islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3835
EURO
35,0525
ALTIN
2.326,19
BIST
9.098,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Esad, Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönmelerini engelliyor

Suriye devlet başkanı ve aynı zamanda Suriye Baas Partisi’nin lideri olan Beşar Esed, iç savaş sebebiyle yabancı ülkelere göç eden özellikle Sünni Suriyelilerin kendi memleketlerine dönmelerini engelliyor.

Esad, Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönmelerini engelliyor

Prof. Dr. Ali Seyyar

Suriye devlet başkanı ve aynı zamanda Suriye Baas Partisi’nin lideri olan Beşar Esad, iç savaş sebebiyle yabancı ülkelere göç eden özellikle Sünni Suriyelilerin kendi memleketlerine dönmelerini engellemektedir.

Suriye’deki iç savaşın şiddeti bugün azalmış gibi görünse de henüz bitmiş değildir. 10 yıl önce Esad rejimine karşı başlatılan toplumsal ayaklanmanın sonucunda milyonlarca Suriyeli, yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştır. Türkiye’de 4 milyon civarında ve Almanya’da da 1 milyona yakın Suriyeli göçmen yaşamaktadır. Şimdi Federal Almanya Anayasa Mahkemesi Başkanı olan Stephan Harbarth, 2017 yılında Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) milletvekili sıfatıyla bir parlamento konuşmasında “Göçmenlerin korunması, Suriye açısından da geçici bir süreden ibarettir.” demişti.

Bu ifadesi, aslında Almanya’ya sığınan Suriyeli göçmenlerin savaşın sona ermesinden sonra kendi ülkelerine geri döneceklerine dair bir beklentiydi. Bu beklentinin o kadar kolay hayata geçirilemeyeceğini, halkın önemli kesimi bilmemektedir. Çünkü Esad rejimi, bilinçli olarak nüfus politikası kapsamında göçmenlerin ev ve mülklerine toplu halde el koymaktadır. Nisan 2018 yılında Suriyeli göçmenlerin belirli bir süre içinde memleketlerine geri dönüp ilgili makamlara müracaat etmediklerinde mülklerine el konulacağı dair “10 numaralı genelge” yayınlanmıştır. Pratikte bu genelge, göçmenlerin özel mülkiyetlerine resmen el konulduğunun bir belgesidir. Çünkü mevcut rejimden kaçıp da tekrar yurtlarına dönen göçmenlere “hain” muamelesi yapılacağı açıktır.

Belirli kentlerin mahallerinde gerçekleştirilen kamulaştırmalara bakıldığında özellikle Suriye halkının çoğunluğunu teşkil eden Sünni Müslümanların mülkiyetlerini kaybettikleri görülmektedir. Bir örnek vermek gerekirse: Mesleği iç dekoratör olan Eymen ad-Derviş, eşi ve dört çocuğuyla birlikte 2015 yılında Suriye’deki Palmira Antik Kenti’nden ayrılarak, Almanya’ya göç etmiştir. Osterode/Harz kentinde küçük bir göçmem dairesinde ikamet eden bu ailenin Palmira’da iç avlusu ve bahçesi olan 312 metrekarelik güzel bir eve sahipti. Eymen ad-Derviş, Palmira’ya geri dönmeyi düşünmüş, fakat Türkiye’ye veya Suudi Arabistan’a göç etmiş komşulardan elde ettiği bilgilere göre Sünni Müslümanların yoğunlukta yaşadığı ve içinde evlerinin olduğu mahalle, eski mukimlere tamamen kapalı tutulmuş durumdadır. Yani göçmenlerden kimse, o mahalleye sokulmamaktadır.

Esad, 2012 yılından beri iç savaşı, sosyal yapıyı değiştirmek suretiyle yeni bir demografik düzen inşa etmek için kullandığı açıktır. Şii silahlı örgüt olan Hizbullah’ın yardımıyla Esad, El-Kuseyr şehrini Özgür Suriye Ordusu askerlerinden geri aldığında bütün Sünni Müslümanları şehri terk etmeye mecbur etmişti. Esad, birçok konuşmasında savaşın bir gayesinin de bazı sevimsiz toplum kesimlerinin daimî olarak dışlamak olduğunu açıkça beyan etmiştir. Bilhassa 20 Ağustos 2017’de parlamentoda yaptığı konuşması, bu hain plânını açıkça ortaya koymuştur. Şu sözler ona aittir: “Savaşta en iyi evlatlarımızı kaybettik ve alt yapımız zarar gördü. Ama bunun karşılığında bir şey kazandık: Daha sağlıklı ve homojen bir toplum.”

