islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4948
EURO
34,9777
ALTIN
2.439,12
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Para Değirmeni

Para Değirmeni
27 Haziran 2022 12:19
A+
A-

Hürriyet yazarı Mehmet Soysal’ın kaleme aldığı, ”Para Değirmeni” yazısını siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.

Cervantes’in ‘Don Kişot’ romanında yel değirmenlerine savaş açan şövalyesini anlattığı günleri sanki yeniden yaşıyor gibiyiz…
Çünkü küresel efendiler piyasaya sürdükleri yalanları gerekçe gösterip savaşıyor, savaştırıyor…

Kimileri yalanlara karşı, küresel efendilere karşı duruş sergileyerek ülkelerini, milletini ve topraklarını savunmaya çalışıyor…
Ve kimileri de Don Kişot gibi her gün bir yerlere savaş açıyor…

Yazar Mustafa Özel romanın son bölümünü hüzün ve öfke içinde okuduğunu belirtiyor ve diyor ki:…
– Gönlü bu denli yüce bir meczubu, giderayak akıllandırmanın manası var mı?

Dünyanın her yerinde milletler devletini kutsallaştırdı…
– Devletler için ise milletlerin pek de bir önemi yoktu…
Gün oldu birilerine düşman ettirilip savaşa gönderildi…
– Gün oldu savaştırdıklarıyla kendileri barışıp dost oldu.
– Tarih boyunca millet dedikleri ve büyük kalabalıklardan sayılan çoğunluk; devletler için sadece asker, işçi, öğrenci, memur yani personeldi…
Ya da çalışıp kazanıp vergi verendi…

Edinburgh ve Londra’da eski kaleleri ve mezarlıkları gezerken diğer yandan İngiltere’nin yeni Genelkurmay Başkanı Patrick Sanders’in sözleriyle savaşların tarihini bir kez daha hatırlıyorum…

– Eski mezar taşlarında ise ölenlerin hayat hikâyelerini, kahramanlıkları ve de başarılarını okudukça Dostoyevski’nin Stepançikovo Köyü romanında bir generalin mezara gömüldüğü gün aklıma geliyor…
Diyordu ki:
– Mezar, içinde generalin de yüze yakın kölesinin bulunduğu, birkaç toprak sahibine ait Kiniyazyovka adlı harap bir köyde yapıldı.
– Beyaz mermer taşına ölenin zekâsı, yeteneği, ruh asaleti ve nişanlarıyla, askerliğini öven yazılar yazıldı…

Her savaş büyük bir fitne ve çığırtkanlıkla başlıyor ve sonra tüm dünyanın yaşayacağı bir felakete dönüşüyor…
Ve her savaşın ardında da kahramanlar türetiliyor…
– Yaşarken insanlık için barışçıl ve daha iyi şeyler yapmak varken anlamsız savaşların kahramanı olabilmek uğruna dünyayı ateşe verenler sonra da mezar taşlarına methiyeden ibaret destan yazdırıyor…

‘Don Kişot’ların sayısı azalıyor…
Lakin savaş azgınları ise kalabalıklaşıyor…
Mezarlar doğruları söylese de mezar taşlarında sayısız yalan yazıyor…
Gün geçtikçe her şeyin ve herkesin para değirmenlerine çalıştığını fark ediyoruz…
Yel değirmenlerine savaş açanların sayısı işte bu yüzden azalıyor…

 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.