Erol Mütercimler ve İftira Alçaklığı

2019 yılında yazıp 2020 yılı başlarından yayınladığım “Bir Kuşluk Vaktinde Güzel Kul Olma Mücadelem” isimli 640 sayfalık hatıratımda 60 sayfalık bölümü medyaya ayırdım. Medya bölümünde Mehmet Ali Birand, Hulki Cevizoğlu, Tuncay Özkan, Ali Kırca, Reha Muhtar, Fatih Altaylı, Ahmet Hakan, Pelin Çift, Hülya Avşar, Müge Anlı vs. yanı sıra Erol Mütercimler ile de yaptığım programlara değindim.

Azınlığı oluşturan sayılı kişiler dışında Türk medyasında Kur’ânî ölçülere uygun imanlı Müslüman bulamazsınız. Ancak az da olsa İslâm’a saygılı, demokratik tavırlı insanlar vardır.

Erol Mütercimler ve Zalimce İftirası

Erol Mütercimler ile biri kurucusunun yönettiği dönemde Habertürk’te, diğeri TRT 2’de iki program yaptım. Her iki programda da saygılı ve demokratik tavırlıydı. Kendisinden ateist olabileceği şeklinde bir koku aldıysam da inanç dünyası hakkında kesin bir yargıya varamamıştım. Ama Kur’ânî ölçülere göre Müslüman olmadığı kesindi.

Erol Mütercimler, son günlerde katıldığı bir televizyon programında İmam Hatip Okulu mezunları hakkındaki söylemi ile dolaylı olarak İslâm’a ve bağlılarına    kinini kustu. Gerçi ifadeleri doğrudan İslâm’a karşı değildi ama böylesi ifadeler ancak İslâm karşıtları tarafından kullanılabileceği de bir hakikattir.

Biz kişisel inancını bırakalım da ifadelerine bakalım. Şöyle diyor:

“Ama sonuca bakın, o imam hatipten mezun olmuş olanlar karşımıza bakın ne olarak çıkıyor; cinsi sapık, sahtekâr, ahlaksız…”

Böylesi bir tespit ancak zina ve eşcinselliği meşru gören bir sahtekâr, bir ahlâksız tarafından yapılabilir. Çünkü söylem ağır bir iftirayı içermektedir.

İmam Hatip Mezunları Sonuçta Lise Mezunudur

İmam Hatip mezunları neticede lise mezunlarıdır. İçlerinden onbinde bir ölçüsünde cinsi sapık da, sahtekâr da ahlâksız da çıkabilir. Kaldı ki İmam Hatip okulları da müfredatını özgürce belirleyemediğimiz okullarımızdır.

Benim de mezunu olduğum bu okullarımız, sanılanın aksine, İslâm insanından çok demokratik laik insan tipini yetiştirmektedir. Müfredatları incelendiğinde bu durum görülecektir. Mezunları bir milyonu aşan imam hatiplilerimiz jakoben laik düzeni eleştirebildiler, İslâmî bir alternatif düzen oluşturabildiler mi? Böylesi bir düşünceleri ve gayeleri var mı?

Eleştiremediler, oluşturamadılar ve amaç edinemediler ama – buna da şükür- İslâmî yaşama yakın, içki içmeyen, büyük  kısmı namaz kılan belediye başkanı, vali, bakan ve hatta Cumhurbaşkanı yetiştirebildiler. Karşıtlarınca kıymetleri pek bilinmiyor ama laikliği demokratikleştirerek milletimizle kaynaştıran onlar olmuştur. Görevleri bu değildi ama olsun demokratik laiklik de İslâm’ın lehine görülebilecek bir gelişmedir

Cinsî Sapıklık İslâm’ın Haram Eylemlerdir

Konumuz açısından özele inelim ve adını koyalım. Erol Mütercimlerin dile getirdiği “Cinsî Sapıklık” İslâm’ın haram kıldığı fiiller /eylemlerdir.

