Öncelikle ifade edeyim. Ben, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü yani Marmara İlahiyat fakültesini, birincilikle girip birincilikle bitirmiş bir insanım.
Birkaç yıl önce ziyaret ettiğim bir İlahiyat Fakültesi dekanına sormuştum: İlahiyat fakültelerinim varlık amacı nedir?
Kem küm dahi edilemedi.
Birileri “Diyanet’e personel ve Milli Eğitime din kültürü öğretmeni yetiştirmek,” diyebilir. Peki onları yetiştirmenin amacı nedir, diye bir soru daha sorarsak ne cevap alabiliriz?
Cevabı biz verelim: Devletin çerçevesini belirlediği iğdiş edilmiş İslam’ı anlatmak ve böylece gelebilecek gerçek İslam’ın yolunu kesmek. Sonuçta Ülkemizde İslam’a yönelişle kültürel ve ekonomik açıdan yerel ve evrensel sömürü düzenine karşı çıkılmasını ve İslam ülkelerine diriltici örnek olunmasını engellemektir.
Boşuna mı bu kadar büyük bütçelerin ayrılması?
İtirazı olan varsa buyursun Mirat haber sayfaları onlara açıktır.
ÖNEMLİ DUYURU
Haber devşirmek üzere haber sitelerinde gezinirken çizimli/resimli bir duyuruya rastladım. Teknik bilgimle buraya aktaramadım ama aynen yazayım:
“Cumhuriyetin 100. Yılında
ATATÜRK VİZYONUYLA GELECEK YÜZYILA BAKIŞ KONFERANSI ”
Atatürk’ün Ne Vizyonu Olabilir?
5816 nolu yasa ile korunan Atatürk’ün şimdilerde çökmekte olan yıkılası Batıcılık dışında ne vizyonu olabilir ki?
Birilerinin verilecek cevabı vardır elbette.
Biz kendimize dönelim.
Ülkemizde yüzü aşmış ilahiyat fakültesi var. Yüzlerce hatta binlerce akademisyen var. Özel gayretle eserler vermiş istisnaları dışında unvanlarına yarı tapar olup ne işe yaratıldıklarını kendilerinin dahi bilmediği müsvedde adamlar çok. Sorsan ve bir yazı istesen beceriksizliklerini itiraf edemezler ama ilmi çalışmalarının yoğun olduğunu dile getirmekten geri durmazlar. Çalışmaları neye yarayacaksa.
Kütüphaneler eski ve yeni kitaplarla dolu. Yaşadıkları döneme ışık tutamayanlar geleceğe yönelik olduğunu iddia ettikleri çalışmalarla kendilerini aldatmış olurlar. Bugün kitapları tercüme edilenler, dün de ilimleriyle ışık tutanlardır.
Bu yazımızı okuyacakların çoğu, düşünecekleri yerde ricaldenmişler gibi cevap vermeye kalkışacaklar. Yapacakları yerici eleştiriler kabulümdür.
Yeter ki yüzü aşkın ilahiyat birleşip “İslam’ın insanlığın hayat düzeni olduğuna imanla” şöylece bir duyuru yapabilsinler:
“Cumhuriyetin 100. Yılında İSLAM VİZYONUYLA GELECEK YÜZYILA BAKIŞ KONFERANSI”
Ne dersiniz? İSLAM VÜZYONU OLMAYAN İLAHİYATLARI KAPATALIM MI?
ALİ RIZA DEMİRCAN