islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5490
EURO
34,7341
ALTIN
2.492,91
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C

Köşe Yazarlığı Sorumlu Bir İştir

Köşe Yazarlığı Sorumlu Bir İştir

Köşe Yazılarına Son Veren Karaman: “Şimdi Artık Hastayım ve Yorgunum”

Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde, “25 yıl sonra” başlıklı bir yazı kaleme alırken, artık köşe yazı yazmayacağını şu açıklamalarıyla duyurdu: “Beşerin yaptığı hiçbir iş bütün insanları memnun etmez. Beğenen olur, beğenmeyen olur. Her iki halin de birçok dini, ideolojik, maddi, siyasi… sebepleri ve saikleri vardır. Yazılarıma tabii olarak müspet ve menfi tepkiler oldu. Bende iz yapan tepkiler ise maksadımı anlatamadığım veya yazılarımın maksadımın dışına çekildiği yahut da ideolojik bağnazlık yüzünden yapılan hakaretler ve küfürlerdir. Zaman içinde sinirlerimi yıpratmasın diye bunları takipten vazgeçtim. Hâsılı köşe yazarlığı çileli bir iştir, buna rağmen 86 yaşıma kadar yazmaya devam ettim. Şimdi artık hastayım ve yorgunum. Bu yüzden bu son yazıma kadar olduğu gibi köşe yazısı yazmayacağım…”

Veda yazısını okumak isteyenler için bkz:

Köşe Yazarlığı Sorumlu Bir İştir

Değerli Okuyucularım;

Mirat Haber’de yaklaşık olarak 32 aydan beri yazmaktayım. Çoğu zaman ilginç bulduğum haberlere dinimize, kültürümüze, millî duygularımıza ters düşmeyecek hassasiyetle yorum yapmaya gayret gösteriyorum. Sosyal siyaset uzmanı olmam hasebiyle seçtiğim konular, ağırlıklı olarak insan ve toplum ile ilgili olduğu için, gayri ihtiyari olarak bazen politikacıların, düşünürlerin ve ünlülerin sarf ettikleri doğru veya yanlış ifadeleri üzerine ya teyit etmek, ya da düzeltmek maksadıyla görüşlerimi beyan ediyorum. En çok takdir veya tepki aldığım yazılar da genellikle bunlar oluyor. Yazılarımda hiçbir zaman şahıslara yönelik aşağılayıcı ve tahkir edici sözler sarf etmediğim ve dolayısıyla dil ve üslubuma dikkat ettiğim halde okuyucular tarafından ya bana yönelik, ya da yazımda söz konusu olan şahsa yönelik ağır suçlamalar ve küfürler de yapılmaktadır.

Bir İslâmî site, elbette şuurlu ve ahlâklı Müslümanlar tarafından okunduğu gibi, her çeşit insan tarafından da tâkip edilmektedir. Ama en çok üzüldüğüm taraf, kendilerini Müslüman olarak takdim edenlerin yazımda geçen kişilere yönelik olarak sarf ettikleri tekfire varan tehlikeli sözleridir. Herhangi kişinin farklı bir siyasî partiden, görüşten veya cemaatten olması, topyekûn olarak o kişiyi lanetlemek için yeterli bir sebep olarak algılanıyor herhalde. Nezih, akıllı ve bilinçli bir okuyucu kitlesi bulmak, Türk toplumunda hayli zorlaştı.

Hâlbuki köşe yazımda veya yorum haber yazımda söz konusu yaptığım kişinin dünya görüşünden olmadığım halde bazen bir anlamlı sözünden yola çıkarak, onu takdir etmiş olduğum olmuştur. Ama okuyucularımın bir kısmı ne yapıyor? O şahsının geçmişini karıştırarak, ayıplarını ortaya sermeyi bir marifet biliyor ve onu acımasızca eleştiriyor. Belki o şahıs, çoktan söylediklerinden pişmanlık duymuş ve bu arada hakikate ermiş olamaz mı? İnsan, hiç mi yanılmaz? Benim Müslüman okuyucuyum Allah’ın “SETTAR” ismini o anda herhalde hatırlamıyor olacak ki ağzına geleni yazıya döküyor. Hâlbuki bizler yazarken, yazdıklarımızın ebedî âlemde karşımıza çıkar korkusuyla on kere düşünüp, bu sorumluluk duygusu ile yazıyoruz. Çünkü Prof. Dr. Hayrettin Karaman hocamızın dediği gibi “köşe yazarlığı çileli bir iş” olduğu kadar aynı zamanda manevî sorumluluk isteyen bir meşgaledir.

