islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5752
EURO
35,0138
ALTIN
2.432,68
BIST
9.773,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Faiz Konusunda Küçük Dev Adam “Kral Çıplak” Dedi

Faiz Konusunda Küçük Dev Adam “Kral Çıplak” Dedi
25 Mayıs 2017 13:29
A+
A-

Fetvaları oluşturanlar, bağlı oldukları kurumun bağlayıcı yasaları ile hareket ederler. Çünkü oradan maaş alıyor ve orada bir makamı var. Yüreklerinde ki sıkılma Diyanete ilk görev başlamalarında olsa da, zamanla sistemin faizi konusunda aleyhte konuşamama durumu ağır basıyor. Faizle milleti sömüren bankaların aleyhinde konuşulamaz. Diyanet faizin kaldırılması ile ilgili net tutum ve mücadele içine giremez. Bağlı olduğu bakan, diyanete, bakana da bankalar baskı yapar. Ve halkın uyandırılması konusunda diyanetin büyük misyonu katledilir, işlevsiz hale getirilir.

Allah neden din adamlarını eleştiriyor? Neden Kur’an da din adamları ile ilgili insanları uyarıyor? İnsanların mallarını haksız yere yediklerini, Allah ile aldatarak doğruları halka, çıkarlar doğrultusunda söylemediklerini, Allah haber veriyor. Ayet şöyle:

Ey iman edenler, gerçek şu ki; bilginlerden(ahbar) ve ruhbanlardan (din adamı) çoğu insanların mallarını haksız yere yerler ve Allah yolundan alıkoyarlar…” (Tevbe 9/ 34 )

Ayette iki zümre ruhban ve ahbarkavramları ile verilir. Ahbarkelimesinin sözlük de mastarı mürekkeptir. Mürekkep, kalem, yazı ve bunun oluşturduğu bilgiyi kullanan zümreye bizi götürür. Yani bilgiyi insanların malları üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda kurgulayan, yazan çizen kalem oynatan herkes bu genel ifadenin içine girer. Ruhbankelimesi; sözlükte korku ve ürkme anlamlarını taşır. Allah’tan ürkmek sakınmak olarak yaşam tarzını benimseyen ve öne çıkmış insanlara verilen ad. Bir din çerçevesinde din adamlığını bir meslek olarak icra edenler. Din öğretilerini insanlara anlatan, toplumda din adına konuşan, ve toplumun dini inanışlarını şekillendirip yönlendiren kurumsallaşmış insanlar.

Kendisini sadece Müslüman olarak tanımlayan, Allah’ın verdiği isim dışında kendisini tanımlamayan, toplumu aydınlatırken konuşma ve yazılarında bunu öne çıkartan Ali Rıza Demircan hoca dan bahsedeceğim.

Hoca, mirat haber de üç başlıkta yazı yayınladı. Başlıklar benim olduğu gibi eminim konuya ilgi duyan herkesin dikkatini çekmiştir. Başlıklar 1, 2 ve 3 diye şöyle:’’ Faiz düzeninin dolaylı destekçileri’’ Bankalaşan Finans kurumları, İş adamları (Müsiad ve Benzerleri) ve Diyanet…

Biz dünya görüşü farklı seküler anlayışa sahip bir tanımlama beklerken, Ali Rıza Demircan hocamız, toplumumuzun “dünya görüşünü İslâm’a dayadığını ve İslâm üzere hareket ettiğini, temel hassasiyetlerinin İslâm prensipleri üzerinde olduğunu, bildiği /zannettiği” üç kurumsallaşmış zümreyi; faizin dolaylı destekçisi olarak ortaya koydu.

Acaba hocamız, çok acımasızca bir eleştiri mi yaptı?Tarafsız bir gözle baktığım zaman, hocanın çoğu konuyu, ıslah edici, uyarıcı anlayışı üzere gündeme getirdiğini, amacının yıpratmak değil, uyarmak ve islah etmek ve yol göstermek olduğunu yazılarından çıkarıyorum.

