islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5066
EURO
34,8118
ALTIN
2.485,81
BIST
9.549,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Yağmurlu
14°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Çok Bulutlu
18°C

Orucun Ruhaniyeti Anlaşılmalıdır

Orucun Ruhaniyeti Anlaşılmalıdır
13 Mayıs 2019 14:41
A+
A-

Ramazan ayının orucu küreseldir, mana yönü ile evrenseldir. Küreseldir, tarihi itibariyle, insanın var oluşu ile başlamış yeryüzünde bütün ümmetler üzerine farz kılınarak devam edegelmiştir. Zamanla ümmetler, orucu, layıkı ve ruhaniyeti ile değerlendirmiş, gereklerini ifa etmişlerdir. Zamanla ruhaniyeti, küresel olarak gezegenimizi çepeçevre kuşatmış fakat sorumlu müslümanlar, onun farziyetinin ruh bütünlüğünden uzaklaşmışlardır.

Orucun farz oluşunu deklare eden ayet, bilgi, vicdan, hikmet ve hakkaniyet ile anlam doludur. Ancak bunu idrak için ilim, sadakat, mahviyet, hikmet ve vicdanî adalet gerekir. En başta bunu, sorumlu olan her mümin ve her kurum idrak etmelidir. Sorumluların bunu insanlara sunarken Kur’an zaviyesinde sunmaları gerekmektedir. Bu sunumla gereğinde cihat ruhu ön plana alınmalıdır. “Emri bil’maruf” aşkı ile zarafet, letafet ve medeniyet tarz ve ruhu ile sunulmalıdır. Din gibi mukaddes bir davayı sunan “âlimin” dublörü olmaz, olsa da hiçbir değer ifade etmez. Din ile uzlaştığı izlenimi verilen laik düzen, “âlimin” yetişmesine izin vermez. Âlim, devlet kanunlarının üzerinde özgür olmalıdır. Davasını olduğu gibi vermelidir.

Bu olmazsa, âlim baskı altında eziktir, yalpalamadan dolayı hikmet iklimine giremez, adalet ile karar veremez ve şu gelen ayeti anlama krizine girer. Ayni durumda sunumunu yapamaz. Hikmet boyutu ile anlaşılması gereken bu ayet oldukça uyarıcıdır ve mandardır. Ey müminler! Oruç sizden önceki ümmetler üzerine farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılındı. Ki, ittika edip kendinize çekidüzen veresiniz. (Bakara:2/183) Nice emir ve hüküm ifade eden ayette olduğu gibi, bu ayette de Cenabı Hak; “Ey müminler” diyerek başlıyor ve dünya İslam birliğinin gereğini vurguluyor, tümüne birden hitap ediyor. Bu birliğin zarureti karşısında tüm İslam âleminin kıyam halinde “emret ya Rabbena” diyerek “emre hazır haline” geçmeleri uyarısında bulunuyor. Büyük sorumluluğun yerine getirilmesi gayretine sahip olmalarını istiyor. Aklî ve vicdanî melekelerinin tam sağlıklı olmalarını emrediyor.

Kökleri, insanlığın yaratılışına dayanan bir ibadeti hatırlatıyor. Ve “Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, malzeme ve duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Saf:61/4) ayetinin gösterdiği birliği, bütünlüğü ve birbirine tam kenetlenmiş bir ümmetin şahlanmış portresini sahneliyor. Bunun devamında, “Oruç sizden önceki ümmetler üzerine farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılındı.” Bilgisini verip gereği için ümmet olma ruhu ile dünya İslam birliğinin olması gerek ve gerçeğinin portresini sahneliyor. Temelde insan olma ve kul olma itibarı ile geçmiş ümmetlerle de bütünlük kurulması planını sunuyor. Bu ayetlerin dehşet veren mesajlarına kulak verecek kadar aklı ve vicdanı olan her müslüman, her tür beşerî zaaf ve mesnetsiz şartlanma ve taassuptan arınmaları ve halis kul olmaları gereği gündeme getiriliyor. Bu ifadelerle hedef belirleniyor.

“Ki, ittika edip kendinize çekidüzen veresiniz.” Bu ayet yeryüzünde olmuş depremlerden daha şiddetli etki etme ve silkeleyip uyarma niteliğindedir. Zaten, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ümmetinin silkelenmeye çok çok ihtiyacı vardır. Bölgecilik, kavmiyetçilik, mezhepçilik, tarikatçılık, grupçuluk ve indîcilik tortularını temizleyip atmaları zarureti vardır. Eğer bu zarurî temizlenme gerçekleşmezse, günahkâr kalp ve ârızalı beyin ile gelen ayeti, bu münasebetle İslam sistemini anlama beceri melekesini kaybetme riski vardır.  

O sayılı günler Ramazan ayıdır ki, Kur’an o ay içinde indirilmiştir. O Kur’an, insanları hakka ulaştırır, helâl ile haramda ve din hükümlerinde hakkı batıldan ayırır. Sizden her kim Ramazan ayına şahit olursa o ayı oruç tutsun, kim hasta olur yahut seferde bulunursa, oruç tutamadığı günler sayısınca sıhhat ve ikamet halinde orucunu kaza etsin. Allah size kolaylık diler, size güçlük dilemez; hem buyuruyor ki, kaza borcunuzu tamamlayasınız. Size hidayet ettiği şekilde Allah’ı tekbir edesiniz ve gerek ki şükredersiniz.(Bakara:2/185)

Hemen hemen, iman gibi, tevhid gibi, ibadet gibi, ihlas gibi, ihsan gibi infak gibi, itaat gibi, cihat gibi, sanayii gibi ve sanat gibi etkinliklerde görülen zafiyetler çöküşün vesilesidir.

İşte, oruç, bunların muhasebesini yaptıran güçtür. Bunları yapacak olanlar da mümin müslümanlardır. Gayrisi tasavvurların dışındadır.  Esselamu aleykum.             

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.