islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3654
EURO
34,9610
ALTIN
2.325,42
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu

Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu
Şaban DOĞAN

Tartışma programlarını sevmiyorum ve seyretmiyorum. “Münazara” formatında olduğu iddia edilen ve münazara formatında da olması gereken bu programlar, “Ben seni nasıl madara ederim” veya “Benin söylediklerimi kabul edeceksin, etmezsen kalkar seni döverim haa” formatına evriliveriyor. Kavgalar, gürültüler, stüdyoyu terketmeler, bu programlarda hemen hemen hergün rastladığımız sıradan durumlar haline geldi.

Bu sebepledir ki, tartışma programlarını seyretmeye veda edeli çok oldu.

Siz, deist olabilirsiniz, ateist olabilirsiniz veya şu anda uygulanan jakoben laiklik’i de savunuyor olabilirsiniz. Hatta başka bir “İzm’in” peşinden çoşku ve heyecanla gidiyor da olabilirsiniz. Ama bu, sizin İslam düşmanlığı yapmanızı, dini değerleri altüst etmek için gayret sarf etmenizi gerektirmemeli. Eğer gayret gösteriyor, halk benim fikirlerimi benimsemeli diyerek, kültürümüzü yerle yeksan etme niyeti taşıyorsanız, ya kafanızda bir problem vardır ya da peşinden gittiğiniz “İzm’leriniz” de bir sakatlık vardır.

İnsanların pandemi sebebiyle bunaldığı, özellikle küçük esnafın ekonomik yönden sıkıntılara maruz kaldığı bir dönemde, akşamlayın, bir de kelli felli adamların TV ekranlarında ki kısır döngüye girerek yaptıkları tartışmalar, tek kelimeyle kabak tadı verdi artık.

Kaldı ki, bu tartışma programları yayınlandıktan sonra da, orada söylenilen düşüncelerin yansıması olan sözler orada kalır diye düşünmeyin. Eğer söylediğiniz sözler, Ali Rıza Demircan hocamın makalesinde tanımladığı gibi hurafecilerin, seksüel prodüktör’lerin, poposu taharetsizlerin, cenabet heriflerin, zinacıların ve eşcinsellerin hoşuna gitmezse, daha sonra da linç girişimine tabi tutulma ihtimaliniz çok yüksek. Aynı Prof. Dr. EbuBekir sofuoğlu hocamız gibi… 

Toplumumuzun bir kültür emperyalizmine maruz kaldığı bir ortamda, EbuBekir Sofuoğulu hoca gibi olaylara İslami perspektiften bakmaya çalışan insanların, söyledikleri sebebiyle daha sonra linç girişimine tabi tutulması, hiçbir insani değerle bağdaşmaz. Bu açık ve net bir şekilde, “Sen bunları beyan edemezsin, bizim, ahlakı sükuta uğratmaya çalıştığım bir ortamda tekerime taş koyamazsın, kültür emperyalizmi için yıllarca çalışarak geldiğimiz bu noktadan bizi geri çeviremezsin” demektir.

Zina ve fuhuş konusunda istatistikler ortada iken, cinsel deneyim yaşının 16-17’lere indiği bir ortamda ve özellikle cinsel yönden insanın duygularının tavan yaptığı üniversite çağlarında, nefsine yenik düşen evlatlarımızın ahlaki yönden sıkıntı yaşadığını dile getirmek, bir ünüversite hocasının işi değilse, kimin işidir acaba? Kaldı ki EbuBekir Sofuoğlu hoca, sadece bunları söylememiş, derse girme oranlarının düştüğünü, Ünüversitelerin olduğu bölgelerde Kütüphanelerin, laboratuvarların çoğalması gerekirken, ahlaki değerlerin zaafa uğradığını beyanla, zina’nın çoğaldığı mealinde sözler sarfetmiştir.

Güya tefsir profösörü olan ve “Kuran Allah kelamı olamaz” diyecek kadar ileri giden bir insana ses çıkartmayanlar, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini bu olaya tıkayanlar, söz konusu milli ve manevi değerleri savunan muhafazakâr bir hoca olunca, hemen linç girişimine başlıyorlar.

Daha dün denecek bir tarihte, 28 Şubat’ın borazanlığını yapan, başörtülülere fahişe diyen ve başörtülüleri rot balans makinasına takıp döndüreceksin diyecek kadar işi ileri götürerek her türlü iğrençliği ve hakareti yapmayı kendinde hak görenler, bugün Sofuoğlu hocayı linç girişimine tabi tutuyorlar. Yazıklar olsun! Gerçekleri göremeyen gözlerinize, hakikatleri duyamayan kulaklarınıza ve idrak edemeyen kalplerinize de yazıklar olsun…

Ne buyuruyor yüce rabbimiz?

“Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmış olduk. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” Enfal Suresi 179)

 EbuBekir Sofuoğlu hocamızın önceki videolarını bularak biraz izledim. O videolarda da hoca, İslam’a karşı olan ve Müslümanlara hakaret etmeyi kendinde hak olarak gören insanların cenazelerinin, “nasıl yaşadılarsa öyle gömülsünler” anlayışıyla camiye getirilmesine karşı olduğunu beyan etmiş. Anlaşılan o ki, hocanın haklı bir serzenişi ve haklı bir talebi olarak gördüğümüz bu isteğini, içine sindirememiş gafiller, şimdi çıkarak hocayı son söylemiyle vurmaya çalışıyorlar. Osmanlı Tarihi Hocası olan Sayın Sofuoğlunun, kurtuluş mücadelemiz hakkında ki bazı söylemleri de bu işin tuzu ve biberi olsa gerek. 

Bu gafillerin anlayacağı dil ile konuşayım. Yemezler! EbuBekir Sofuoğlu hocamızı da size yedirtmezler.

Hülasa;

Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu hocamızın malum sözlerinin altına imzamı atıyorum. “Sen de kimsin?” diyenlerede; “Nemrut’un ateşine ağzıyla su taşıyan karınca misali, tarafım belli olsun” diyorum.

Sizler daha, batı batı diyerek batırdığınız ve hezeyana sürüklediğiniz İslam Âlemi’nin hesabını vereceksiniz. Ne zaman ve nerede mi?

“Ahiret hayatında, terazisi, mikrometrenin milyarda biri kadar bile şaşmayan yüce Rabbimizin huzurunda”      Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Yazarın diğer yazılarını aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.mirathaber.com/author/sabandogan/

Yorumlar
  1. Hakan Oğuz dedi ki:

    Ebubekir Sofuoğlu hocamızın serzenişinde anlaşılmayan bir konu yok. Asıl bu işlerden sorumlu dekan ve rektörler neden seslerini cikartmiyorlar, seslerini yükseltip yapılan ahlaksizliklari dile getirmiyorlar. Çünkü konforizm var hepsinde. Bağımsız bir düşünce yapıları bile yok maalesef. Tek yaptıkları iş maaşlarını çekip kutlamalara katılmak. Yazık, gerçekten bir nesil çöplük oluyor.