İNSANI İLAHLAŞTIRAN ÖLÜMSÜZLÜK SEVDASIDIR

İnsanlık tarihi sürecinde iblis, işbirlikçisi bir grup şeytanlaşan insanlarla bir olup insanlığın tamamını geçmişte olduğu gibi zaman zaman yaşadığı helak olma noktasına bugün de getirmiştir.

İlk atamız Adem gibi işlediğimiz günahlardan pişmanlık duyup yaratandan af ve yardım dileyip aklımızı ilahi tavsiyeler çerçevesinde kullanmaya başlar isek insanlık bu savaşın galibi olur! Aksi halde kendi ellerimizle bozduğumuz yeryüzünde ki düzen, ayrıca ölümsüzlük peşine düşen bir avuç müstekbir ve emrinde ki bilim insanları bir çeşit ilahi tufanla telef olmamıza sebep olur, Mazallah!

İnsanlık Kur’an ve imana dönmezse deccala tapacak, Allah’a tapıyorum zannedecek! Son iki yüz yıldır önü alınamaz öyle bir süreç yaşanıyor ki iblisin buyruğu altına giren bir grup insanın insanlığı kominizm ve kapitalizm rejimleri ile bütün alanları Allahsız ve ahlaksızlaştırdı. Çaresiz ve gücü yetersiz olan iman ehli insanlar ise sadece “ Allahım bizleri ve neslimizi koru.” duasıyla kalben buğz etme çaresizliği içerisinde yaşadı!

Allah insanoğlunu iblisin buyruğuna girmesi için akıl ve sorumluluk vermek suretiyle yeryüzünün halifesi yapmadı!

Sonucunda ceza veya mükafat bulunan sorumluluğun ağırlığı nedeniyle insandan başka hiç bir varlık yeryüzünde halifeliğe talip olmadı. Bu yüzden insanoğlu kendi elleriyle kendisine, çevresine, doğaya veya insanlığa yaptığı kötülüklerin cezasını geçmişte defalarca çekti bugün de benzer akıbete doğru sürüklenmektedir.

Atamız Adem’le başlayan yeryüzünde ölümsüzlüğün peşine düşen şeytanlaşmış insanla; Pişman olup Allah’tan af dileyen insanın final mücadelesidir yaşadıklarımız!

Yeryüzünde insanoğluna fıtratına uygun yaşaması halinde ölümsüzlüğü vadeden Allah’tı!

İnsan ne yaptı?

– İblisin sahte ölümsüzlük yalanına kandı!

İblis mühlet istediğinde insan için ne demişti?

– Onun (İnsanoğlunun) soyunu buyruğum altına alacağım.

Allah İblise kıyamete kadar mühleti neden verdi acaba?

– Yeryüzünün helakını da ihyasını da insanın yaptıklarına bağladığı için olsa gerek Allahüalem!

Atamız Adem’den başlamak üzere insan Allah’ın tavsiyesini tutmadı. İblisin “ölümsüz olacaksın” vesvesesine inandı! Ve o ağacın meyvesinden tattı! Pişman olup Yaradana dönenler kurtuldu, ısrar edenler helak oldu! Maalesef günümüze kadar ibret alınmadığı için benzer süreç tekerrür ediyor.

Günümüz dünyasında bilgi teknolojilerine sahip güçlü firmaların başında gelen şirketin logosunun “ısırık elma” figürünü seçmesinin tesadüfen olmasına imkan var mı? Bugün bunu yapanlar ilk gün ki gibi yine aynı zihniyetle iblisin vesvesesine inanıp onun buyruğu altına girmek suretiyle ölümsüzlüğü bulacağını zannedip tanrılık iddiası güden bir grup insanoğlundan başka kim olabilir ki!

İşin ilginç tarafı kavimlerin helaki sadece, iblisleşen bilimin ölümsüzlük vesveselerine inanan bir avuç iblis dostları insanların yaratılmış varlık için imkansız olan ilahlaşma sevdası değildir. Kendilerini yeryüzünde ıslah edici zanneden Allahsız ve ahlaksız bir avuç bu düzen bozucular, kitleler tarafından ret edemeyip kabul görmesi nedeniyle toplumlar ilahi helake dücar olmuşlardır.

Kur’an anlatılarına baktığımızda İblisin ölümsüzlük yalanın peşine takılan yeryüzü idarecilerinin var olduğu zaman dilimlerinde mutlaka uyarıcı ve doğru yolu gösteren bir Yusuf, Talut, Davut Musa, Muhammet (selam olsun hepsine)v.b. Elçilerin varlığı dikkat çekmektedir. Bizim çağımızda ise bu vazifeyi aramızda yaşamakta olan kitabımız Kur’an uyarıcı olarak yapmaktadır. Kim ki bulunduğu konum itibariyle sahip olduğu güç ve imkanlar doğrultusunda Kur’an vahyine sarılarak insanlığı bu iblis ve insan dostlarının elinden kurtarmasının mümkün olduğu çok açıktır.

İşte ben inanıyorum ki günümüzde de Türk ve İslam aleminin liderliği konumuna doğru ilerlemekte olan Cumhurbaşkanımız yeryüzü idaresinin iblis ve insan dostlarının elinden kurtarma mücadelesi başlatmış olup adım adım adil bir dünya düzeninin kurulmasının fitilini ateşlemiştir. Günümüz firavun düzeninde Yusuf örneği olma yolunda adım adım ilerlemektedir.

FEHMİ YAĞLI