “iki devlet bir millet” sloganıyla bütün dünaya kardeşliğin ve dayanışmanın nasıl bir şey olduğunu gösteren Türkiye ve Azerbaycan, işgal altında ki Karabağ bölgesini de geri almak için var gücüyle yükleniyor. Bu arada ise Ermenistan, savaş suçu işlemeye devam ederek, büyük bir korkaklık gösterip sivil yerleşim bölgelerine saldırmaya devam ediyor.

Pandemi falan derken, hiç tahmin bile edemiyeceğimiz şekilde, sermaye’nin ABD’den Çin’e taşındığını gördüğümüz bu günlerde, dünyada hayal bile edemiyeceğimiz değişiklikler yaşandığı bir ortamda, Azerbaycan işgal altında ki topraklarını geri alarak zaten kendi toprakları olan Nahçivan ile birleşecektir inşallah.

Sonra ne mi olur? Küçükte olsa Nahçivan ile sınırımız var unutmayın!

İki devlet, tek millet,

Yaklaşmasın bize hiçbir illet.

Ermenistan’ın derdi savlet,

Rabbim, İslam düşmanlarını kahret.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN

Yorumlar
  1. Hakan Oğuz dedi ki:

    Kardeşlik neyi gerektiriyorsa bugün Türkiye Azerbaycan için onu yapıyor, adeta gözünü budaktan sakınmıyor. Suriye’de Lübnan’da Libya’da da durum aslında aynı. Büyük devlet olmanın böyle güzellikleri de var herkese kucak açıyoruz. Türkiye bu coğrafyanın Anadolusu olmaya,abilik yapmaya her daim devam edecektir Bi İznillah.