islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3695
EURO
35,0258
ALTIN
2.325,72
BIST
9.120,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Her Çeşit Haram Bereketi Ortadan Kaldırır

Her Çeşit Haram Bereketi Ortadan Kaldırır

İçki Reyonlarında Ramazan Ayı Bereketi Diye İndirim

Tanınmış bir süpermarket, “Ramazan’da Evlere Bereket, Sofralara Lezzet” sloganı altında bira fiyatlarında indirime giderek, Ramazan ayında da içki tüketimini teşvik etmekte. Kutsal Ramazan ayı üzerinden haram bir ürünün reklamı yapılması, bilinçli Müslümanların tepkisini çekti.

Her Çeşit Haram Bereketi Ortadan Kaldırır

Bütün Müslümanlar bilir, içki haramdır, onu içmek apaçık günahtır. Bu durum, yılın bütün günü için geçerlidir. Bazı içki içen Müslümanlar, Ramazan ayında oruç tutmaları sebebiyle, bu kötü alışkanlıklarını geçici de olsa bir kenara bırakıyor ve Ramazan suyu hürmetini içki tüketmiyor. Temennimiz ve duamız, Ramazan’da gösterdikleri bu dirayeti, bütün yıl boyunca göstermeleridir. Ne var ki materyalist sistemin kapitalist reklam dünyası, ne helal, ne de haram dinliyor. Ramazan ayında dahî haramların işlenmesi için teşvikte bulunuyor. Yetmiyor bir de dinî kavramları yerli yerinde kullanmak yerine onları istismar ediyor.

Ey Gâfil Reklamcılar; Haramda hiç bereket ve lezzet olur mu? Haram işlerde hayır, bereket ve devamlılık yoktur. İyi bir Müslüman olabilmek için de zaten haramlardan her zaman kaçmak lazım. Ancak haram lokma yediniz mi, haram bir içki içtiniz mi isteseniz de iyi bir Müslüman olamazsınız. Lokmaya veya içeceğe haram karışmaya başladı mı yoldan çıkmaya başlar insan. Haram yedi veya içti mi o insanda feyiz, bereket gider. Hem oruç, hem de gıdada haram işlemek zaten olmaz ama anlaşılan Ramazana da Hak ve Bâtılı karıştırmaya yönelik sinsî projeler uygulanıyor. Bir “Ben hem oruç tutarım, hem de biramı içerim”  diyen Müslüman tipler eksikti.

İnsanlarımız, dikkatli olmalı ve en önemlisi, neyin haram, neyin helal olduğunu iyi bilmeleri gerekir. Bunları bilmek ve gereğini yapmak veya yapmamak, her akıllı Müslüman için farzdır. Bu farzı yerine getiren ve helal yolda ilerleyen bir Müslüman, en makbul ibadeti yapmış olur.

Şüphesiz bizi harama sürükleyen nefsanî dürtülerimizdir. Nefsimizi kontrol altına almak ve bizleri kendi sapık güzergâhına yönlendirmek isteyen de Cennetten kovulduktan sonra şeytan ismini almış olan lanetli metafizik varlıktır. Şuur ve irade sahibi olan şeytan, sapkınlık içinde olan azgın cin taifesine mensup küfür içinde kıvranan kibirli bir mahlûktur. İşi gücü, insanları doğru işler yapmaktan alıkoymak, vazgeçirmek ve onları günah işlemeye davet etmektir.

Peygamberimiz (sav), “Kişi, günahı sebebiyle rızıktan mahrum olur”[1] buyurmak suretiyle bizleri günah işlemekten sakındırmaktadır. Günahlar, bizleri hem dünyevî nimetlerin azalmasına sebebiyet vermekte, hem elde edilen rızkın bereketini kaçırmakta, hem de küfre zemin hazırlamaktadır.

Onun için bir Müslüman, helal kazanç ve helal gıda hususunda çok hassas davranmalıdır. Rızık arayışında olan bir Müslüman, Allah’ın Rahman isminden yararlanmak ve O’nun lütuflarına nail olmak istiyorsa hep helal dairede hareket etmelidir. Helal ve temiz gıda ile ilgili birçok âyet mevcuttur. İşte onlardan birkaç âyet meali:

“Ey Resuller! Tayyib (temiz, helâl nimetlerden) yeyiniz. Ve salih (nefsi tezkiye edici) amel yapınız. Muhakkak ki Ben, yaptığınız şeyleri en iyi bilenim.[2]

“Allah’ın size verdiği temiz, helâl rızıklardan yiyin ve kendisine iman ettiğiniz Allah’a karşı takva sahibi olun.”[3]

Bu âyet-i kerimelerden de anlaşılacağı üzere helal gıda ile temiz iş ve meşguliyet arasında sıkı bir münasebet vardır. Bu bir nevi sebep netice ilişkisidir. Helal ve temiz gıda ve içecekler, insanı faydalı işlere, pis ve haram gıda ve içecekler ise insanı zararlı işlere sürükler. Haramı alışkanlık hâle getirenler, haram işlerde de çalışmaktan kaçınmaz. Böylece kendileri farkına varsın veya varmasın, hayatları hep huzursuzluk ve bereketsizlik içinde geçecektir. Diğer yandan haram, sosyal hayatın dengesini bozacağı gibi kişiyi ibadetlerden de uzaklaştırır. İlgili âyet, buna işaret ediyor:

 “Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?[4]

Müslüman, helal yolda kaldığı sürece ve haramlardan kaçındığı müddetçe rızkının bereketini görecektir. Cenâb-ı Hakk; halim selim olana, helâlinden ve temiz yiyene, nimetin kıymetini bilene ve hâline şükredene, etrafıyla çekişmeden dua alana, elinden geldiği kadar mahlûkata hizmet edene hatta bu uğurda can vermeye hazır olana hususî bir bereket ihsan eder. Haram yollardan rızkını temin edene, haram işler yapana, haram gıdalarla beslenene, haram içkiler içene, nimetini hayır yolunda harcamayana, etrafıyla kavgalı olana, sadece kendisi için yaşayana, menfaatinin peşinde koşana, Rezzak-ı âlem’i unutarak rızkın başkasında olduğunu zannedene Allah, uzun bir ömür verse de bereketli bir hayat sunmaz.

Prof. Dr. Ali SEYYAR


[1] İbn Mace; Mukaddime; 10.

[2] Müminûn,(23): 51.

[3] Maide (5): 88.

[4] Maide (5): 91.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.