islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,0168
EURO
37,6169
ALTIN
2.758,69
BIST
9.591,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
28°C
İstanbul
28°C
Açık
Perşembe Parçalı Bulutlu
30°C
Cuma Hafif Yağmurlu
30°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
26°C
Pazar Hafif Yağmurlu
24°C

İsmailoğulları veya İshakoğulları

İsmailoğulları veya İshakoğulları
6 Eylül 2024 09:40
A+
A-

Bir kavme, büyük bir aile ve ulusa mensubiyetin insana ne faydası var? Hatta eğer meşru dairenin dışına çıkılmışsa peygamber oğlu veya kızı olmanın faydası var mı?

Bu konuyu hem Tevrat’ta hem Kur’an’da zikri geçen iki peygamber olan Hz. İsmail ve Hz. İshak üzerinden görelim. İkisi de öğle vaktinin peygamberi İbrahim aleyhisselamın oğludurlar.

Biz ona (İbrahim’e), salihlerden bir peygamber olarak İshak’ı da müjdeledik. Ona ve İshak’a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de.(37/Saffat, 112-113.)

İbrahim aleyhisselam hayli yaşlı olduğu bir zamanda çocuk sahibi olmuştu, ilk doğan çocuğu İsmail’di. Neredeyse hayatının her döneminde önüne çıkan sınavları başarması dolayısıyla yüce Allah İbrahim’e bir erkek çocuk daha verdi, İshak’ı. Neredeyse biricik oğlu İsmail’i kaybedecekken, bıçak sırtı bir sınavdan geçip Allah’ın emrine boyun eğmişken, öyle ki çocuğunu kesmek üzere yüzünü yere doğru yatırmışken, Allah ona çocuğunu bağışladı, “fidye” olarak bir hayvanı gönderdi. Ve keremi, bağışı bol olan Allah arkasından ona bir çocuk daha müjdesini verdi.

İshak İsmail’den, 14 sene sonra doğmuştu. Dolayısıyla bazı bilginler aksine kail olmuşsa da, kurban edilmek istenen çocuğun İshak olması mümkün değildir. Tevrat’a göre Hz. İsmail doğduğunda İbrahim 86 yaşında idi. 99 yaşına geldiğinde “Rab ziyadesiyle çoğaltacağı, birçok milletlerin babası olacağı müjdesini vererek onunla ahit yapar. Ahit yapıldığında İsmail 13 yaşındaydı “(Tekvin, 17/1-26). Daha açık bilgi Tevrat’ın şu kaydıdır: Hz. İbrahim 100, eşi Sara 90, İsmail 14 yaşında iken İshak, İbrahim’in ikinci oğlu olarak dünyaya gelir (Tekvin, 21/1-5.)

İlk doğan çocuğun İsmail olması Tevrat’ta da yer alır. İbrahim’in oğlu doğduğunda ona “Allah duasını işitti (esma’a il(ah)” anlamında “İsmail” ismini koydu (Tekvin, 16/11, 15.)

Bilindiği üzere Sara, cariye olan Hacer’i ve İsmail’i kıskanır: “Bu cariyeyi ve oğlunu dışarı at. Çünkü bu cariyenin oğlu benim oğlumla, İshak’la beraber mirasçı olmayacaktır” der. Hz. İbrahim, Sara’nın kıskançlığı ve istememesi ile Tanrı’nın da emrine uyarak Hacer ile oğlu İsmail’i gönderir (Tekvin, 21/8-14). Onlar da Beer-Şeba çölüne giderler ve orada yaşarlar (Tekvin, 21/14-20.)

Bu olayla ilgili Tevrat’ta şöyle denir: “Allah, çocukla beraberdi, o büyüdü ve okçu oldu” (Tekvin, 21/10-20.) Hz. İbrahim, Beer-Şeba’da kuyu açmış, ılgın ağacı dikmiş ve buraya Beer-Şeba ismini koymuştur, yani yedi kuyu veya yemin kuyusu (Tekvin, 21/22-33.)

Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram  yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalblerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır. Umulur ki şükrederler.” (14/İbrahim, 37)

Bütün bunlar, kurban edilen çocuğun İsmail olduğunu, kurban yerinin Kenan ilinden uzakta bulunduğunu ve bu olayın Mina’da cereyan ettiğini gösteriyor. Allah, duası üzerine İbrahim’e oğlu İsmail’i verdi, İshak ona fazladan verilendir: Ona İshak’ı armağan ettik, üstüne de Yakub’u; her birini salihler kıldık.(21/Enbiya, 72.)

Şanı yüce Allah İbrahim’e İshak’ı armağan eder, ikisine bereketler verir. Her ikisinin soyundan güzellik yapan olduğu gibi zulmeden de vardır. Yani atalarının İbrahim, İsmail veya İshak olması, insanların kurtuluşunun garantisi değildir. Hiç kimse, peygamber olsa dahi isyankâr oğlunu kurtaramaz, kimse soyundan, ailesinden, kabilesinden veya kavminden dolayı imtiyaz sahibi olamaz.

Hz. Peygamber (s.a.)’in şu ikazı, soy sopla övünmenin veya soy sopa güvenerek cürüm işlemenin hiçbir işe yaramadığını göstermektedir:

“Ey kızım Fatıma! Babam Peygamber diye güvenme Rabbine karşı kulluk vazifeni yap, Eğer Allah’tan nefsini satın alamazsan vallahi ben bile senin namına hiçbir şey yapamam.” (Müslim, İman, 89.)

Daha öncesinde bu uyarı kuşluk vaktinin peygamberi Nuh aleyhisselama gelmişti:

“(Gemi) Onlarla dağlar gibi dalga(lar) içinde yüzüyorken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi: “Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kâfirlerle birlikte olma.” (Oğlu) Dedi ki: “Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur.” Dedi ki: “Bugün Allah’ın emrinden, esirgeyen olan (Allah)dan başka bir koruyucu yoktur.” Ve ikisinin arasına dalga girdi, böylece o da boğulanlardan oldu. Denildi ki: “Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.” Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı)[1] üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: “Uzak olsunlar” denildi. Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki: “Rabbim, şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve senin va’din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin.” Dedi ki: “Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden değildir. Çünkü o, salih olmayan bir iş (yapmıştır). Öyleyse hakkında bilgin olmayan şeyi benden isteme. Gerçekten  cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum.” Dedi ki: “Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum.” (11/Hud, 42-47.)

ALİ MEHMETOĞLU

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.