Analiz

Oruç: Müminin Yükselişi…

Ramazan ayı, oruç ayı olarak da tesmiye edilir. Ayrıca Kuran ayı vurgusu da yoğundur. Kuran, bu aya mahsusen ayrı bir öneme sahiptir. Kuran’ın mekânı olan bu ay övgüye mazhar olmuştur. Ayrıca bu ayın içinde indirilmiş vahyin başlangıç noktası itibarı ile ilahi müdahalenin/takdirin/kadir gecesinin varlığı da ayrıca düşünülmesi gerekeni ilzam eder.  Bu kadar yoğunlaştırılmış bir ayda müminin hal, hareket ve tavırlarını dikkatle ve samimi bir şekilde bu ayın ruhuna uygun olarak uyarlaması temel bir beklentidir.

Kulluk, kişinin kendi tecrübesi üzerine kurulu bir şuurlanma ameliyesidir. Her ibadetin kişiye kazandırdığı bir tecrübe; enfüsi tecrübe vardır ve bu tecrübe kişide belirgin bir şuur oluşturur. İşte bu şuur üzerinden kulluğunu inşa ettiğinde kazandığı yeni tecrübelere dayalı derinleşen şuur ile varlığın, oluşun, olmanın hikmetini kavramada önemli kazanımları olacaktır. Bu kazanımların ilahi lütuf ile bağını unutmadan bu hikmete ram olmayı başarabildiği zaman kul; her adımında hikmete taalluk edecek yeni tavırlar, düşünceler ve davranışlar kombinasyonunu geliştirir. Bu da sürekli onu bir adım daha yükseğe taşır.

Yükseliş, kulun kendisini dünyaya bağlı tutan zincirlerinden kurtulması, dünyaya meyyal olan tabiatını yüce olana yöneltmesi ve sürekli Rabbi ile irtibatını sahici ve sahih bir zeminde kurarak kendi tecrübesine tav olmadan ilahi lütfu gözeterek tecrübelerini anlama çabasına yönelmesidir. Buradaki denge; kulun kendi çabasına ara vermeden kazandığı yeni lütufları, ilahi lütuf olduğunu göz ardı etmeden ona sımsıkı sarılmasıdır. Çünkü elde edilen her şey kaybedilmeye de açıktır. Tarih bunun tanıklığını yapmaktadır. Bu yüzden, kaybetmemek için elde edilen hassasiyeti muhafaza etmek ve bu hassasiyetin kazandırdığı iç disiplini, ilahi bir bağış olarak görerek O’na olan şükrünü eda etmekten imtina etmemeyi irade etmektir.

İlahi müdahale Ramazan ayı boyunca zamana müdahale eder. Normal rutin akışı içinde hayat devam ederken, Ramazan hilali ile başlayan yeni ay; insana yeni bir zaman ihdas etme imkânı bahşeder. Bu yeni zamanda yeme, içme, ilişki biçimi kadar, çalışma, kulluğa ayrılan zaman ve insan ve Allah ilişkisi de farklılık ve derinlik kazanır. Bu yeni zamanın farkında olan mümin kul, Kuran ile hemhal olduğu kadar, namaz vakitleri ve imsak ile başlayan süreçte aç, susuz ve her türlü haram sayılan unsurlara ve helal olan unsurlardan belirli bir zaman için yasak kılınanlardan uzak durarak süreklileşmiş bir zikir halini yaşar.

Ramazan ayı dışında zikir genelde belirli ve kısa bir aralık için düşünülen bir olgu iken, bu ayda zikir tüm güne ve aya yayılan bir şuur halini besler. Zikir ise doğal olarak kişiyi dünyevi karakterinde uhrevi karaktere taşır. Dünyada yaşadığı süreç içinde kullandığı zamanın tabiatına dayalı olarak ağırlıklarını kuşanır. İşte oruç ayı bu ağırlıkları geride bırakmak ve dünyevi karakterden uhrevi karaktere taşınırken dünyevi olanı yok saymak değil, bilakis, onu bir merdiven olarak görerek yükselişini tamamlamaya çalışmanın aracı kılmaktır.

