Orucun Ruhaniyeti Anlaşılmalıdır

Ramazan ayının orucu küreseldir, mana yönü ile evrenseldir. Küreseldir, tarihi itibariyle, insanın var oluşu ile başlamış yeryüzünde bütün ümmetler üzerine farz kılınarak devam edegelmiştir. Zamanla ümmetler, orucu, layıkı ve ruhaniyeti ile değerlendirmiş, gereklerini ifa etmişlerdir. Zamanla ruhaniyeti, küresel olarak gezegenimizi çepeçevre kuşatmış fakat sorumlu müslümanlar, onun farziyetinin ruh bütünlüğünden uzaklaşmışlardır.

Orucun farz oluşunu deklare eden ayet, bilgi, vicdan, hikmet ve hakkaniyet ile anlam doludur. Ancak bunu idrak için ilim, sadakat, mahviyet, hikmet ve vicdanî adalet gerekir. En başta bunu, sorumlu olan her mümin ve her kurum idrak etmelidir. Sorumluların bunu insanlara sunarken Kur’an zaviyesinde sunmaları gerekmektedir. Bu sunumla gereğinde cihat ruhu ön plana alınmalıdır. “Emri bil’maruf” aşkı ile zarafet, letafet ve medeniyet tarz ve ruhu ile sunulmalıdır. Din gibi mukaddes bir davayı sunan “âlimin” dublörü olmaz, olsa da hiçbir değer ifade etmez. Din ile uzlaştığı izlenimi verilen laik düzen, “âlimin” yetişmesine izin vermez. Âlim, devlet kanunlarının üzerinde özgür olmalıdır. Davasını olduğu gibi vermelidir.

Bu olmazsa, âlim baskı altında eziktir, yalpalamadan dolayı hikmet iklimine giremez, adalet ile karar veremez ve şu gelen ayeti anlama krizine girer. Ayni durumda sunumunu yapamaz. Hikmet boyutu ile anlaşılması gereken bu ayet oldukça uyarıcıdır ve mandardır. Ey müminler! Oruç sizden önceki ümmetler üzerine farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılındı. Ki, ittika edip kendinize çekidüzen veresiniz. (Bakara:2/183) Nice emir ve hüküm ifade eden ayette olduğu gibi, bu ayette de Cenabı Hak; “Ey müminler” diyerek başlıyor ve dünya İslam birliğinin gereğini vurguluyor, tümüne birden hitap ediyor. Bu birliğin zarureti karşısında tüm İslam âleminin kıyam halinde “emret ya Rabbena” diyerek “emre hazır haline” geçmeleri uyarısında bulunuyor. Büyük sorumluluğun yerine getirilmesi gayretine sahip olmalarını istiyor. Aklî ve vicdanî melekelerinin tam sağlıklı olmalarını emrediyor.

Kökleri, insanlığın yaratılışına dayanan bir ibadeti hatırlatıyor. Ve “Hiç şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, malzeme ve duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Saf:61/4) ayetinin gösterdiği birliği, bütünlüğü ve birbirine tam kenetlenmiş bir ümmetin şahlanmış portresini sahneliyor. Bunun devamında, “Oruç sizden önceki ümmetler üzerine farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılındı.” Bilgisini verip gereği için ümmet olma ruhu ile dünya İslam birliğinin olması gerek ve gerçeğinin portresini sahneliyor. Temelde insan olma ve kul olma itibarı ile geçmiş ümmetlerle de bütünlük kurulması planını sunuyor. Bu ayetlerin dehşet veren mesajlarına kulak verecek kadar aklı ve vicdanı olan her müslüman, her tür beşerî zaaf ve mesnetsiz şartlanma ve taassuptan arınmaları ve halis kul olmaları gereği gündeme getiriliyor. Bu ifadelerle hedef belirleniyor.

“Ki, ittika edip kendinize çekidüzen veresiniz.” Bu ayet yeryüzünde olmuş depremlerden daha şiddetli etki etme ve silkeleyip uyarma niteliğindedir. Zaten, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ümmetinin silkelenmeye çok çok ihtiyacı vardır. Bölgecilik, kavmiyetçilik, mezhepçilik, tarikatçılık, grupçuluk ve indîcilik tortularını temizleyip atmaları zarureti vardır. Eğer bu zarurî temizlenme gerçekleşmezse, günahkâr kalp ve ârızalı beyin ile gelen ayeti, bu münasebetle İslam sistemini anlama beceri melekesini kaybetme riski vardır.  

O sayılı günler Ramazan ayıdır ki, Kur’an o ay içinde indirilmiştir. O Kur’an, insanları hakka ulaştırır, helâl ile haramda ve din hükümlerinde hakkı batıldan ayırır. Sizden her kim Ramazan ayına şahit olursa o ayı oruç tutsun, kim hasta olur yahut seferde bulunursa, oruç tutamadığı günler sayısınca sıhhat ve ikamet halinde orucunu kaza etsin. Allah size kolaylık diler, size güçlük dilemez; hem buyuruyor ki, kaza borcunuzu tamamlayasınız. Size hidayet ettiği şekilde Allah’ı tekbir edesiniz ve gerek ki şükredersiniz.(Bakara:2/185)

Hemen hemen, iman gibi, tevhid gibi, ibadet gibi, ihlas gibi, ihsan gibi infak gibi, itaat gibi, cihat gibi, sanayii gibi ve sanat gibi etkinliklerde görülen zafiyetler çöküşün vesilesidir.

İşte, oruç, bunların muhasebesini yaptıran güçtür. Bunları yapacak olanlar da mümin müslümanlardır. Gayrisi tasavvurların dışındadır.  Esselamu aleykum.             

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Sokakta İlahi Söyleyen 6 Yaşındaki Kıza Sözlü Taciz

Sokakta İlahi Söyleyen 6 Yaşındaki Kıza Sözlü Taciz Kemalistlerin Çocuk Tacizi Skandalı: Sokakta İlahi Söyleyen…

13 saat ago
  • Gündem

Ali Rıza Demircan Hocamız 1 Mayıs Çarşamba Günü AKİT TV’ye Konuk Oluyor..

Ali Rıza Demircan Hocamız 1 Mayıs Çarşamba Günü AKİT TV’ye Konuk Oluyor.. Çarşamba Akşamları Fatih…

13 saat ago
  • Gündem

İstanbul’da 1 Mayıs Düzenlemeleri: Alternatif Güzergahlar Açıklandı

İstanbul Valiliği, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla kapsamlı trafik düzenlemeleri açıkladı. Kararlar, şehrin…

14 saat ago
  • Gündem

DÜNYADA ŞERİATLA YÖNETİLEN TEK ÜLKE İSRAİL’DİR!

Dünyada  Şeriatla Yönetilen Tek  Ülke İsrail'dir.. Yeryüzünde dini yönetim, diğer adıyla şeriatla yönetilen tek devlet…

15 saat ago
  • Ekonomi

Bakanlık Düğmeye Bastı: Tavuk Etine İhracat Sınırlaması Getirildi!

Son zamanlarda artan beyaz et fiyatları nedeniyle Ticaret Bakanlığı harekete geçti. Tavuk eti ihracatı aylık…

17 saat ago
  • Gündem

Columbia Üniversitesi ile Eylemci Öğrenciler Arasında Uzlaşı Sağlanamadı

Columbia Üniversitesi ile eylemci öğrenciler arasında uzlaşı sağlanamadı.. Columbia Üniversitesi'nde Filistin Protestoları: Uzlaşı Sağlanamadı, Öğrencilere…

18 saat ago