Okuyucularımız da okurken ve okuduklarına yorum yaparken, tarafgirlikten ve nefse uymaktan uzak olarak bu hassasiyeti ve bu sorumluluğu göstermiş olsalar, güzel ve anlamlı müzakereler eşliğinde uzlaşma zemini de oluşur. Sorumluluk, sadece yazara ait değil okuyucuya da aittir. Çünkü iletişim dünyasında, sosyal ve iktisadî hayatta doğabilecek sosyal sorunlara ve muhtemel çatışma tehlikelerine karşı, herkesin mesuliyet duygularını şuurlu olarak geliştirmesi gerekir. Beğenmesek de, kabul etmesek de başkalarının görüş ve fikirlerine karşı daha akıllı ve daha anlamlı fikirlerle ancak cevap verebiliriz. Bunun için başta yazarlarımız olmak üzere bütün okuyucularımız idrak ve vazife şuuru, vicdan, merhamet gibi sosyal ve manevî hasletlerini bir gözden geçirmelidir. Hepimizin en nihayetinde ahirette hesap vereceğimizi unutmamalıyız ve özellikle kulluk hakkına giren konularda “sorumlu olma” duygusunu kalbimizde bunun için iyice pekiştirmemiz gerekir.

Hayrettin Karaman Hoca Yanlış Uygulamaları Eleştirebilen Bir Âlimdir

Türkiye’de maalesef sosyal, siyasî, kültürel ve iktisadî hayatımıza yön verecek donanımlı din bilginlerimizin sayısı sınırlıdır. Bu bağlamda Hayrettin Karaman hocamızın önemi büyüktür. İçinde bulunduğumuz hassas döneme ait gerçekçi yorum yağabilen cesur hocalarımız da ne yazık ki azdır.

Hayrettin Hocamız, her ne kadar bazı sol kesimlerce “Hükümetin Fetvacısı” gibi tek taraflı yakıştırmalarla anılıyorsa bazen bunun tam aksine örneğin şu son 3 yılda özellikle KHK mağdurlarının yaşadıkları haksızlıkları göz önünde bulundurarak, hükümetin yanlış uygulamalarını kendine has üslubuyla eleştirebilmiştir. Belki bu gibi konularda daha çok sesini çıkartabilir ve hükümeti daha etkili bir biçimde uyarabilirdi ama haksızlıkların karşısında susan diğer ilahiyatçı memurların veya cemaat liderlerinin sessizliğini düşündükçe Hayrettin Hocamızın değeri daha kolay anlaşılabilir diye düşünüyorum.

Kendisiyle sadece bir kez Sakarya Üniversitesinde görüşme imkânına sahip olduğum fakat yazılarını tâkip ettiğim ve kitaplarını okuduğum muhterem hocama ahir ömründe Allah’tan yorgunluğunu giderecek inşirah, huzur ve sağlık diliyorum.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar
  1. ŞABAN DOĞAN dedi ki:

    KIYMETLİ HOCAM! YAZILARINIZI DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE TAKİP EDENLER, SİZİN SAMİMİYETİNİZİ VE İSLAMİ NOKTADA Kİ DURUŞUNUZU AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE GÖREBİLİYORLAR. aLLAH RAZI OLSUN. FİKİRLERİNİZDEN YARARLANIYORUZ.
    DİĞER TARAFTAN, ÇOK SEVDİĞİM HAYRETTİN KARAMAN HOCAMA DA HAYIRLI VE BEREKETLİ ÖMÜRLER DİLİYORUM. KARAMAN HOCAMIN ÜZERİMİZ DE HAKKI ÇOKTUR. HOCAMIZIN KALEME ALDIĞI DERS KİTAPLARINI İMAM HATİP LİSESİNDE OKUDUK. O KİTAPLAR BİZE AYRI BİR ŞUUR VE HEYECAN VERDİ.
    HERKESİ SAYGIYLA SELAMLIYORUM.