Mirat Haber Ajansı
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de Donald Trump ziyareti ardından 23 Şubat 2020’de 53 kişinin resmi rakamlara göre ölümü, yüzlerce kişinin yaralanması ve binlerce evin tahrip edilmesi, onbinlerin evsiz kalmasıyla sonuçlanan Müslüman katliamında Delhi polisi iki Müslüman öğrenciyi bu katliamı kışkırtan bazı eylemleri planlamakla suçluyorlar. İsyanlara dönüşen protesto Hindistan’ın başkentinde elli yıldan uzun zamandır görülen en kötü dinsel büyük kitlesel linç eylemlerine neden olmuştu.
Müslümanların elit Camia Milliye İslamiye Üniversitesi öğrencileri Miran Haydar ve Safura Zargar, genellikle terörist faaliyetler için kullanılan Yasadışı Faaliyetleri Önleme Yasası kapsamında altı ay boyunca tutuklanmalarını sağlayan ağır suçlamalarla gözaltına alındılar. Öğrencileri temsil eden avukatlar hiçbir delil veya belge görmediklerini söyleseler de polis raporunda, polis memurlarının öğrencilerin evlerinden ateşli silahlar, benzin bombaları, asit şişeleri ve taşlar topladıkları iddia edilmekte.
İsyanların, iktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata partisi (BJP) liderlerinden Kapil Mişra’nın tartışmalı yeni vatandaşlık yasasına karşı barışçıl bir şekilde protesto yapmaya hazırlanan Müslümanl öğrencilere yönelik şiddete yönelten konuşmalardan kaynaklandığı kabul ediliyor. Video kanıtları ve tanık hesapları polisin de bu katliamların içinde olduğunu gösterecek şekilde Hindu grupların Müslüman toplumu hedef almak için sokaklarda serbestçe dolaşmasına izin verdi. Bununla birlikte, şiddetin nedenlerine ilişkin polis soruşturması Müslüman ve öğrenci aktivist topluluğuna odaklandı. Özellikle Aralık ayında Vatandaşlık Değişikliği Yasası’na (CAA) karşı toplu öğrenci protestolarına katıldıkları için daha önce polisçe belirlenmiş olanları hedef aldılar. Polis Aralık ayında Camia Milliye İslamiye Üniversitesi kampüsüne girmiş, aktivistleri dövüp öğrencileri gözaltına almıştı.