islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5139
EURO
34,9434
ALTIN
2.435,50
BIST
9.792,26
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Irak’ı Bekleyen Tehlike: Mezhep Savaşı

Irak’ı Bekleyen Tehlike: Mezhep Savaşı

Irak’taki silahlı milisler, DEAŞ’ın Diyala’da Şii bir köye düzenlediği saldırıya misilleme olarak Sünni bir köye intikam saldırısı gerçekleştirdi, ev ve otomobilleri ateşe verdi.

DEAŞ örgütünün Irak’ın başkenti Bağdat’ın 60 kilometre doğusundaki Diyala vilayetine bağlı El-Mikdadiyye ilçesinde önceki gün düzenlediği ve çoğu Şii Beni Temim aşiretine mensup ölü ve yaralı sayısının 30’un üzerine çıktığı saldırı, Sünni nüfusun ağırlıkta olduğu bazı bölgelerin intikam saldırılarıyla hedef alınmasına sebep oldu. Kaynaklar söz konusu bölgelere yönelik intikam saldırılarının faili olarak Beni Tamim aşiretine işaret ederken, AFAD İnsan Hakları Gözlemevi saldırıların arkasında Haşdi Şabi şemsiyesi altında faaliyet gösteren milis unsurların bulunduğunu belirtti.

Sözde ‘Direniş Ekseni’ne yakınlığıyla bilinen Sabirin News isimli internet sitesi, resmi Telegram hesabından, bir bölgedeki ev ve tarlaların yanarken çekilen görüntülerini paylaştı. Sabirin News, bu görüntülerin “Beni Temim aşiretinin ‘DEAŞ köyü’ Nehir el-İmam’a yaptığı saldırının sonuçları olduğunu” ve “Terörle Mücadele Servisi’nin, aşiretin kendi eliyle intikam almasını engelleyemediğini” iddia etti.

AFAD İnsan Hakları Gözlemevi, görgü tanıkları ve Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden edindikleri bilgileri aktardı. Gözlemevi’nin açıklamasına göre “Nehir el-İmam köyüne 4×4 araçlarla -bazılarının üzerinde Haşdi Şabi logosu bulunuyor- gelen silahlı bir grup yargısız infaz yaparak köydeki evleri, sağlık merkezini, bağ ve bahçeleri ve araçları ateşe verdi. Bu olay, Beni Temim aşireti mensuplarının ikamet ettiği El-Hevvaşe ismiyle de bilinen Er-Reşad köyünde meydana gelen ve 14 kişinin hayatını kaybettiği, 15 kişinin yaralandığı terör saldırısının ardından geldi” dedi.

Nehir el-İmam köyüne baskın düzenleyen silahlı grupların yargısız infaz eylemlerini kurbanların evinin içinde gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada, “Yargısız infazlar, vatandaşlara yapılan saldırıları engellemekte başarısız olan güvenlik güçlerinin bilgisi dahilinde yapıldı” ifadesi kullanıldı. Milisler tarafından yargısız infaz edilen bazı kurbanların isimlerine ulaştığını belirten Gözlemevi, milislerin köydeki tek sağlık merkezini ve onun yanındaki camiyi (Er-Rahman Camii) ateşe verdiğini, en az 30 otomobil ve tarım aracını kullanılamaz hale getirdiğini, çok sayıda bağ ve bahçeyi ve 9 evin tamamını yaktığını kaydetti.

Gözlemevi Sözcüsü Ziyad es-Senceri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Gözlemevi’nin açıklamasında dile getirilmeyen benzer intikam eylemlerinden endişe eden yerel sakinlerin büyük bir bölümü göç ve kaçış hazırlıklarına (dün öğleden sonra) başladı” dedi.

Diyala vilayetinden isminin açıklanmasını istemeyen gazeteci bir kaynak, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, etnik ve mezhep çeşitliliğinin hakim olduğu Diyala’da birbiriyle çatışmalı siyasi ve milis gruplar arasındaki yoğun kutuplaşma göz önüne alındığında basın ve medya organlarında vilayetteki olaylarla ilgili çıkan haber ve raporlara karşı oldukça dikkatli olunması gerektiği konusunda uyardı. Kaynak, “Sabirin News platformu veya AFAD Gözlemevi’nin aktardığı bilgilerden bağımsız olarak, vilayet esasen 2003-2014 yılları arasında terör örgütü El Kaide’nin kontrolüne ve daha sonra bazıları Haşdi Şabi şemsiyesi altında bulunan silahlı grupların hegemonyasına maruz kaldı. Çeşitli etnisite ve mezheplere mensup sıradan vatandaşlara uzanan zulümler ve ihlaller, vilayete yeniden güvenlik ve istikrarın dönmesini sağlayacak şekilde Federal makamlar tarafından iyileştirilmedi. Bu da kin ve nefret ateşinin kırılgan güvenlik durumunun külleri altında canlı kalmasına yol açtı” ifadelerini kullandı.

Kaynak konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Farklı gruplara mensup olan milisler, güvenlik kararlarının çoğuna hükmediyor ve vilayetteki sınır kapılarının çoğunda nüfuzunu kullanıyor. Genellikle tırlara (nakliye tırlarına) ve ticari araçlara büyük meblağlalarda ağır vergiler dayatıyor. (Önceki gün) Mikdadiyye bölgesinde olduğu gibi geçtiğimiz yıllarda da suç teşkil eden benzer eylemler meydana geldi. Buradaki çelişi, Şii milisler bu eylemlerinin bir kısmını Sünni oluşumlara ve ibadet yerlerine düzenlemesidir. Aynı şekilde bunun tersi de yaşandı. Sünni terör unsurları Şii vatandaşların bölgelerine ve oluşumlara saldırılar düzenledi. Yetkililerin Diyala’daki sorunları köklü bir biçimde iyileştirmemesi halinde bu tür saldırılar devam eder.”

Kaynak: Şark ül Asvad

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.