islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5139
EURO
34,9434
ALTIN
2.435,50
BIST
9.792,26
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Hollanda Başbakanı Erdogan’a Meydan Okudu

Hollanda Başbakanı Erdogan’a Meydan Okudu

PKK’nin kurucularından Duran Kalkan, “yeni bri çözüm süreci” konusunda, “Kuşkusuz mümkün olmayan, imkânsızlık konumunda olan bir şey yoktur. Her şeyin az da olsa gerçekleşme imkânı vardır” açıklamasını yaptı. Kalkan ayrıca, Avrupa ülkelerinin “Kürt sorununun çözümünü istemediklerini” savundu.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, ANF’ye verdiği röportajda, AK Parti iktidarı döneminde “yeni bir barış süreci ihtimalini nasıl değerlendirdiği” şeklinde bir soruya yanıt verdi.

“Kuşkusuz mümkün olmayan, imkânsızlık konumunda olan bir şey yoktur. Her şeyin az da olsa gerçekleşme imkânı vardır” diyen Kalkan, “Az da olsa her şeyin gerçekleşme ihtimali ve imkânı vardır. Burada önemli olan bu ihtimalleri doğru görebilmek, imkân ve fırsatları doğru değerlendirerek amaçlananı gerçekleştirmektir. Bu anlamda Tayyip Erdoğan’ı bir barış sürecine ikna etmek mümkün mü? Bu ihtimali az olan, imkânlarını büyük ölçüde tüketmiş olan bir durumdur” diye konuştu.

Geçmişte böyle süreçlerin yaşandığını, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çıkışlarıyla buna açık olduğunu gösterdiğini ifade eden Kalkan, sürecin sonuca gidememesini ise iki nedene bağladı.

Kalkan, “Birincisi kesinlikle dış ortam Kürt sorununun çözümüne, bu temelde bir barış sürecinin gelişmesine fırsat ve imkan vermedi. Tam tersine Kürt sorunu için çözümsüzlüğü, Türkiye’de de çatışmayı dayattı. Dolayısıyla dışarıya dönük yapılan konuşmalarda sanki birçok güç, birçok dış devlet barıştan, demokratik siyasi çözümden yanaymış, çatışmaya karşılarmış gibi kendilerini gösteriyorlar” yorumunu yaptı.

“Avrupa’da ateşkes için zemin bulamadık”

PKK yönetiminin “ateşkes ilan etmek için Avrupa’da yasal açıklama zemini bulamadığını” belirten Kalkan, “Ateşkes ilan etmeyecek, savaşı sürdüreceksiniz diye bize defalarca dayatmalarda bulunuldu. Bu dayatma açık oldu-gizli oldu, sözle oldu-fiiliyatla oldu ama bize dayatılan çatışmaydı, çözümsüzlüktü. Biz hiçbir devletten bir çözüm dayatması, çözüm programı, çözüm projesi görmedik. Tam tersine bizimle ilişki kurdular, düşüncemizi, siyasetimizi, niyetimizi öğrendiler; eğer niyetimiz çözümden yanaysa, ateşkesten yanaysa onu boşa çıkartmak için saldırılarda bulundular” ifadelerini kullandı.

Kalkan, Erdoğan’ın ilk başta bu devletlerin hepsinin çözüm istediğini sandığını, dolayısıyla “Kürt sorununu çözersem destek verirler” dediğini ancak kısa sürede gerçeklerin bunun tam tersi olduğunu bizzat gördüğünü ve dışarıdan destek bulamadığını belirtti.

İkinci nedeni ise AK Parti’nin MHP ile olan ittifakına bağlayan Kalkan, “Aslında Tayyip Erdoğan Türkiye’yi demokratikleştirme, Kürt sorununu çözme imkân ve fırsatlarını çok büyük oranda tüketti, bitirdi” diye konuştu.

Kalkan, “Bir defa MHP’den (AK Parti’nin) tümden uzaklaşması gerekir. MHP ile barışa, Kürt sorunun çözümüne yönelinemez. Günümüzde ise AKP’nin MHP’den uzaklaşması, Erdoğan’ın MHP dışı bir siyaset izlemesi imkânsız görünüyor” yorumunu yaptı.

Yeni bir süreç için “AK Parti’nin iktidardan gitmesi gerektiğini” savunan Kalkan, “Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun çözümü için yeni bir yönetime ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, 10 ülkenin büyükelçisinin, iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması ile ilgili yaptıkları açıklama konusunda geri adım atmadıklarını söyledi. Rutte, “Gelecekte de benzer uyarıları yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Mark Rutte, Pazar günü Roma’daki G20 Liderler Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçen hafta yaşanan “büyükelçiler krizini” görüştü.

Rutte, Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrası, ülkesinden gazetecilere şunları söyledi:

“Hollanda’nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına dikkat çekme hakkını her zaman saklı tuttuğunu Erdoğan’a anlattım. Bunun içişlerine müdahale değil, evrensel değerlerin teyidi olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bunu gelecekte de yapmaya devam edeceğimizi söyledim. Bu da, ikili ilişkilerin bir parçası.”

Rutte: ‘Zayıflık işareti’ yorumlarına katılmıyorum

Rutte, büyükelçilerin Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesine atıfta bulundukları ikinci açıklamanın “zayıflık işareti” olarak algılanmasına ilişkin yorumlara da katılmadığını söyledi.

Hollanda Dışişleri Bakanı Ben Knapen de, büyükelçiler krizi ile ilgili bir soru önergesine verdiği yanıtta, büyükelçilerin geri adım atmadığını belirtti.

Hollandalı bakan, Osman Kavala’nın serbest bırakılmasına ilişkin çağrının, Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesine uygun olduğunu teyit ettiklerini vurguladı.

Aralarında Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet’in de bulunduğu 10 ülkenin temsilcisinin, Kavala’nın serbest bırakılması ile ilgili yaptığı ortak açıklaması üzerine Erdoğan, büyükelçilerin “istenmeyen kişi” ilan edilmesi talimatını verdiğini belirtmişti.

Daha sonra ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda büyükelçileri, “Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesine uygun davrandıklarını” teyit etmişlerdi.

Bu açıklama, Ankara tarafından “geri adım” olarak değerlendirilmişti.

Kaynak: BBC Türkçe

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.