islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3691
EURO
34,9702
ALTIN
2.326,20
BIST
9.075,78
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
19°C

Feminizm Limiti Aştı, Sıra Reculizm’de

Feminizm Limiti Aştı, Sıra Reculizm’de

Bu, “İstanbul Sözleşmesi” değil, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi,”dir. Bu dayatma cebren yürürlüğe koydurttutkları sinsi ve şeytanca bir programdır. Ve bunu da T.C. Yetkili makamı Ogünkü Dışişleri Bakanı’a imzalattılar. Avrupa Konseyi dayatması kabulünden sonra Türkiyenin erkek vatandaşlarının yaprak dökümü zirve yaparak yayılmaktadır.

Bunun karşısında biz de meselenin ciddiyetini idrak edebilecek sorumlu aradık. Ulaşabileceğimiz sorumlularımıza meseleyi açtık. Çeşitli kurumlara başvurduk, anlattık. İdrak edenini bulamadık. Kendilerini değişmez başkan zanneden sorumlularımız, yangının alevlerini görmezden, homurtularını duymazdan geldiler. Türkiye’nin gönüllü kuruluşlarına hatta merkezine gittik. Kur’an gibi ilâhî bir kitabın önemini anlattık. Aile kurumunun, ipi kopmuş teşbih tanelerinin dağıldığı gibi etrafa savrulduğunu anlattık. Anlattık anlatmasına da anlattıklarımız hep hedefte buharlaştı. Aile kurumu dinamitlendi, çöküşüne bile dönüp bakan olmadı. Koca mağdur, kadın mağdur, çocuklar mazlum, bütün yakınlar perişan, sonuç felaket.

Avrupa Konseyi Sözleşmesi (dayatması) yıkıma devam ederken devletin savcısı, yargıcı, polisi, jandarması, ilgili bakanlıkları, Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve gönüllü kuruluşlar, hulasa tüm sorumlular tam siper yapmışlar. Hele belediyeler, bünyelerinde uzmanlar barındırıyor, fakat bunların ne yaptıkları bilinmiyor. Bu milletin ailesi medyada bir kaç bayanın elinde işlem görüyor. Her gün toplumda iğrenilecek nice olay cereyan ediyor kocalar pespâye ediliyor, itibarı toptan zedeleniyor, ekranlarda böğürte böğürte ağlatılıyorlar. Yataklarından çıkıp internette edindikleri yedek kocalarına sığınan karıları ekran başına getiriyorlar, koruyucuları sayesinde pişkin pişkin nikâhlı kocalarına, “şah” der gibi restçekiyorlar. Bu bayanların ne yaptıklarını bir düşünün!

Bunlar toplumda fuhşun açıkça yayıldığını, kocaların onurlarını kaybettiklerini, nikâhını yok sayarak gidip fuhuş yaptıkları internet kocaları karşısında ne kadar pespâye duruma düştüklerini ve çocuklarının lanetleyeceği döküntü kadın durumuna düştüklerini belgeliyorlar. Bu da yetmiyor, bu kadınların gayri meşru yoldan edinip topluma saldıkları çocuklar, ana baba tanımayacaklar, uyuşturucu müptelası olacaklar, uyuşturucu baronları bunları piyon olarak her türlü kötü ve kirli işlerde kullanıp sonra da telef edeceklerdir.

Şimdi bir tarafta bu milletin devleti, diğer tarafta asırladır bu milletin temel değerler ve servetlerinin alt yapısını boşaltarak keşmekeşe sokan Avrupanın namus düşmanları bunca yıkımı nereye kadar devam ettireceksiniz? Virane ettiğiniz bu aile enkazı altında öncelikle kendilerinizin kalmayacağını ne ile garanti edebileceğinizi zannediyorsunuz? Bir de düşünün feminizm güçleriniz karşısına, reculizm şahlanırsa bunu nasıl önleyebileceksiniz? Gözü dönmüş erkeklerin, on sene önce boşandığı karısını sokak ortasında hunharca öldürdüğünü görmüyor musunuz? Bunun arka planında hangi illetin olduğunu bilmiyor musunuz? Bu korkunç çöküşün nereye varacağını düşünmek ve tedbir almak istemiyor musunuz?

Ne kadar zâlim, ne kadar cahil insanların türediğini görmüyor musunuz? Bir anda huzurlu yuvasıvını, seven kocasını, kendine muhtaç yavrularını terk edip giden ve kendini korumaya can atan ana babasını reddenen o zavallı genç bayanların perişan hallerini görüp etkilenmeyen yetkililer hakkında ne düşünürsünüz? Hele nikâhlı kocası da ve uğruna can atıp gittiği internet kocası tarafından da yüzüstü bırakıp terk ettikleri genç bayanın halini bir düşünün. Bu kadının kadınlık hatta insanlık itibarını kim iade edecek, gönül diyarlarının tamamen karartıldığı çocukların harap gönüllerini kim ve nasıl onaracak? Devlet bunları yarın vatan savunmasında nasıl değerlendirecek, çok endişe ve merak saiki ile düşünüyorum.

İnsan feministlere derim ki, bırakın kadın, insan olarak, erkek de insan olarak kalsın.

Müminlere de; “Size ne oluyor ki, Resulullah sizi Rabbinize iman etmeye (güvenmeye) çağırdığı halde, Allah’a inanmıyorsunuz. Oysa Allah sizden kesin söz almıştı, eğer buna inanan müminler iseniz?” (Hadid:57/8)i hatırlatıyorum. Ne feminizm ne reculizm! İnsan!

İnsanı, insan kabul eden, insan şerefine kavuşur. Esselamu aleykum.

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.