İslâm dininin özü iman esaslarıdır. Evreni, yer küremizi ve insanı tanıtan, ölümle başlayacak ebedi hayatı bildiren, hayatı konumlandıran, anlamlandıran ve amaçlandıran bu inanç esaslarıdır.
Allah’ın Kitabı Kur’ân’a ve şanlı Peygamberimizin Kurânî merkezli açıklamalarına dayanan iman esaslarımız, klasik literatürümüzde altı başlık altında sunulur:
İman Esaslarımız
- Allah’a, Onun bir, ezeli ve ebedi olduğuna, bütün varlıkların yaratıcısı olduğuna, bütün yüceliklerle vasıflı, tüm eksikliklerden beri bir Rab olduğuna inanmak.
- Evrenle, yerküremizle ve biz insanlarla görevli özel nuranî varlıklar olan Meleklere iman etmek.
- İnsanlık tarihinin değişik evrelerinde, farklı dönemlerinde gönderilmiş olup, sonuncusu ve evrenseli Hz. Muhammed olan Peygamberlere inanmak.
- Peygamberlerin tebliğ ettiği ve sonuncusu ve hükümleri yürürlükte olanı Kur’an-ı Kerîm olan ilahi Kitaplara iman etmek.
- İnsanlar dâhil, bütün varlıkların hayatı ile ilgili programları içine alan ve “ Biz her şeyi bir programa göre yarattık,” anlamındaki Kur’ân ifadesiyle özetlenebilecek olan Kadere iman etmek.
- Ve de ölümle başlayacak ve ebediyen devam edecek Âhiret hayatına iman.
Altı madde halinde özetlenen ve her biri açıklamayı gerektiren bu esaslar, İslam Dini’nin inanç esaslarını oluşturur. Bu altı maddenin beşi bir arada Kur’ân’ın Bakara sûresinin 177. ve 285., Nisa sûresinin 136. ayetinde açıklanır. Kadere iman edilmesi gereği Peygamberimiz Hz. Muhammed tarafından bildirilmekle birlikte bu konu Kur’ân’da genişçe yer almaktadır.
Ali Rıza Demircan