Evlilik dışı bütün birliktelikler/ cinsel ilişkiler haram olduğu gibi cinsel haz amaçlı tokalaşmalar da haramdır. Pedofili de, İstanbul Sözleşmesi’nin temel insan haklarından! gördüğü erkekler ve kadınlar arası eşcinsel ilişkiler ve evlilikler de haramdır. Evlilik içinde adet dönemi ilişkiler yanı sıra anal ilişki, sadizm ve mazohizm de haramdır. Kadınlarda yüz eller ve ayaklar dışındaki organların teşhiri haram olduğu gibi şehevî bakışmalar, gözlerden ırak beraberlikler, basın etiğinin! onayladığı modern pezevenklikler, porno filmlerin yapımı-ticareti, sözlü-fiili cinsel tacizler de haramdır. Hulâsa her cinsel nitelikli haram bir tür cinsel sapıklıktır.

Cinsel Haramlar İmam Hatiplerde Okutuluyor mu?

Değil İmam hatiplerde ilahiyatlarda bile bu cinsel nitelikli haramlar müfredatlarda yer almaz ve işlenmez. Aileleri genelde dindar olduğu ve dini yayınlarla bağlar kurulabildiği için İmam hatiplilerin önemli bir bölümü yukarıda değinilen haramları dışarıdan dinleyerek ve okuyarak öğrenirler. Ama bilmek de yetmez, özellikle zamanımızda bilgi çizgisinde irade terbiyesi de gerekir.

Özetlersek İmam hatipliler kısmen de olsa bilgili ve bilinçlidirler. Onların arasında da cinsi sapıklar çıkar da on bin de bir çıkar. Peki bir kısmı cinsel haramların varlığına olsun inanmayan düz lise ve meslek okulları mezunlarına, hele hele yabancı menşeli lise çıkışlılara ne diyeceğiz? Onların aralarında cinsel haramların yaygınlaştığına şahitler isek de  topyekün suçlama yoluna gidebilir miyiz? Girmemiz azîm hata olmaz mı?

Erol Mütercimler Bir  Cahil mi Zalim Bir Müfteri mi?

Erol Mütercimler’i inkârcı cehaletle mi, yoksa zalim bir iftira ile suçlayalım? Sahtekârlık kusan “sahtekârlık” suçlamasına ise  girmeye gerek görmüyorum.

Erol Mütercimler, beklemediği ölçüde yerildi. Müstahak olduğu için maddî ve manevî zararlara da uğramalıdır.

Benim kendisinden beklediğim sözlerinin arkasında adam gibi durmasıydı. Ama o da ne, Erol Mütercimler daha işin başında havlu attı. Yanlış anlaşıldığını beyan ederek özür dileyeceğini açıkladı. Yani aklımızla da alay etti. Yahu karşı cephede Aziz Nesin gibi samimi bir kâfir çıkmayacak mı?

Bizim Münafıklardan Bıkmıştık

Biz aramızdaki münafıklardan/içi kâfir dışı mümin ikiyüzlülerden bıkmıştık. Bir de gayrın münafıklarıyla mı uğraşacağız? Ama neyleyelim ki -göz göre göre de olsa- münafıklara kapımızı açık tutmakla yükümlüyüz. İman edip güzel amellerle birlikte tövbe edebilirse bu kapıdan Erol   Mütercimler de girebilir. Müslümanız girmesini isteriz. Çünkü Rabbimiz de istiyor:

“ Şüphe yok ki, ikiyüzlü münafıklar ateşin en dibine atılacaklar ve sen onlara yardım edebilecek birini bulamayacaksın.
Ancak tövbe edenler, dürüst ve erdemlice yaşayanlar, Allah’ın yasalarına  sımsıkı sarılanlar ve yalnız Ona yürekten inanıp bağlananlar ateşe azabına atılmayacaklar: Zira bunlar müminlerle birlikte olacaklardır ve zamanı geldiğinde Allah bütün müminlere büyük bir mükafat bahşedecektir. “ (Nisa,4/145,146)

Ali Rıza DEMİRCAN