Kişi, elinde bulundurduğu yeme, içme, mübadele araçları vesaire ile başkalarına da dağıtarak onlarla birlikte paylaşmayı öncelemesi, ona ayrı bir keşif imkânı sağlar. İnfak, sadaka, zekât bu ayın temel araçlarıdır. Ve her araç, kendinden bir şey eksilterek yapılmaktadır. İşte bu eksilme, ağırlıkları geride bırakmayı da içermektedir. Her ağırlığı geride bırakmak ise hafiflemeyi ve uçmaya hazır olmayı beraberinde taşır ki böylece yükselişe geçebilir insan…

İnsanoğlu, oruç ile başlayan kulluk edimlerine, Kuran okuyarak devam eder. Gün içinde kendini tutmanın zorluğuna dayanarak ruh terbiyesi için yeteri bir iradeye sahip olur. Paylaşma ile de elindeki şeylerin kendisinde oluşturduğu ağırlığı atarak, ilahi rızaya matuf iradesini şuur ile besleyerek salt ilahi rızaya dayalı bir eylemliliği mümkün kılar.

Allah, Ramazan orucu ile zamana müdahale ederek kulun terbiyesini eline almaktadır. Kul, Ramazan ayını gereği gibi bir şuur ile karşılar ve yaşarsa O’na yükselir. Bu yükselişi sağlayacak olan şey ise; dünyevi kaygılardan ve ağırlıklarından azade oluşuyla ilintilidir. Dünyevi kaygıyı geride bırakacak olan ise; ilahi rızaya olan tam bağlılık ve güvendir. Bu bağlılık ve güven, ihsana erdirir kulu… İhsan ise kulu ihlasa taşıyarak, onu şeytanın ve nefsin vesvesesinden azat eder ve ilahi rızaya ram eder.

İnsan, Ramazan ayına girdiği andan itibaren, kendisini Kuran ile buluşturmalı, Kuran’ın ruhundan beslenerek yeni zamanı idrak etmeli ve hayatını bu yeni zaman algısı üzerinden kurmalıdır. Kuran, bu yeni zaman idraki üzerinden ona kalıcı bir zaman idraki vererek kulu, ilahi terbiye altında sürekli bir hikmet pınarından içmeye yönelterek onu hep korunaklı bir yapı içinde tutarak dünyevi kaygıyı yok ederken, Allah’a kavuşmaya yönelik bir hasreti ve hüznü diriltir. Bu da sürekli kişinin odağına hep ‘Allah’a kavuşacağı günü’ taşıyarak ona göre hayatını düzenlemeyi mümkün kılar.

Rabbim, bizleri Ramazan ayının kadir ve kıymetini bilen kullarından eylesin.

Âmin…

Abdulaziz Tantik

 

Recent Posts

  • Gündem

İzmir’de Nikah Memuru Skandalı: Dua Edene Müdahale Edip Müzik Açtırdı!

İzmir Karşıyaka'da nikah memuru, dua edilirken mikrofonu alıp müzik açtırdı. O anlara ilişkin görüntüler kısa…

15 dakika ago
  • Gündem

Filistinliler Nereye Gidecek?

Filistinliler Nereye Gidecek?  İsrail Gazze şeridinde ki gerilimi arttırmaya devam ediyor. Refah kentine kara harekatı…

1 saat ago
  • Gündem

TIBBA SAYGIMIZ VAR AMA, AMASI DA VAR

Biz tıp insanlarının pek çoğunun kendi araştırmalarından çok başkalarının masa başında hazırladıkları bilgileri alıp sattıklarını…

2 saat ago
  • Gündem

DİYENET DUYURDU! KURBAN KESİM BEDELLERİ AÇIKLANDI

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 2024 yılı vekalet yoluyla kurban kesim bedelinin yurt…

3 saat ago
  • Gündem

Kariye Camii, Ayasofya Modeliyle Yeniden Açılıyor

Kariye Camii, Ayasofya Modeliyle Yeniden Açılıyor İstanbul'un tarihi sembollerinden biri olan Kariye Camii, 79 yıl…

4 saat ago
  • VİDEOLAR

BİR AYET BİR HADİS “Adaletli Olun!”

MİRATYOUTUBE MİRATHABER.COM

4 saat ago