Bugüne kadar toplumun temel bu üç katmanı olan para, iş ve dinilişkisini böylesi bir konuyla bir araya getirip her üçünün de yanlışlarının temel bir ortak noktası olan faiz konusunda eleştiren bir yazı dizisi okumamıştım. Bu yönü ile Ali Rıza hocayı tebrik ediyorum. Teknik detaya girmemekle beraber hoca, faiz konusundaki olması gereken hassasiyeti olmadığını, bu üç kurumda da ortak bir hastalık gibi, faize karşı duyarsızlığın sirayet ettiği tespitini yapıyor. Cumhurbaşkanımızın faize olan karşıt açıklamalarına rağmen, bu kurumlarımızın toplumu uyandıracak, faizsiz bir ekonomik modelin oluşmasında katkı sağlayacak mücadelenin olmayışı, haklı olarak Ali Rıza hoca tarafından dolaylı bir faiz desteği olarak okunabilir.Çünkü siz, İslamın sosyo ekonomik ilkelerinden biri olan, adaleti bozucu, haksızlıkların temellerinden olan faize karşı ciddi bir duruş sergilemiyor ve sahada olan aktif ve sürekli bir mücadeleyi göstermiyorsunuz. Yapılan açıklamalar, kapalı kapılar ardında üç beş kişiye sözüm ona yapılan faiz karşıtlığı konuşmaları, adeta bir narkoz niteliği taşımaktadır. Hoca bu durumu haklı olarak, faize karşı dolaylı bir destek olarak görüyor.

Üç yazı dizisinde öne çıkan temel ortak yönlerin tespiti, faizin içerisinde olup biz faizsiz işler yapıyoruz iddiasıdır. İşin teknik detayına biz girdiğimizde, çok net şunu görüyor ve söylüyoruz. İslami finans kurumları, yalan söylüyor. Faiz düzeneği içinde, bütün işlemleri kullandıkları para itibari ile faizlidir. Bunun aksini iddia ediyorlarsa, kendilerine fetva veren hocaları ile bizi istedikleri yerde bir araya getirsinler, toplum önünde konuyu tartışalım. Nasıl her işlemlerinin faizli olduğunu ortaya koyalım. Gerçekten Allah’tan korkuyorlarsa bunu yaparlar.Bunu bir karşılıklı münazara olarak heyet halinde, kayda alınmak şartıyla yapabiliriz. Ali Rıza hoca, Diyanetin dini halka doğru anlatması gereken kurum olarak, halkın doğru bilgiyi alması için en sağlam kurum olması gerektiğinin altını çiziyor. Diyaneti en yoğun eleştirdiği konu; hutbelerde bankaların faizciliğine karşıtı bir hutbenin dahi verilmediğidir. Evet Cuma hutbelerinde orman haftası işlenir, ama faiz konusu işlenemez…

Fetvaları oluşturanlar, bağlı oldukları kurumun bağlayıcı yasaları ile hareket ederler. Çünkü oradan maaş alıyor ve orada bir makamı var. Yüreklerinde ki sıkılma Diyanete ilk görev başlamalarında olsa da, zamanla sistemin faizi konusunda aleyhte konuşamama durumu ağır basıyor. Faizle milleti sömüren bankaların aleyhinde konuşulamaz. Diyanet faizin kaldırılması ile ilgili net tutum ve mücadele içine giremez. Bağlı olduğu bakan, diyanete, bakana da bankalar baskı yapar.Ve halkın uyandırılması konusunda diyanetin büyük misyonu katledilir, işlevsiz hale getirilir. Diş dolgusundan sonra gusül abdestinin olup olmadığı konusu, gündem olarak artık diyanete göre faiz konusundan daha önemli hale gelmiştir. Bizim eleştirilerimiz bu konuda işin teknik yönü ile daha sert olabilir. Hiç bir şahsı hedef almıyoruz. Biz sistemin sorgulanıp değiştirilmesi konusunda Diyanetin dirayetini ortaya konması gerektiğini düşünüyoruz. Ramazanda Tv programlarında din anlatıp, hemen reklamlarda Müslümanlarla alay eder gibi faiz reklamlarının girmesi kanımıza dokunuyor. Elbette diyanette kınayıcının kınamasından korkmadan bir babayiğit, sadece Allah’ın rızasını gözeterek Diyanet teşkilatını faizle mücadele de imamlar düzeyinde, bir yapılanma çalışmasına girecektir. Umudumuz beklentimiz Diyanetten budur.

