Fransa, Lübnanlılara ‘krizden çıkmayı önledikleri için’ yaptırım uyguladı

Mirat Haber Ajansı

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Paris’in yolsuzluk iddiaları nedeniyle belirli Lübnanlı devlet adamlarının, ülkeye giriş kısıtlamaları getirmeye başladığını veya Lübnan’ın uzun süren siyasi krizine çözüm bulma çabalarını aksattığını ifade etti. Le Drian, önlemleri açıklarken hedef alınan kişilerin isimlerini vermedi. Ancak yorumları, geçen yıl Ağustos ayında Beyrut limanında meydana gelen ölümcül patlamanın ardından Lübnanlı yetkililere ülkede reform yapmadıkları için yaptırımlar uyguladığına dair Fransız hükümetinin ilk resmi teyidi oldu.

İki diplomat, bir isim listesinin bir araya getirildiğini ve insanların haberdar edildiğini doğruladı. Le Drian, krizden çıkış yolunu tıkayan Lübnanlı siyasi figürler üzerindeki baskıyı artırmak için hangi araçların kullanılabileceği konusunda Fransa’nın Avrupalı ortaklarıyla görüşmelerin çoktan sürdüğünü belirtti. Tıkanmadan sorumlu olanların hareketsiz kalmayacağımızı anlamaları gerektiğini de sözlerine ekledi. Açıklama, Lübnan’daki Fransız büyükelçisinin ülkedeki Bekaa Vadisi’ni ziyaret etmesi ve burada Paris’in desteğini yinelemesi sonrasında geldi. Başbakan Hassan Diab’ın bekçi hükümeti, 4 Ağustos’ta Beyrut limanında 200’den fazla kişinin ölümüne neden olan ve yerleşik yönetici sınıfa karşı protestoları ateşleyen patlamanın ardından istifa etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, patlamadan sonra Lübnan’da radikal reform çağrısında bulundu ve eski Fransız mandası topraklarında değişiklik olmamasından ötürü kızgınlığını dile getirdi. Macron, Lübnanlı siyasetçilere, Lübnan’ı mali krizinden çıkarmak için acil reformlar üzerinde çalışabilecek, partizan olmayan uzmanlardan oluşan bir hükümet kurmaları için baskı yapıyor. Ancak Lübnanlı siyasetçiler yeni kabinenin şekli, boyutu ve hangi bakanları kimin seçeceği konusunda tartışmaya devam ederken, bu çabalar duvara tosladı. Lübnan Başbakanı adayı Saad Hariri ve Cumhurbaşkanı Mişel Aoun, aylar süren çıkmazdan sonra, ülke daha derin bir ekonomik krize gömülürken, yeni bir hükümet kabinesini defalarca kabul edemediler.