Noel mi, Yılbaşı mı?
Fatih Altaylı denilen şahıs çıkıp, ben noel değil yılbaşı kutlayacağım dese de…
Bu sözün arkasından da birçok kimse Altaylıyı referans alıp örnek göstererek “Biz Noel değil Yılbaşı kutlayacağız” çığırtkanlığı yapsa da… Gelin hep birlikte eğri oturup doğru konuşalım ve bu kutlamaların adını koyalım…
Bunun adı, bal gibi de Noel kutlamasıdır.
İşte size ispatı:
Konuyla alakalı bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi, Yılbaşı kutlamaları Noel kutlamalarıdır ve Müslümanlar ile alakası yoktur…
Ama bizim içimizde bazı aklı evveller çıkarak, ben ateistim, ben deistim, ben Hıristiyan’ım ya da Hristiyanlığa meyilliyim diyemediği için, “Biz noel değil, yılbaşı kutluyoruz” gibi kendi içinde bile çelişen açıklamalara imza atıyorlar…
Çünkü bunlar kendilerini çok akıllı, toplumumuzu ise aptal ya da koyun yerine koymaktan da çekinmiyorlar… Zaten koyun tabirini de Müslümanlar için sık sık kullanıp, bize göre kendi koyunluklarını ortaya koyuyorlar…
Tekrar edelim…
Bizim, Hıristiyan vatandaşlarımızın Noel kutlamalarıyla bir derdimiz yok.. Hele ki bunu dini bir inanış sergileyerek yapıyorlarsa hiç itirazımız yok!
Ama bizim itirazımız, Müslüman mahallesinde Salyangoz satanlara… Noeli, yılbaşı kutlamaları olarak Müslümanlara pazarlamaya çalışanlara… Kültürümüzü, emperyalist bir kafayla yok etmeye çalışanlara…
***
Bakınız 1 Ocak itibariyle Recep ayına gireceğiz… Allah’ın (cc) savaşmayı haram kıldığı aylardan birine…
Şu bizim aklı evveller çıkıp da “Savaşmanın haram olduğu” bu ayda, İsrail denilen zalime bir cümle edebilecek mi?
Yok!
Dünyanın dört bir tarafında zulüm gören insanlar için bir cümle sarf edebilecek mi?
Yok!
Bu mübarek Recep ayı dolayısıyla, “Gelin dünya barışı için konferanslar, paneller, sanat gösterileri düzenleyelim” diyecek mi?
Yok!
Yokların hepsi bir araya gelse, var olanı değiştiremez ve yok sayamaz…
Dünyayı, şans getirsin diye yılbaşı akşamı kırmızı don giyenler, kafayı çekenler, vur patlasın çal oynasın türü eğlenenler değil, İslam’ın şemsiyesi altında insanlık için insanlığın barışı için ter dökenler kurtaracaktır…
“Yılbaşı kutlayacağız” diye ortalığa saçılanlara karşı bizim görevimiz, tebliğden öteye geçemez…
O halde görevimizi tekrar yapalım ve şu ayeti hatırlatmış olalım:
“İnsanoğlunun önünde ve arkasında, etrafını çepeçevre kuşatan ve her attığı adımda onu bir gölge gibi takip eden görevli melekler vardır. Onlar, Allah’ın emriyle onu koruyup gözetir ve tüm davranışlarını bir bir kaydederler. Ve bütün bunlar, ilâhî yasalar çerçevesinde cereyan eder. İnsanın toplumsal ve bireysel hayatına yön veren bu yasalara göre, bir toplum kendi özündeki nitelikleri değiştirmediği sürece, Allah onların durumunu —ister iyilik ister kötülük yönünde olsun— değiştirmez. O hâlde kötülüğü tercih edenler, tercih ettikleri yönde değişime uğramaya mahkûmdurlar. Zira Allah, yaptıkları kötülükler sebebiyle bir toplumu cezalandırmaya karar verdi mi, hiçbir şey bunun önüne geçemez ve hiç kimse onları Allah’a karşı koruyamaz!” (Rad Suresi 11)
ŞABAN DOĞAN
MİRATHABER.COM