Futbol: Sapıklığın Yeni Zemini

Erkeklikle özdeşleşmiş futbol ağır ve sinsi adımlarla kadın homoseksüelliğinin yaygınlaşmasında bir ataç olarak kullanılmakta

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği FIFA’nın 2019 En İyiler ödülleri dün gece bir milyar canlı yayın izleyicisi önünde İtalya’nın Milano kentinde La Scala sahnesinde, görkemli bir törenle sunuldu. En iyi erkek futbolcu Lionel Messi seçilirken, en iyi kadın futbolcu da Amerikan kadın futbol milli takımı Megan Rapinoe’ye verildi. 

Megan Rapinoe, Messi gibi bir tartışmasız yetenek değil, kuvvetli bir ekibin racon kesen bıçkın takım kaptanı. Homoseksüelliğini sürekli önde tutan Rapinoe, homoseksüel sevgilisinden bahsetti, homoseksüelliğe saygı istedi, homoseksüellerin gericilere karşı savaşı kazanmasını diledi. Futbolun homoseksüellerle ilişkilendirilmesi bu şekilde en ileri noktaya ilerlemiş oldu.

Futbol, erkeklikle özdeşleştirilen sporlardan. Her takım sporu gibi o da savaş taktikleri ve savaşa hazırlık amaçlı bir oyun. Doğuştan fiziksel özelliklerden çok kişisel zihin gücü ve metaneti öne çıkarıyor. Oyuncular arası sert hatta bazen vahşice mücadeleleri gerektiriyor. Bu mücadelelerde sakat bırakma sık görülen bir durum.

Bu nedenlerle futbol, temasa ve şiddete izin vermeyen voleybol ya da tenis gibi sporlar kadar kadın sporu olmadı. Fakat 1980lerden sonra iki gelişme sonucu futbol, kadınlarda da yaygınlaştırıldı. Birincisi Amerika’da erkekler arasında da oynanmayan futbolun soccer adı altında, gösteri sporu olarak değil sağlıklı yaşam amaçlı olarak liselerde bir kız sporu olarak benimsenmesi oldu. Amerika gibi dev bir ülkede yaygınlaşması da dünyada benimsenmesinin önünü açtı. 

İkinci yayılma nedeniyse dünyada kadınlar arasında homoseksüelliğin artırılması aracı olarak kullanılmasıydı. Sert, kırıcı, göğsüyle topu durduran bu erkek sporu, sapık kadın örgütlerince tavsiye edildi, desteklendi. Genç ve tecrübesiz kızların böylece spor kisvesi altında homoseksüel piyasasına kazandırılmasında kullanıldı. 

Örneğin bu spor Türkiye’de öyle bir noktaya gelmişti ki 2003 yïlında final maçında iki homoseksüel kadın, paylaşılamayan bir genç güzel kız için ölümüne kavga etmişti. Yapılan soruşturmanın sonucunda kadın futbol liginin bir sapıklığa kazandırma paravan organizasyonu olduğu ortaya çıktı. Önce kaşarlanmış yaşı ileri sapıkları temizlemek için üst yaş limiti kondu. Fakat sonra kurtaracak tarafı kalmadığından kadın ligi kapatıldı. Uzun yıllar sonra küresel baskılarla yeniden açıldı. 

Kadın homoseksüelliğle özdeşleşen bu sözde sporun dün akşam erkek futbolunun üzerine çıkarılması, sapıklığı öven bir konuşmayla bezenmesi, ifsad edici bir plan dahilinde.

Denetlenen liselerde annelerin kontrolünde yapılan futbol, görecel olarak daha temiz. Amerika’da hali vakti yerinde ailelerin kızlarının sporu. Hatta burjuva banliyölerinde oturan ev kadınlarına futbol annesi deniyor. Fakat dünyada bu onmilyonlarca futbol oynayan kızın dünyada kendilerine örnek alacakları, Messi ile aynı ödül verilmiş bir ismin homoseksüel olması, kuşkusuz ifsad planının bir parçasıdır. 

Son bir not ise hükümetimize bağlı devlet televizyonumuz TRT’nin sunucularının bu organizasyonu milyonlarca Türke naklederken kullandığı abuk sabuk ifadelerinin,  övgülerinin, homoseksüelliğin topluma kabulü yönünde katkılarının, kadrosuzluğumuzun, zeminsizliğimizin bir nişanesi olmasıdır.

Süleyman Nazif KALAYCI

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi