islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4936
EURO
34,9335
ALTIN
2.432,00
BIST
9.790,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

MHP’den 100 maddelik anayasa önerisi

MHP’den 100 maddelik anayasa önerisi
Prof. Dr. Ali Seyyar

MHP lideri Devlet Bahçeli düzenlediği basın toplantısıyla Cumhuriyet’in 100’üncü yılı için 100 maddelik yeni anayasa teklifini açıkladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin olarak, partisinin 100 maddelik anayasa önerisinin hazır olduğunu açıkladı. Bahçeli, hazırlanan anayasa önerisinin temel özelliklerinin, “Başlangıç, Genel esaslar, Temel hak ve ödevler, Cumhuriyet’in temel organları ve son hükümler” olmak üzere 4 kısma ayrıldığını belirterek, “Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur” dedi. Bahçeli, partisinin hazırladığı yeni anayasa önerisinin devletin genel esasları ile ilgili önerisini şöyle özetledi: “Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlenen, ‘Devletin şekli ve nitelikleri’ aynen korunarak, birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında “Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ denilmiştir.”

YORUM

KEMALİST ANAYASAYA DEVAM MI?

CHP’den daha Atatürkçü olduğunu sık sık hatırlatan MHP yetkililerinin hazırladıkları yeni anayasa taslağının en ilginç yönü devletin temel ilkeleri ile ilgilidir. Devlet Bahçeli, haklı olarak “Devlet ile millet arasındaki karşılıklı sorumlulukları esas alan anayasalar değişmez, değiştirilemez metinler değildir.” demek suretiyle 1982 tarihli darbe anayasasının da değiştirilebilirliğine işaret etmektedir. Hatta daha da ileri giderek “Gerektiğinde, şartlar elverdiğinde, zamanın ruhuyla, milli ve manevi emanetlerin ufkuyla müsemma bir anayasanın yazılması kaçınılmaz bir görevdir.” ifadesini de kullanmaktadır. Evet, Müslüman Türk milletinin millî ve manevî değerlerine uygun bir anayasanın hazırlanması artık kaçınılmazdır.

Ancak aynı Bahçeli, ifade ettiğinin tam tersine özellikle değişikliklerin kapsamına gelince içerdiği maddeleri hiç zikretmeden bir anayasanın ruhu olan genel ilkelerinin asla değiştirilemeyeceğinin de altını şu cümlelerle çizmektedir. “Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkeleri ve kurucu felsefesi çağın eğilim ve yönelimleri ne olursa olsun kıskançlıkla muhafaza edilmelidir.”

Bahçeli, bu bağlamda 1982 anayasasının ilk 5 maddesinin aynen korunmasını savunmaktadır. Peki, çağın eğilim ve yönelimleri ne olursa olsun “kıskançlıkla” mutlaka korunması gereken bu 5 madde ne diyor? “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir” (m. 1) dedikten sonra niteliklerini şu şekilde açıklıyor: “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” (m.2). Üçüncü madde ise devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti ile ilgilidir.

Ama “değiştirilemeyecek hükümler” içeren 4. madde önemli: Buna göre “Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.” 2. maddede “Atatürk milliyetçiliği”nden ve “başlangıçta belirtilen temel ilkeler”den bahsedilmektedir. Başlangıçta da şu ifadeler yer almaktadır:

“…bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;…Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı… “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu; TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.”

Görüldüğü üzere MHP’nin yeni anayasa teklifinde eskiden de olduğu gibi Atatürk milliyetçiliğinin başka bir adı olan Atatürkçülük/Kemalizm ideolojisi ve bunun bir umdesi olan laiklik de koruma altına alınmıştır. Yeni anayasanın temel yaklaşımı bu olunca diğer maddelerin ne de derece demokratik, hukukî ve sosyal olabileceğini artık siz düşünün. Geçmişte kavram olarak zaten bize ait olmayan laiklik ilkesine dayandırılarak, bu ülkede Müslümanlara ne kadar zulüm uygulandığını hatırlayacak olursak anayasada laikliğin halen koruması gerektiğini savunmak, dinî özgürlüklerin teminatını tehlikeye sokan bir çıkıştır. Kaldı ki demokratik hukuk devletinin varlığı, kendi başına yani laikliğe ihtiyaç duyulmadan da dinî özgürlüklerin teminatıdır. Nitekim birçok Avrupa ülkesinin anayasasında laiklik kavramı hiç geçmemektedir.

Peki, MHP neden ısrarla laikliğin anayasada yer almasını istiyor? Çünkü laiklik, hem CHP’nin, hem de Atatürkçülük/Kemalizm ideolojisinin ilkelerindendir. Bu anlamda laiklikten vazgeçmek demek, kısmen de olsa Atatürkçülük/Kemalizm ideolojisinden uzaklaşmak demektir. Peki, yeni anayasada bütün siyasî partileri Kemalist inkılaplara mahkûm eden Atatürkçülük ideolojisine hiç yer verilmezse ne kaybederiz? Yeni anayasamız her türlü ideolojiden arındırılmış şekliyle devleti tamamen hukukî, demokratik ve sosyal temellere oturtmuş olsa daha özgürlükçü olmaz mı?

Ama müsaade edin de Türkiye Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı olan Atatürk’ü artık tartışma ve istismar konusu olmaktan çıkaralım, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa sayesinde vatandaşlarımıza Atatürkçü olma hakkı verildiği kadar, Atatürkçü olmama hakkı da verilsin. Bunun için de herkesi gayri ihtiyarî olarak Atatürk milliyetçiğini kabullenmeye zorlayan ideolojik bir anayasa anlayışından vazgeçelim.

Bu anayasa teklifine iktidarda olan AK Parti ne der bilmiyorum ama AB’ye katılma yönünde ciddî çaba gösteren hükümet, yeni fakat yine Atatürk milliyetçiğine dayanan bir anayasa ile AB’ye tam üye olamaz. Atatürkçülük yerine daha sosyal demokrasiyi ön plânda tutun bugünün CHP’si bile bunun farkındadır. Umarım AK Parti de yeni Türkiye’ye hakikaten hem evrensel, hem de millî ve manevî değerlerimize münasip alternatif bir anayasa taslağı hazırlayabilir.

ETİKETLER: MHP
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.