islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,3460
EURO
37,4642
ALTIN
3.027,85
BIST
8.619,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Çarşamba Parçalı Bulutlu
17°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
18°C
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C
Cumartesi Çok Bulutlu
17°C

Kâf Suresi Gönül Okumalarım II

Kâf Suresi Gönül Okumalarım II
1 Şubat 2018 07:28
A+
A-

Ön bilgilendirme: Bu yazıyı okurken “Kâf Suresi düşünsel okumalarım esnasında zihnime yansıdı.” cümlesini her paragrafın akabinde olduğu varsayılarak okunması tavsiye olunur..

Sohbeti Kur’an olanın yolu aydınlık olur:

Yüce Yaratıcı’nın bizleri insanlığa ait bir  lisanla muhatap almasının çok kıymetli olduğu;

Allah’a yönelen her kulun gönül gözünün açılacağı;

Kur’an da sadece harften ibaret olan ayetlerin ne anlam ifade ettiği ileri ki çağlarda daha iyi anlaşılabileceği;

İnkarın da imanın da harflerden müteşekkil kelimeler ve  kelimelere yüklenen kavramlar aracılığıyla olacağı;

Kur’an vahyi ile terbiye edilmemiş insan aklının Ahiretin varlığına inanmak istemeyeceği;

Ahiret inancı Kişiyi yamuk ve faydasız bir dünya yaşantısından alıkoyacağı, düzgün ve faydalı bir yaşama kavuşturacağı;

Kelimeler ve kavramlar için bir harfin kıymeti değeri ne ise, insanoğlunun yaşamı anlamada, kavramada ve uygulamada gerekli tecrübe edinimlerinde Kur’an ayetlerinin kıymeti ve değerinin aynı olduğu;

İnsanoğlunun Ölümünden sonra yeniden yaratılışta ki ana rahmi vazifesini toprağın yapacağı;

İnsanoğlunun öldükten sonra ki dirilişi; topraktaki tohumun su ile buluşmasıyla başlayan süreçle ağaçlardan, bitkilerden olgunlaşarak ortaya çıkan ürünler gibi tekrar dirileceği;

Tabiatın kışın kuruması, yazın tekrar yeşererek ürün vermesinin insanoğlunu ahiret inancına ulaştırması gerektiği;

“İrade” “vesvese” “Allah’ın cc İnsana şah damarından daha yakın olması” kavramlarıyla ilgili olarak bugüne kadar söylenenler çerçevesinde her Kişinin zihinsel bir yoğunlukla üzerinde durması gerektiği;

Yaşantısının faydalı mı zararlı mı geçiyor olduğunu vicdanına danışarak kendince muhasebesini yapmayanlar ahirette büyük bir telaşla kendi kendisiyle hesaplaşacağı ancak Yüce Allah’ın cc buna müsaade etmeyeceği;

İnsanoğluna uyarıcı elçi olarak gönderilen yazılı metinden ibaret kitab-i bilgileri (Kur’an) küçümseyip Allah’tan geldiği hususunda tereddüt edenlerin, bu tereddütlerini uzay bilimleriyle giderebilecekleri;

Tabiat bilimlerinin de Kur’anın Allah cc tarafından insanlığa gönderilen elçi olduğunun teyit edilebileceği;

İster uzay bilimlerinde ister tabiat bilimlerinde ihtisaslaşan insanın Allah’a cc inanmada sağlam ve kesin bilgilere ulaşabileceği;

İnsanoğlunun öldükten sonra yeniden dirilişine delil olarak görülmesi gereken mevcut bu alemde ki ölüm- doğum devranının ebediliğine inanıp ahireti inkar edenlerin şiddetli bir cezaya çarptırılacakları;

Nefis kaynaklı vesvese ve vicdan kaynaklı nasihat fısıltısı olmak üzere iki zıt kutbun Kişinin kendi zihinsel aleminde nüks ettiği;

İnsanın ağzından çıkan sözlerin Yaratıcı tarafından kurulan bir sistemle kaydedilerek hesap gününde kullanılmak üzere lehinde veya aleyhinde şahitlik yapacağı;

Nasıl ki harflerden nice mana yüklü kelimeler yapıldığı gibi mevcut alemi gözlemleyerek yeniden diriliş ve ahiret inancına ulaşılabileceği;

Sûrenin harften ibaret ayetle başlamasının, sûrenin içeriğinin gaybî konularla ilgili bilgilendirme yapacağına delalet edeceğinden dolayı olabileceği;

Görülen bu alemin mevcudiyeti tüm insanlığı milletlerin lisanlarına göre telaffuzu farklı da olsa Allah cc inancına sevk edeceği;

İnsanoğlunun bildiği ve tanıdığı alfabe harflerinden müteşekkil Kur’an’ın sıradan yazılı bir metin olarak görülmemesi gerektiği;

