Bilgi ve bilince dayalı Müslüman olamadığımız için mevcut ahlakımızı da yitirmeye başladık. Ortalık yalakalar ve çıkarcılarla dolu. Hiçbir kişi ve kurumdan onay almaya ihtiyacımız olmamakla birlikte biz yine de dedikoducuların uyarılarımızı etkisizleştirmesine fırsat vermeyelim.
Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip bey kardeşim Ülkemiz ortalamasının çok üstünde dindardır, milliyetçidir, bilgilidir, sevdalıdır ve de tecrübelidir.
Allah onu milletimizin çoğuna ve İslam dünyası halklarına sevdirdi. Krallar ve sultanlar onun sevilmesinden tedirgin.
Bu sebeple onu kusursuz görmeksizin dualarım ve de yazılarımla destekledim. Ümitvar olmakta da devam ediyorum. Ama uyarı görevimi de yapmaya çalışıyorum. Rabbim yardımcısı olsun.
Düşmanlar Kavî
Batı dünyası ve Amerika ülkemizi çökertme arzusu ve eylemleri içinde. AB maceramız ortada, Amerika’nın açıkça düşmanlığa soyunduğu açık bir gerçek. Uzun yıllardır gözümüzün önünde destelenen taşeronlarla savaş halindeyiz.
Batının siyasi ve ekonomik sarmalı içinde olup varlığını koruyan ve giderek bağımsızlaşan ve de güçlenen bir başka ülke bilmiyorum.
Demokratik Sol ve Kemalistler
Türkiye’de demokratik solun ve Kemalistlerin çoğunun İslâmi ölçülere göre imanı ve özellikler Recep Tayip bey kardeşime karşı insafı yoktur. Böyle iken bakıyorum fıtratların/yaratılış düzenlerin tetiklemesi ile Ülkemize karşı yapılan Amerika kaynaklı ve dolar silahlı saldırının asıl ve ana hedefinin Recep Tayyip kardeşim değil de Ülkemiz olduğu bilincinde. Bu sebeple dik duruyorlar ama kendilerine göre yönetim hatalarını da dile getiriyorlar.
Hakka Çağrıyı Unutan Müslümanlar
İslâm’a bağlı gibi görünen camiamız Marûf’u emir ve Münker’i nehiy görevini yani dinimizin, ortak aklın ilmin gerektirdiklerine çağrı ve zıtlarında sakındırma görevini unuttuğu için biz nerede hata ettik bile diyemiyoruz. Diyemediği için de zaaflarımızı göremiyoruz. Mesela:
Başarılar Sağladık da…
Çok çok başarılar sağladık, Ülkemizin çehresi değişti, elbette hatalar da olacaktır. Çünkü yalnızca yerinde sayanlar ve ölüler hata etmez. Kaldı ki bizde ana sorun mevcut yasalara göre yönetim sorunundan çok sistem sorunudur. Sistem İslâm’a evrilerek değişmedikçe ve gelişmedikçe problemler dünyada arttığı gibi biz de çeşitlenerek artacaktır.
Asıl Maksadımıza Gelelim
Evet dış düşman kavi. Onların hain planları da her an devrede. İyi de bizim hiç mi hatamız yok. İktidarı ve muhalefetiyle siyaseti suçlayalım. Suçlayalım da üniversiteler, özel sektör, sivil örgütler, hakkı haykırmayan yazar çizer takımı suçsuz mu? Millet olarak günahsız mıyız?
Uhud Mağlubu Müslümanlar…
Bedir’de büyük zafer elde eden ve zafere alışan Müslümanlar Uhud’da büyük bir darbe yiyince şaşırdılar, nereden geldi bu mağlubiyet, dediler Rabbimiz Onlara cevabı verdi:
“Bedir savaşında, iki katını düşmanınızın başına getirdiğiniz bir felaket, Uhud savaşında kendi başınıza gelince, bu nasıl oldu diye soruyorsunuz, öyle mi? De ki: O sizin kendi kusurunuzdandır. Doğrusu Allah, dilediği herşeyi yapmaya güç yetirendir.” (Al-i İmran 165)
Dolar krizi dahil bütün krizlerin sebeplerini araştırmaya kendimizden başlamalıyız. Hatayı kendimizde görürsek problemlerin çözümü de kolaylaşır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi