islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5991
EURO
34,7588
ALTIN
2.499,68
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

Fâtır suresi gönül okumalarım-9

Fâtır suresi gönül okumalarım-9
26 Nisan 2021 08:00
A+
A-

18/

Doğumundan ölümüne kadar insanoğlu için bu dünya hayatının ağır bir yük olduğu;

Kalbinde Allah korkusu olan kimselerin ve yaptığı her hal,hareket ve eylemin mutlaka birgün Allah’a hesap vereceğini bilenlerin yaptıkları yanlış işlerden pişmanlık duyacakları;

Yaratıcımızın hoş görmediği her türlü yanlış, kötü; hal, hareket ve eylemlerin topluca yapılması  kişinin ahirette hesap verme sorumluluğunu azaltmayacağı; 

Allah’ın koyduğu sisteme ve kurallara aykırı hal hareket ve eylemler topluca yapılsa dahi netice itibariyle bireysel olarak da hem bu dünyada hem de ahirette zararla karşılık bulacağı;

İşlenen kötülüklerden dolayı pişmanlık duymanın bireysel olarak kişinin kendi iç dünyasında olacağı;

İnsan bu dünyada kendi isteğiyle kötülüklerden vazgeçip arınmazsa ahirette zorunlu olarak arınmaya tabi tutulacağı;

İnsanlar tarafından yapılan doğru veya yanlış hal ve hareketlerin olur ve onayı kişisel olup tamamen kişinin kendi iç zihinsel düşüncesi sonucu olduğu;

Toplumun tüm bireyleri tarafından benimsenip yaşanılan yaşantıların oluru, onayı ve icrası kişilerin bizatihi kendi iç zihinsel düşünceleri sonucunda olduğu;

Müslümanın kıldığı namazdan dünyevi kastının; yaşantısı boyunca hal ve hareketlerinin çevresine zarar vermesi halinde kendisinin uyarılmasının  talep beyanı olacağı;

Varlık aleminin muhteşem ve mükemmelliğini fark eden insan aklı, bu durumu göremediği Yaratıcısının varlığına delil kılanların ilahi uyarıları dikkate alacağı;

Kendisine ve çevresine karşı sıkıntı verici yanlış hal ve hareketlerde bulunan insanların “Günahkar” olarak nitelendirildiği;

 insanların günahları sebebiyle düştükleri iç bunalımdan kurtulmanın yolunun yine kendi iç dünyalarında öz eleştiri yapmak olduğu;

Kendisine ve çevresine verdikleri sıkıntı verici hal ve hareketleri sebebiyle pişmanlık duyup vazgeçenlerin;Görmedikleri halde Allah’tan korkup, namaz kılan kimselerin olacağı;

Namaz kılmanın Allah’tan görmediği halde korktuğunun çevresine beyanı demek olduğu;

Namaz kılmanın “Müslümanım” diyen kişinin inandığı dini değerlere ciddiyetle bağlılığının ifadesi olduğu;

Namazın, Müslüman kişinin dünyalık işleri ile ”inandım” dediği İslami değerlerin günde beş kez uygunluğunun denetim ve kontrolü için olduğu;

Müslüman kişi için namaz, her vakit arası elde ettiği nimetler için teşekkür, düştüğü sıkıntılar için yardım beyanı olduğu;

Müslüman için namaz, Allah’tan başka hiç bir güç karşısında eğilmeyeceğinin ilanı olduğu;

Müslüman için namaz, varlık aleminin Allah’tan başka hakimi ve sahibinin asla olamayacağına inanmak ve ilan etmek olduğu;

Namaz, Kişinin Müslümanlığının ilan ve tescil mührü olduğu;

Müslüman için namaz, hürriyetini, iradesini ve tercihini hiçbir güce teslim etmeyeceğinin ilanı ve beyanı olduğu;

Müslüman için namaz, beşeri manada ilahlık taslayan güçlere asla yönelmeyeceğinin ve kendisine teklif dahi edilemeyeceğinin beyanı olduğu;

Müslüman için namaz, yaratılmış varlıklardan asla Yaratıcı İlah olamayacağının beden lisanıyla haykırış ve meydan okuyuş olduğu;

Namaz, zatını doğrudan görmediği halde “Allah’tan korkmanın” kişinin hayatında sürekli güncel kalmasına vesile olduğu;

Namaz, insanoğlunun doğumla birlikte çıktığı yolun bu dünyadan ibaret olmadığını, ahireti de  hatırlatıyor olduğu;

Namaz, Müslümanın yaşadığı dünya hayatında ki doyumsuz olan hazzını, aceleci tarafı bulunan hızını ve bunlardan elde ettiği gücünü insan fıtratına uygun bir şekilde dizginlediği ve düzenlediği;

Namaz; İnsan aklı için gaybi olan Allah’ın zatının varlığını görmesede zihinsel olarak farkında olduğuna çevresini şahit tutmak için her gün beş kez bedensel olarak ilanı ve beyanı olduğu;

Allah’tan korkmak: Yeryüzünde gözlerin gördüğü insanoğlunun çaresiz kaldığı afetlerden çok daha şiddetli olacak ahiret cezalarından ancak Allah’ın kurtaracağı korkusuyla bu dünyada ilahi uyarıları dikkate alarak yaşamaktır.

Allah’tan korkmak: Kendisine, yakın çevresine, bulunduğu topluma karşı yaptığı yanlış kötü hal ve hareketlerden pişmanlık duyarak vazgeçip ahirette karşılaşabileceği azaptan af dilenmektir.

Kişi bu dünyada, kendisine, yakın çevresine, bulunduğu topluma karşı içerisinde bulunduğu kötü, yanlış ve rahatsız edici hal ve hareketlerden vazgeçmek için öncelikle zihninde karar vermesi gerektiği;

Allah korkusu; Kişiyi Rabbinden uzaklaştıran değil; kendisine, yakın çevresine, bulunduğu topluma karşı işlediği kötü, yanlış ve rahatsız edici hal ve hareketlerden pişmanlık duyup vazgeçtiği için yakınlaştıran bir iç korku olduğu;

İnsan “göz”  denen organın  kendisi için ne denli önemli bir işlev gördüğünün bilinciyle yaşaması için bazen gözlerini kapatıp körlüğü bizzat yaşaması gerektiği;

Doğru olan tavır, söz ve hareketin hem faili hem de taraftarı olmayan insanın hayatı sorunlu ve sıkıntılı yaşayacağı;

Doğru olan tavır, söz ve hareketi gördüğü halde kör gibi duyarsız davranmanın insan fıtratına aykırı olduğu;

İnsanoğlu yaşamında ki aydınlığı da karanlığı da kendi hal hareket ve söylemlerinde araması gerektiği;

Bu dünyada körlüğün ve görmenin mecazi olduğu; esasının ise varlık aleminin muhteşemliğini görüp Yaratıcının kudreti karşısında hayranlık duymak olduğu;

Varlık aleminin muhteşemliği karşısında hayranlık duymayıp Yaratıcının kudretinden bihaber ömrünü tüketenlerin bakar kör olduğu;

Doğrunun ve iyiliğin taraftarı olmayan veya görmezlikten gelen insan kör yürüyüşü misali hayat yolunda her an kazaya uğrayacağı;

Her güne ve her varlığa Allahsız bakan gözün boş bakan kör bir bakış olacağı;

Fâtır Suresi düşünsel okumalarımdan zihnime yansıdı.

Subhanallah…Estağfirullah… Elhamdüllah…

Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz.

Doğrusunu Allah (cc) bilir.

(Devam Edecek)

Not: Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.