Bu Kur’an her ne kadar bildiğimiz harflerden oluşan yazılı bir metin olsa da Allah cc tarafından açıklanan muhteşem bilgilerle dolu olduğu;

Kıyamete kadar insanlara Allah’ın cc elçiliğini yapacak olan Bu Kur’an, alfabe harflerinin kolayca tanındığı gibi anlaşılması kolay olan yazılı metinden ibaret olduğu;

Allah’ın elçisi Kur’an; kolayca anlayabileceğimiz, alfabe harfleriyle hazırlanmış aramızda, yanı başımızda  her an elimize alıp, gözümüzü diktiğimizde, sesini kulaklarımız duyduğunda anlamamız ve Allah’ın mesajını sunmak için beklediği;

Bu muhteşem kainatın ve mevcudatın Kudretli Yaratıcısı Yüce Allah’ın istisnasız her insanın anlayabileceği alfabe harfleriyle hazırlanmış sıradan görünümlü bir uyarıcı olan Kur’an-ı Kafirlerin bir türlü kabullenemeyecekleri;

Kainatın ve mevcudatın doğum, yaşam, ölüm ve sonrası ile ilgili işleyiş usul ve yöntemlerinin bizzat Allah cc tarafından konulduğu ve  korunduğu;

Toprağın içinde barındırdığı zerrenin kendi görevinin ne olduğunu bildiği ve vazifesi doğrultusunda hareket ettiği;

Kişi doğal güzelliklere ve gökyüzünün muhteşem ihtişamına içten ve zihnen gönül gözüyle baktığı takdirde kudretli tek bir Yaratıcının gerçekliğini görebileceği;

Yeryüzünde ki doğal güzelliğin gökyüzünden yağan yağmur tanelerine bağlı olması hiç bir güzelliğin kendisinden kaynaklanmadığına işaret ediyor olduğu;

İnsanoğlu zihinsel olarak iki ayrı soyut kimlik ve kişiliğe sahip olduğu;

İnsanda ki soyut iki ayrı kişilikten birisinin kötü çirkin, fena, şer ve pis işlerin kaynağı; diğer kişiliğinin de güzel, temiz ve faydalı işlerin kaynağı olduğu;

Doğanın harika işleyişine bakıp Allah’a yönelen her kulun gönül gözünün açılacağı;

İnsanoğlunun feraseti sayesinde gönül gözünün zihinsel olarak faaliyete geçeceği;

Gönül gözü açılarak Yaratıcısına yönelen İnsan, olgunlaşmış meyveye, hasada hazır ürünlere benzeyeceği;

Her insan da bulunan akıl, nefis ve vicdan faydasız ve kötü yaşadığı dünya hayatı sebebiyle Ahirette hesaba çekileceği ortamda birbirleriyle kavga edeceği;

İstisnasız her insan dünya hayatında her ne yaşıyorsa kendince yaptıklarının haklı ve doğru olduğuna dair vicdanına bir gerekçe bulacağı;

İnsanın kendisine ait nefsi dünya hayatında ki kötü, çirkin, lüzumsuz hal ve hareketleri sebebiyle ya vicdanının sesini o an geçici olarak dinlemeyeceği ya da kendince haklı bir gerekçe bulacağı;

İnsanın Ahiret yaşamı için  yeniden yaratılışında hesabını vereceği mekanı bulma ve ulaşmada aklın kendiliğinden rehber vazifesi göreceği;

Allah’ın cc mesajlarını okuyan kafaların bu dünyada şan ve şeref sahibi olacakları;

Aklını kullanmayan kalın kafalıların öldükten sonra tekrar dirileceğini haber veren Kur’anın bu haberine inanmayacakları;

Kalın kafalılardan ve bilim yapan kafalılardan bazılarının, öldükten sonra toprak olan insanoğlunun tekrar dirilişine ve Ahiret hayatına inanmayacağı;

Yeryüzünde ölüm nedeniyle toprağa karışıp yok olduğu zannedilen insanın Yaratıcı tarafından konulan bir sistem dahilinde muhafaza edildiği;

Kişi doğru-yanlış, iyi-kötü, gerçek-yalan v.b. herhangi bir hususta tercih yapma durumunda kaldığında çevresel etki sebebiyle yanlışın, kötünün, yalanın tarafında yer alırsa kafasının karmakarışık olacağı;

Yeryüzünün kendi üzerinde yaşanılan her hareketi kayıt altına alma özelliğine sahip olduğu;

Gerçekleri görmezlikten gelen, karartan, yalanlayan Kişilerin tutarsız hal, söz ve tavırlar içerisinde olacakları;

Allah’a yönelme arzusunda olmayan kimselerin semavatın ve yeryüzünün muhteşemliğini görmezlikten geleceği;

Yaşamsal varlığımızı sürdüren ürünlerin doğada ki gerçekliğine şeksiz ve şüphesiz nasıl inanıyorsak; Ahiretin varlığı Yaratanın tek oluşunu da aynı şekilde inanmamız gerektiği;

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.