FEMİNİZM TAHRİBATINA KARŞI FITRAT!

İlhan ORAL

İnsan hakkında, Allah Teâlâ’dan başka kim tarafından ne tür düzenleme yapılırsa yapılsın, doğru sonuç vermez. Çünkü insanın fıtratına uymaz. Fıtrat hiç değişmez, asıldır. 

İnsanı yaratandan başkası onu kapsamlı olarak tanımaz. İnsanı tanımayan ihtiyaçlarını da yeteri kadar bilemez. Onu, yaradan Allah Teâlâ olduğu için onun yararını, iyiliğini ve geleceğini ancak O bilir. İnsanlar ancak O’nun sisteminde huzur bulmuş ve düzenli hayata kavuşmuşlardır. Onun sistemi, yeryüzünde peygamberler sistemi olarak hayat bulmuştur. Bunun dışında bütün gelişmelerin hepsi batıldır. Peygamberler sisteminden, önce yahudiler, Hazreti İsâ aleyhisselamı kabul etmemekle saf dışı kalmışlardır. Hristiyanlar da sistemin son temsilcisi Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i kabul etmemekle sistemin mürtedi olmuşlardır. Her ikisi de açıklarını kapatmak için haset hummasına tutulmuş ve fesat cambazları olmuşlardır. Daima İslam’a yenik düştükleri için hilekârlığa başvurmuşlardır.

Bütün hilekârlıklarını hüner niteliğinde planlayıp müslümanların üzerlerine çullanmışlardır. Bundan sonra da kadın erkek eşitliğini savunmuş, bununla da yetinmemiş kadın haklarını önceleyerek kaleyi içten yıkma hokkabazlığını kullanarak İslam ailesini yıkma gayretkeşliğini sergilemişlerdir. İşte bu alanda çok kalleşçe manevralardan biri de feminizm hareketi ihdasıdır. Özellikle bilinmesi gereken gerçek “ne kadın erkeğin, ne de erkek kadının dengidir.” Bunlar “eşit de değillerdir.” Olmaları da mümkün değildir. Eğer bunlar eşit olsaydılar, birbirlerine muhtaç olmazlardı.” Bunları eşitleme manevraları batıldır.

Ne talihtir ki, müslümanların ilmî, irfanı, izzeti, siyaseti, davayı, gücü, kuvveti ve i’layı kelimetullah şuurunu unutmaları, haçlı bozuntularının, Siyonist çetelerin ve diğer fesatçı gayri Müslimlerin ekmeklerine yağ sürmüştür. Bütün bunlara rağmen Kâinat mülkünün ve evrensel hükmün yegâne sahibi Allah Teâlâ’dır. Yabancı şer güçlerin karşısında ve üstünde O nice net hakikatleri açıklamaktadır. Aile âbidesi hakkında emsalsiz açıklamalar yapmaktadır. “Kıvamında erkekleri ve Saliha kadınları” anlatırken sergilediği kalite ve kalibre takdirler üstü bir değerlemedir. Bunu öncelikle müslümanlar ciddiyetle algılamalı ve uygulamalıdırlar.

Kur’an öncelikle Müslüman erkekleri ve müslüman kadınları değerlendirmeye alır ve onları tonu ve dozajı artan vasıflarla anlatır; İman eden erkekler ve iman eden kadınlar şeklinde kalp, lisan ve amel bütünlüğü çerçevesinde üstünlüklerini perçinler. Onların itaatkâr, sâdık erkekler ve sâdıka kadınlar olduklarını deklare eder. Onların sabreden erkekler ve sabreden kadınlar olduğunu dile getirirken nice olumsuzluklara karşı dirençli ve güç yetirir üstünlük vasıfları teyid edilir. Buna rağmen onların mütevazı oldukları bildirilirken şımarmayacakları mesajı da verir. Yine onların sadaka verecek kadar bencilliklerinden arınmış ve muhtaçlarla kaynaşmış olmaları, oldukça manidardır. Oruç tutmaları da nefsanî duygularını hayra kanalize ettiklerini gösterir. Bu muhteşem ve maneviyatı yüksek değerlerin, insanın namus ve şerefi olacağını beyan eden Rabbimiz, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, ifadesi ile  “Kıvamında erkekleri ve Saliha kadınları” daha yüksek ve daha emin bir mertebede olduklarını anlatır. O mertebe zikir mertebesidir. Ki, onlar bu kıvamda Allah’ı çok zikreden erkekler ve çok zikreden kadınlar olarak zirveye yerleştirir.

Bunca yüksek ve bunca yüce değerlerle, insanlığın zirvesine yerleşen “Kıvamında erkekler ve Saliha kadınlar” mükemmel tablo halinde sunulurken kadın ve erkek eşitliğinin ve kadın haklarının önemi kalmaz, bunları savunan da haklı çıkarmaz.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, veda hutbesinde buyurur ki; “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve iffetini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır.” Bütün bu beyanlar, feminizm gibi bir ucubenin kadına ve aileye hiçbir katkısı olmadığı gerçeğini bütün çıplaklığı ile deklare eder. Bu şüphesizdir, kesindir.

Kur’an’ın sistemi bu ise müslümanların cehalet ve ihtilafı affedilir mi zannedersiniz?

Yürekleri hak aşkı fışkıran onurlu gençler nerdesiniz? Esselamu aleykum.

Recent Posts

  • Gündem

AMERİKA’DA ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ AYAKTA

ABD'de Gazze protestoları: Hangi üniversitelerde eylem var, öğrenciler ne talep ediyor? Öğrenciler, üniversitelerin İsrail'in Gazze'deki…

18 dakika ago
  • Gündem

HAYATIN ANLAMINI BURÇLARDA ARAMA ÇARESİZLİĞİ

İnsan hayatının anlamı nedir? Hemen hemen her insan bu soruyu sorar. Ama başta ateistler ve…

1 saat ago
  • Makale

BU BENİM ÜLKEM Mİ..

BU BENİM ÜLKEM Mİ.. İnsanlar birlikte yaşamalarına rağmen, birbirlerine küsmüş veya birbirine yabancılaşmış gibi duyarsız…

2 saat ago
  • VİDEOLAR

BİR AYET BİR HADİS “CİHAD”

2 saat ago
  • Gündem

İNSAN DIŞKISI GİBİ HARAM KAZANÇLAR DA YENİLİP YEDİRİLEMEZ ?

Selamun Aleykum hocam. Geçtiğimiz günlerde medyada bir bilim adamı, bazı insanlara geçmişte zorla insan dışkısı…

2 saat ago
  • Gündem

Ekrem İmamoğlu: Hamas Terör Örgütüdür!

Ekrem İmamoğlu: Hamas Terör Örgütüdür... Ekrem İmamoğlu CNN International'a Verdiği Röportajda Hamas'ı "Terör Örgütü" Olarak…

3 saat ago