Diktatör Esad, nüfus politikasına dair görüşlerini açıklarken, “Sünni” kelimesini kullanmamaya dikkat etmektedir. Rejim, kendisini resmen “din ve mezhepler üstü” görmekte ve dinî çoğulculuktan yana olduğunu iddia etmektedir. Gerçi Halep ve Şam’da yaşayan orta ve üst gelir gruplarına mensup Sünnilerin bir kısmı, rejime sadakat göstermektedir. Ama Esad’ın ifadelerinden de anlaşılacağı üzere Suriye rejimi, halkın önemli bir kesimini oluşturan Sünnilerin sayısını azaltma plânı gütmektedir. Göç eden milyonlarca Müslümanların önemli bir kesimi Sünnilerden oluştuğu için, bunların geri dönmelerinin önüne engel çıkartma plânları, tam da yeni nüfus politikasına uygun olarak yapılmaktadır.

Suriye, savaştan önce 20 milyon nüfusa sahipti. Bunlardan üçte dördü Sünni idi. Şimdi ise 10 milyon Suriyeli, daha önce yaşadıkları bölgelerini terk etmiş durumdadır. Bunlardan yarısı yurt dışında, yarısı da rejim askerleri tarafından geri alınmayan İblid gibi eyaletlerde yaşamaktadır. Stratejik yönden önemli fakat Palmira ve El-Kuşeyr gibi küçük şehirlerde yapılan zorunlu göç ve mülklere el koyma politikalarından sonra şimdi de Şam, Humus ve Halep gibi büyük şehirlerin kenar mahallelerinde aynı zorbalıklar uygulanmaktadır. Bu dış mahallelerde 2011 yılından önce kırsal bölgelerden göç etmiş olan yoksul Sünni Müslümanlar yaşamaktaydı. Özellikle bu dış mahallelerde Esad rejimine karşı ayaklanmalar baş göstermişti. Esad rejimi, bu mahalleleri geri aldıktan sonra Sünni Müslümanlara ait olan mal ve mülkleri, kendisine destekçi olan kesimlere dağıtmak istemektedir. Ödüllendirmeden yararlanacakların başında askerler, Şii milisleri, memurlar ve rejime sadakat göstermiş esnaf gelmektedir.

Alman istihbaratının ve dış işleri bakanlığının 2018-2020 yılları için elde ettiği bilgilere göre “Kamulaştırma“ adı altında Suriye rejimi, memleketine geri dönmüş olan Suriyelilere mülklerini kullanma hakkı vermediği gibi haklarını arayanları da hapsetmektedir. Suriye maliye bakanlığının resmi ilanına göre 2016 ve 2017 yıllarında 70 bin emlak, devlet eliyle kamulaştırılmıştır. Bu mülklerin sahiplerinin yurt dışında bulunan Suriyelilere ait olması, pek de şaşırtıcı olmasa gerek. Bu durum, Suriyeli göçmelerin memleketlerine geri dönmesini engelleyen ön önemli faktördür.

Geri dönüşü zorlaştıran bu gelişmeyi öğrenen Almanya, Suriyeli politikasını yeniden gözden geçirme ihtiyacı duymaktadır. Şansölye Angela Merkel (CDU) Mayıs 2018’te, bu konuyu Soçi’de Rusya devlet başkanı Wladimir Putin ile görüşmüş ve “10 numaralı genelge”nin memleketlerine geri dönmek isteyen Suriyeli göçmeler için kötü bir haber olduğunu belirtmiştir. Almanya, Rusya’dan bu genelgenin kaldırılmasını talep etmektedir. Putin, bu genelgenin kaldırılmasına yönelik olarak bir girişimde bulunmadığı gibi Suriye’nin altyapısının yeniden oluşturulması için, Avrupa’dan ilk önce maddî destek istemektedir. Türkiye dâhil Batı ülkeleri ise ön şart olarak Esad’ın siyasî arenadan çekilmesini ve Suriye’de yeni bir anayasa çerçevesinde demokrasinin gelmesini istiyor. (1)

Velhâsıl-ı Kelâm

Suriye’de yaşanan iç savaş, milyonlarca sivil Müslümanın ölümüne sebebiyet verdiği gibi Şii ve Sünni Müslümanlar arasında yeni bir fitne ateşin alevlenmesine yol açmıştır. Âdeta bir mezhep savaşına dönüşmüş olan bu fitne, Suriye halkını birkaç parçaya bölmüş ve azınlıkta olan Nusayrileri bürokratik/sayısal yönden ve Esad rejimini de siyasî yönden daha da güçlendirmiştir. Suriyeli göçmenlerin kendi memleketlerine geri dönmelerini istemeyen Esad, nüfus politikası ile demografik yapıyı Sünni Müslümanların aleyhine değiştirmek istemektedir. Bu durumda Türkiye’de yaşayan milyonlarca Suriyeli göçmenlerin kendi vatanlarına geri dönmeleri hayli zor görünmektedir.

Bu kısım, Stefan Buchen ve Sulaiman Tadmory’un raporundan derlenmiştir. 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.