islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Açık
19°C
Pazartesi Açık
21°C
Salı Parçalı Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C

Macron, Cezayir’de Ne Arıyor?

Macron, Cezayir’de Ne Arıyor?
29 Ağustos 2022 12:04
A+
A-

Yeni Şafak yazarı Selçuk Türkyılmaz’ın kaleme aldığı “Macron, Cezayir’de Ne Arıyor?” yazısını siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz..

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un son Cezayir gezisi bütün dünyada ilgi uyandırdı. Macron’un özellikle Oran şehrinde Cezayirli gençler tarafından protesto edilmesi dikkat çekiciydi. Geçen ekim ayından bu yana Cezayir ve Fransa arasında ciddî bir gerilim vardı ve bu şimdi çok daha görünür bir hâl aldı. Olaylarda Cezayir yönetimi, Cezayirli gençler, Fransız basını, Macron ve Türkiye birer taraf olarak öne çıktı. Özellikle Fransız basınında aleyhinde çıkan yazılar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Türkiye ile birlikte bir taraf olarak öne çıktığını gösteriyor. Tarafların konumunun anlaşılması hakikaten önemlidir.

Cezayirli gençler elbette Fransa’nın Cezayir’deki yaklaşık yüz otuz yıl süren kolonyal hâkimiyetine tepki gösterdi fakat mevcut öfkenin fitili yine Macron tarafından geçen ekim ayında ateşlendi. Fransa Cumhurbaşkanı’nın Le Monde gazetesinde yer alan Cezayir’e yönelik suçlayıcı ifadeleri, iki ülke arasında gerginliğe neden olmuştu. Le Monde gazetesinde yayımlanan yazıda Cezayir’de askerî bir yönetimin olduğu ve bunun bir sonucu olarak tarihin neredeyse yeniden yazıldığı iddia edildi. Yazıda bu tarihin “Fransa’ya düşmanlık üzerine inşa edildiği” ileri sürüldü. Bu çerçevede dile getirilen şu ifadeler geçen Ekim ayında çok sert tepkilere neden olmuştu: “Cezayir’in bir ulus olarak inşası, izlenmesi gereken bir fenomendir. Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı?”

Macron ekim ayındaki bu çıkışında Cezayir’deki Fransa karşıtlığı dolayısıyla Türkiye’yi suçlamıştı. Bugün Oran gibi Fransa’nın Cezayir’deki kolonyalist hegemonyası açısından merkezî öneme sahip olan bir şehirde protesto edilmesi Macron’un sağa sola suçlamalar yöneltmesine yol açtı. Elbette Macron, Türkiye’yi suçlarken haksızdı. Bunun yanında Fransa’nın kolonyal hâkimiyetinden önce Cezayir’de ulus bilincinin olmadığını ifade ederken de aşağılayıcı bir tutum takınmıştı. Fakat bu tutumun Türkiye’de tam olarak anlaşıldığını söyleyemem. Niçin Türkiye’yi suçladığı da anlaşılmadı.

Fransa koloni yönetimi 19. ve 20. yüzyıllarda Cezayir’e medeniyet götürdükleri yönünde bir inanca sahipti. Bu onların ideolojik tutumuydu. Bu sebeple koloni yönetiminin Cezayir Arapçasındaki karşılığı “müstamere”dir. Kelimede bayındır duruma getirme anlamı dikkat çekicidir. Fransa ve bir bütün olarak kolonyalist ülkeler 19. yüzyılda medeniyet götürme iddiasını kolonyalizmin ideolojisi olarak benimsemişlerdi. Kolonyalizm ve müstemleke kavramlarında toprak parçası ve o toprak parçası üzerinde inşa edilen yeni bir toplum anlamı öne çıkar. Macron, Cezayir’in sınırlarını ve orada yaşayanların kimliğini kendilerinin belirlediğini söylemek istiyor. Türkçe’de bu anlamın belirgin hâle gelmediğini söyleyebilirim. Peki, Cezayirli gençler buna niçin isyan ediyor. Oran sokaklarındaki protestonun anlamı nedir?

Cezayirli gençler Macron’u Oran gibi sembolik değeri yüksek bir şehirde protesto ederek Fransa’nın yaklaşımlarına karşıtlık oluşturmuşlardır. Onlar, Macron’un Cezayir ulusunu Fransa’nın inşa ettiği propagandasına tepki göstererek Cezayirlilerin kimliği ile Cezayir Bağımsızlık Savaşı’na atıf yapmış oluyorlar. Bu da yirminci yüzyılın ikinci yarısına damga vuran, 1954-66 bağımsızlık savaşının etkilerinin devam ettiğini gösterir. Bu savaşın bütün yönleriyle tartışıldığını zannetmiyorum. İslam dünyasındaki fikir hareketleri Cezayir Bağımsızlık Savaşı göz ardı edilerek izah edilemez. Cezayirli gençlerin de bunun farkında oldukları söyleyebilirim. Macron ile aradaki gerginliğin köklerinin yaklaşık yarım asır önceye gidiyor olması tesadüf değildir.

Fransa’nın Cezayir bağlamında Türkiye’yi suçlaması anlamlıdır. Bugün Fransa’nın eski kolonilerinde Erdoğan rüzgârının estiği ve Fransa karşıtlarının Türkiye’den esinlendiği neredeyse ilgili bütün merkezlerde takip edilen bir gelişmedir. İngilizce yayımlarda Erdoğan’ın anti-kolonyalist mücadelesinden bahsediliyor olması gelişmelerin ne kadar ilgi uyandırdığını gösterir. Bu gelişmelerin aynı ölçüde içeride de tartışılması gerekir. Yaklaşık beş yüz yıl süren Batı egemenliğinin sonu bütün dünyanın hararetle takip ettiği bir meseledir. Fakat Macron, ısrarla, Fransa’nın meydanı boş bıraktığını ve bu sebeple hedefe konulduğunu savunuyor, bu bağlamda da “siyasal İslamcı” aktivistleri suçlayarak Fransa düşmanlığından şikâyet ediyor. Macron Türkiye, Rusya ve Çin’i neo-kolonyal ve emperyalist ajandalara sahip olmakla suçlayarak bu ülkelerde Fransa düşmanlığı yapan ağlar olduğunu söylüyor. Ayrıca bu ülkelerin Fransa düşmanlığında birleştiklerini de ilave ediyor.

Entelektüel çevrelerin bu meseleleri de hukuk bağlamında tartışması çok ciddî bir kayıptır.

https://www.yenisafak.com/yazarlar/selcuk-turkyilmaz/macron-cezayirde-ne-ariyor-2063876

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.