islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C

NE YAPMALI, NASIL YAPMALI?

NE YAPMALI, NASIL YAPMALI?
31 Ağustos 2022 09:14
A+
A-

Bu dava insan kazanma, insan yetiştirme davasıdır… Bunun için çok şey yapmanıza gerek yok, bir adım atmanız yeterlidir…  Çevrenizde, okulunuzda, caminizde, mahallenizde, iş yerinizde, apartmanınızda size yakınlık duyan ya da yakınlık kurduğunuz çocuklarla, gençlerle bir çay içmeniz, arkadaşça muhabbet etmeniz kâfi gelir… İlle de bir şeyler anlatma ihtiyacı duymayın… Onlarla yakınlık kurun, yakınlaşın, kaynaşın, muhabbet edin, değer verdiğinizi gösterin, onlara özel olduklarını hissettirin, onlarla sohbet edin, sorunlarını dinleyin, arkadaşça bir ilişki kurun, onlara çay, yemek ısmarlayın, kısacası kendinizi sevdirin…

Makamınız ne kadar büyük olursa olsun göreviniz insan kalmak, insan kazanmak, insanlara doğruları göstermek olsun… Hz. Peygamberin Hz. Ali’ye; “Bir insanın senin elinle hidayete ermesi/hakikati bulması dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır” sözünü hatırla ve en değerli vazifenin bu olduğunu unutma… Bir kişiden ne çıkar deme, bir kişi “er” kişi olursa binleri bulur ve çok şey olur…

Bana göre bizim en büyük sorunumuz bir şeyler yapmamak değil, ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapmamız gerektiğini bilmemektir… Burada ifade ettiklerimi yapmanız için bilgi küpü olmanıza gerek yok… İlgili olmanız, samimi olmanız ve neden yakınlaştığınızın farkında olmanız yeterli…  Vaktinizi vermeniz, ilginizi vermeniz kâfi… Ne yapabiliriz diyoruz ya sürekli? Yapabileceğimiz en güzel şey insanın yalnızlaştırıldığı ve yabancılaştırıldığı bu teknoloji çağında çocukların, gençlerin yalnızlığını paylaşmaktır…

Gençler, çocuklar daha doğrusu artık koca bir insanlık yalnız… Sosyal medyadaki beğeni ve yorumlarla birçok insan mutlu oluyor artık… Yalnızlığın tavan yaptığı; insanın özüne, milletine, ailesine, toplumuna, dinine yabancılaştırıldığı; özgürlük söyleminin beslediği yeni kölelik sisteminden habersiz bireylerin yetiştirildiği; teknoloji müptelası, WhatsApp, Twitter, Facebook, İnstagram, tiktok gibi uzaktan kumandalarla yönetilen mobil neslin geliştirildiği bir dönemde kabul edelim ki işimiz gerçekten çok zor…

Artık bir müftüye, cami imamına, sınıf öğretmenine, mahalle büyüğüne, aile reisine, ana babaya danışan, onlardan fikir alan bir nesil yok… Aklına eseni yapan, bilmediğini Google çorbasından araştıran, hiçbir kriteri olmadan gördüğü ve ilgi duyduğu bilgiyi gerçek sanıp peşinden koşan, kendi aklından başkasını beğenmeyen, iradesine sınırsız özgürlük tanıyan, tökezlediğinde sudan çıkmış balığa dönen ama uslanmayan bir nesil ile muhatabız… Hızlı düşünen, hızlı yaşayan, hız ve haz odaklı, zamanının çoğunu oyun ve filmlerde tükettiği halde okumaya zaman ayırmayan, hızına yetişilemeyen bir nesille karşı karşıyayız…

Böyle bir nesil sizden bilgi değil ilgi bekler… Kendileri ile özel ilgilenmenizi ister… Ana babaların işe gittiği, evlerin otele çevrildiği, bütün işlerin internet üzerinden yürütüldüğü, sanal alemin reel alemi salladığı, maddenin manayı esir aldığı bu dönemde insanın eksik kalan yönü maneviyatıdır, duygusal tarafıdır… Günümüz insanının aradığı, hasretinde kaldığı şey artık güvendir, dostluktur, karşılıksız muhabbettir… Onun için bize düşen artık gençliğe dokunmaktır, onlarla hemhal olmaktır, onlara kendi dünyalarından konuşmaktır…

Eskiden dava sahibi abiler mahallede gördükleri gençlerle, çocuklarla sohbetler yapar, futbol oynar, film izler, yemek yer, çay içer, sorunları ile ilgilenir, onları koruyup kollar, sahiplenirlerdi… Okullarda dava sahibi öğretmenler, müdürler gözlerine kestirdikleri öğrencilerle özel ilgilenir, evlerine davet eder, muhabbeti koyulaştırır, örnek olur, bilinç kazandırırlardı. Mahalle imamları çocukları, gençleri camiye çekmek için gençlerle özel diyalog kurar, onları memnun etmek için yol yöntem geliştirir, çocuklarla camide oyun oynar, gençlerle güreşir, çocukları çikolata ile karşılarlardı…

İşte o ilgi bugün birçok insanın yetişmesinin vesilesi oldu… Ne oldu da bu heyecanı, bu ruhu kaybettik? Neden iş, eş, aş derken davamıza olan aşkımızı kaybettik? Geçici dünya makamını ne oldu da takva makamına tercih ettik? Ne oldu da gençliğimizi zalimlerin eline terk ettik? Bizim asıl görevimiz davamızı yaşamak ve yaşatmak değil mi? Sarayları imanları uğruna terk eden Hz. Musa, Ashab-ı Kehf örnek değil mi?

Bu zikrettiğim metot eski metot olsa da eskimez metottur… Bu yoldan gidersek belki başarılı olabiliriz, değilse boşa kürek çekeriz… Öğretmenler, imamlar, amirler, memurlar, esnflar gençlere, çocuklara yönelin, onların dünyasına inin, onları kendi dünyanıza çekmeye çalışmayın… Sizi kendi dünyalarında görsünler, sizi sevsinler, size güvensinler, sizi özümsesinler yeter… Gerisi bundan sonra kendiliğinden gelir… Onlar sizin davranışlarınızdan, duruşunuzdan, ahvalinizden, namazınızdan, samimi muhabbetinizden etkilenir ve sizi kendilerine rol model alacaklardır…

Unutma kardeşim! Hz. Muhammed ashabını muhabbetle, sohbetle, sahiplenmekle, dertleriyle dertlenmekle, samimiyetini göstermekle yetiştirmişti… Onun muhabbeti karşılıksız olduğu için müebbetti… İlgi bekleyen İbn-i Mektum’den yüz çevirdiğinde rabbinden azar işitmekteydi…

Unutmayın! Bu dünyada bize kalacak olan sadece salih amellerdir… Salih amellerin en güzeli ise iyi insan, mü’min insan yetiştirmektir…

 

Yorumlar
  1. Uğraş dedi ki:

    Siz hep var olun Cahit KARAALP kardeşim
    Yazdıklarını keyifle okuyorum ve sadece wapsap ta paylaşıyorum başka kullandığım bir sosyal medya denilen illet kullanmıyorum yüreğine sağlık ALLAH’A emanet olun