Hoca üçüncü bir toplumsal katman olarak iş adamlarını gündem yaparak, somut adres göstererek MÜSİAD’a yüklendi. Müsiad’ın Tahkim Kurulu Başkanı olarak Ali Rıza Demircan hocanın, faiz konusunda iş adamlarına ciddi manada eleştiri getiriyor. Faizle mücadelede, iş hayatında İslami bir ticaret yapılanması konusundaki duyarsızlıkları, hocanın uyarı ve eleştiri konusu oluyor. Müsiad eleştiri noktasında bürokrasi, finans kurumları ve din adamları arasında sıkışmış.İş hayatındaki zorlukların aşılmasında bürokrasinin engel olması, siyasetin ticari hayat konusundaki düzenlemelerde faizsiz bir yapılanma modelinin olmayışı, Müsiad ve benzeri iş adamlarının elini kolunu bağlıyor. Bizce iş adamlarının en yoğun eleştirilebileceği konu, faizle mücadelede köklü bir organize yapının oluşturulmayışı.

Kendi vicdanlarındaki sorgulamaları, Diyanet işlerinin tutumuna, finans kurumlarına fetva verenlerin açıklamalarına takılmaktadır. Aktif ticaretin içinde olmalarından dolayı, yaptıkları ticari işlemlerin faizli olduğunu çok teknik bilgiye sahip olmadan kendileri de bilir. Bunu muhtelif özel toplantılarımızda itiraf ederler. Ali Rıza Hocanın Musiad’a genel eleştirisi, faizsiz bir yapılanma sürecinde etkin rol almayışlarındandırMüsiad’ın faize karşı kırılmış direnci, hocanın haklı eleştirilerine konu olmaktadır.Bizim de temel eleştirimiz faiz konusunda hassas olan iş adamlarımıza bu noktadadır. Mevcut yapının dönüşmesi için, bilginin, organizasyonun sahada etkin mücadele de mali desteğin iş adamları tarafından gelmesi, onların faizle mücadelede ciddi bir katkılarını ortaya koyacaktır. Günümüzde de önem sırasına göre Ebubekirlere ihtiyaç vardır.Biz çok iyi biliyoruz ki faiz konusunda en büyük zulmü bu ülkede yüksek faizlerle iş yapmaya çalışan iş adamlarımız görmektedir.

Ali Rıza Demircan hocanın, toplumu etkileyen bu üç toplumsal organizasyonun faiz konusundaki duruşu konusundaki tespit ve eleştirileri, ıslahedici gayretin emarelerini taşıyor. Siyasete de zaman zaman bu konuda eleştiri getiren hoca, Sayın Cumhurbaşkanına da konuya ilişkin uyarılarda bulunuyor. Faizle mücadelede din adamları, iş adamları, sendikalar ve siyasetçiler olarak, ortak bir yapılanma modelini ortaya koymaları lazım. Çünkü faiz, kurda kuşa, sokak hayvanlarına dahil zulmediyor. Toplumsal bir hak çalma mekanizması olarak işliyor.

Biz buna mahkum değiliz.Faizli ekonomik kurgu yeniden faizsiz bir üretime dayalı model olarak kurulabilir. Bizim bu konudaki projemiz Taban ekonomisi olarak hazırdır.Sesimizin kısıklığı, sayımızın azlığı hak olan bu gerçeği haykırmamızı asla engellemeyecektir.Gayemiz, milletimizi ve devletimizi bu sistematik sömürü halinde işletilen yapıdan kurtarmaktır. Bunu biz iktisadi bir kurtuluş savaşı olarak görüyoruz.Rakamlar, milletimizin istikbalini faizle çalındığını göstermektedir. Bundan ötürü, faizle mücadelede yüksek bir gayret ortaya koyan

KÜÇÜK DEV ADAM Ali Rıza Demircan hocadan Allah razı olsun diyorum. Kendisinin bu örnekliğini, bütün ilahiyat ve Diyanet camiasında bir örnek teşkil etmesini diliyorum. Biz inanırsak faiz kalkar. Çünkü iman varsa imkan da vardır.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.