islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5559
EURO
34,8662
ALTIN
2.425,23
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

İSLAM HAYATIMIZIN HANGİ ALANINA MÜDAHİL

İSLAM HAYATIMIZIN HANGİ ALANINA MÜDAHİL
1 Ağustos 2022 10:16
A+
A-

İnsanoğlu bu…

Bu dünyaya imtihan için gönderilmiş, ancak imtihan için gönderildiğini unutup hayatın debdebeleri arasında bir o yana bir bu yana savrulmuş olan insanoğlundan bahsediyoruz….

Sevgi ve merhametten çok uzaklarda yaşayan insanoğlundan…

Ya biz Müslümanlar!..

Popüler kültürü o kadar içselleştirdi ki, modernizm adı altında bize yutturulan haplara ve ilaçlara vücudumuz o kadar alıştı ki, Allah’ın haramları bile biz Müslüman olduğunu söyleyen insanları pekte etkilemiyor.

İslami kıstaslar hepimize ters geliyor…

Dünyanın bir ucunda Müslüman insanlar katledilirken diğer ucunda ki Müslümanlar, inat ve ısrarla ümmet bilincinden uzak bir şekilde namazı ve abdesti neyin bozup bozmadığı konusunda, kısırdöngü tartışmaların içinde boğulmayı yeğliyorlar.

Post-modern kültürün etkisinde kalarak entelektüel kimliğini oluşturamamış biz Müslümanlar için bu, önümüzde duran ve aşmamız gereken en büyük handikap…

Yıllar önce bir hoca efendinin söylediği cümleler hala beynimde yankılanır. “Filistin’de ki bir Müslüman yedi kurşun ile şehit olurken, bizler sofralarımızda yedi çeşit yemek ile iftar ediyoruz.”

Dünyanın bir tarafında aç ve açıkta olan, sağlıklı suya bile erişemeyen milyonlarca insan varken, yeryüzünü imar etmekle mükellef insanoğlu, insan kardeşlerinin bu dramına dönüp bakmaktan bile aciz durumda yaşıyor.

Müslümanlar, İslam’a ve değerlerine bu kadar yabancılaşmışken bile, belli çevreler tarafından İslam’a ve Müslümanlara hem maddi hem de manevi saldırılar hızını kesmeden devam ediyor. Hal böyle olunca da değerlerimizin dezenformasyona uğradığının farkına bile varamadan biz de başlıyoruz kendi özümüze düşman cümleler kurmaya. Müslümanlar olarak kendi entelektüel bakışımızı geliştiremediğimiz için de, Seküler hayatın ve kapital sistemin bütün olumsuzluklarının faturası, günah keçisi ilan edilen Müslümanlara çıkartılıyor.

İslam’a saldırmakla muktedir olacağını zanneden bu zümreye şu soruları sormak gerekiyor.

*İslam’ın hangi Normu bizim hayatımıza yön vermede etkin? Tesettür emri mi, içki yasağı mı yoksa başka bir haram mı?

*İslam faizi haram kıldı da bu toplum faizden vaz mı geçti?

*İslam zinayı haram kıldı da zinakarlar bu kötü fiilden geri mi döndü?

*İslam eşcinselliği yasakladı da, seçimle başımıza getirdiğimiz yöneticiler, LGBT ve İstanbul sözleşmesine tepki mi koydu? İstanbul sözleşmesinin uyum yasası olarak kanunlaşan 6284 sayılı kanun için bu bizim değerlerimiz ile uyuşmaz, bu sebeple bu yasa teklifini meclisten geçirmeyelim mi denildi?

*İslam’a tamamen ters olan süresiz nafaka için “Süresiz nafaka bir zulümdür” denilerek, bu zulümden vaz mı geçildi?

“?????”

Bu soruların hepsinin cevabı “hayır!”. Pekiyi o zaman her olumsuzluk karşısında fatura neden hep İslam’a ve Müslümanlara çıkartılıyor?

Bir hoca çıkarak tesettür ayetini hatırlatınca ve toplumun ahlaka mugayir durumunu ortaya koyunca, hemoroidiniz azmış bir şekilde neden hop oturup hop kalkıyorsunuz?

Diyanet İşleri Başkanı homoseksüellik hakkında ayet okuyunca, neden hemen linç girişimine başlıyorsunuz?

Ölüm ve defin haricinde hayatımızın hiçbir alanına girmesine ve müdahale etmesine izin vermediğiniz İslam; sizin cebren ve hile ile ortaya koyduğunuz kanunlarınızın hayata yansımalarından neden sorumlu olsun ki?

O zaman sizin tek korkunuz var…

Kurduğunuz zulüm düzeninin foyasının ortaya çıkmasından korkuyor, İslam’a dönüşün olması durumunda, laiklik adı altında insanlara sunduğunuz “Din ve vicdan özgürlüğünün” gerçek yüzünün ortaya çıkmasından korkuyorsunuz.

İslami bilincin bu topraklarda yeniden yeşerip, dalga dalga yayılarak ümmet bilincinin tekrardan oluşmasından korkuyorsunuz.

Ama söyleyelim “Korkunun ecele faydası yok!” Gerçeklerin de bir gün gelip ortaya çıkmak gibi kötü huyları var.

Bir Müslüman için, bu yalan dünyada asıl olan gerçekliğin “İslam” olduğunu düşünürsek; sizin korkacağınız çok şey var çoook!

Sakın ola ki “Biz de Müslümanız, benim dedem de sakallıydı, benim ninem de başörtülüydü” gibi, kargaların bile güldüğü cümleler ile kendinizi savunmaya geçmeyin, komik oluyorsunuz…

Ve yine sakın ola ki, sıkıştığınız da Mustafa Kemal Atatürk’ü de kendi siyasi emellerinize alet etmeye kalkmayınız. Eğer illa ki 5186’nın arkasına sığınıp Mustafa Kemal Atatürk’ü kendinize kalkan edinecekseniz; odasından Atatürk resmini indirenlerin de Mustafa Kemal deyip Atatürk diyemeyenlerin de sizin bünyenizde olduğunu unutmayınız.

O zaman siyasetçilerimize, Halil Konakçı hoca gibi doğru söyleyen hocalarımıza, “Seni hayallerinin ülkesi Afganistan’a göndereceğim” tehdidinde bulunmak yerine; ülkemizin menfaatine uygun projeler ile halkımızın karşısına çıkmalarını, siyaseti, bir laf sokma ve laf yetiştirme arenası olarak görmek yerine, halka hizmet etme mercii olarak görmelerini tavsiye ediyoruz.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

        Şaban DOĞAN

Yorumlar
  1. Murat Taşcı dedi ki:

    👏👏👏