islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,7447
EURO
36,6156
ALTIN
2.959,21
BIST
9.886,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
12°C
İstanbul
12°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
14°C
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Açık
16°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

RTÜK’ün Ahlak Koruma Misyonundaki Çifte Standardı

RTÜK’ün Ahlak Koruma Misyonundaki Çifte Standardı
28 Kasım 2024 14:06
A+
A-

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), “Arka Sokaklar”, “Deha”, “Sahipsizler” ve “Yabani” dizilerini “program durdurma” cezasına çarptırdı.

Evet, doğru duydunuz! Dört dizi, RTÜK’ün çifte standartlı ahlak koruma misyonunun kurbanı oldu. Ama burada bir soru var: RTÜK gerçekten toplumun ahlakını mı koruyor, yoksa iktidarın çıkarlarını mı kolluyor? Bu kısa yazımda bahsedeceğim bu konu, tam bir komedi filmi senaryosu gibi!

Uzun zamandır gündüz kuşağı programlarında ahlaki olmayan içeriklere göz yuman RTÜK, diziler üzerindeki baskısıyla tutarsız bir yaklaşım sergiliyor. Yani, gündüzleri Ahlak Nizamını korumak için kolları sıvamayıp kahve içen RTÜK, akşamları ‘Arka Sokaklar’da cinayet işlenirken kolları sıvıyor. Özellikle gündüz kuşağındaki programların, halkın dikkatini ekonomiden uzaklaştırıp, gerçek sorunları unutturuyor. Oysa diziler, toplumsal gerçekleri yansıtan ve izleyicilerin farkındalığını artıran önemli içeriklerdir. Örneğin, “Sahipsizler” dizisi, aslında Sahipsiz Ahlakın bir belgeseli!

Gündüz kuşağı programları, ahlaki, geleneksel, kültürel ve manevi değerleri zedelerken, RTÜK bu duruma sessiz kalıyor. Türkiye’nin cemaat, vakıf ve tarikatların etkisi altında olduğu bir dönemde, bu tür içeriklere müdahale edilmemesi dikkat çekici. Son dönemde “Arka Sokaklar” dizisindeki “Narin Cinayeti” ve suça bulaşmış bir cemaatin işlenmesi gibi hassas konular ve “Deha” dizisinin kara para aklama temalı bölümleri, bu yapımların neden istenmediğini sorgulatıyor. Yani, “Deha” dizisinde kara para aklanırken, RTÜK’ün aklı neredeydi? Belki de ‘Kara Para’yı izlerken telveli kahve içiyordu!

RTÜK’ün muhalif kanallara yönelik ceza politikası, hükümetin medya üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor. Gündüz kuşağındaki ahlaksızlıklara göz yuman RTÜK’ün kapatılması gerektiğini savunuyorum; bu denetimin sorgulanması ve hükümet destekli kanalların gündüz kuşağı programlarının dokunulmazlığının altı çizilmelidir. Hükümetin medya üzerindeki baskısı, toplumsal eleştiriyi bastırma çabası olarak belirginleşmektedir.

Örneğin, geçmişte Suriye için “cihat” çağrısı yaparak Türkiye’de asker toplamış bir IŞİD üyesinin bir TV’de yer aldığı ve yaptığı açıklamaları için ceza verilmemesi, bu çifte standartları gözler önüne seriyor. Yani, ilgili TV deki bu durum, RTÜK’ün “Ahlak Koruma” misyonunun ne kadar komik ötesi olduğunu gösteriyor!

Çarşıda, pazarda, kafelerde, geçmişin tek kanallı sansürcü dönemine yapılan göndermeler, bugünün medya çeşitliliğinin toplumsal algı üzerindeki derin etkilerini vurguluyor. Gençliğimizde sadece siyah beyaz bir kanal vardı; şimdi ise medya çeşitliliği, toplum üzerindeki etkisini artırıyor. Sabah ve gündüz kuşağı programlarının toplumun gerçek sorunlarını göz ardı ettiğini ve izleyicileri pasivize ettiğini düşünüyorum. Yani, sabahları kahvaltı yaparken izlediğimiz programlar, aslında ahlak iflasının en güzel örnekleri!

Sonuç olarak, RTÜK gibi kurumların toplumun gerçek ihtiyaçlarına ne derece hizmet ettiği mutlaka sorgulanmalıdır. Toplumun ahlakını koruduklarını iddia eden RTÜK, aslında ahlakın erozyona uğradığı bir ortamda, medyanın doğru olması gereken asli rolünü sorgulamaktan kaçınıyor. Medya içeriklerinin toplumsal yapı üzerindeki etkisi ve bireylerin düşünce dünyasını nasıl şekillendirdiği, gelecekteki tartışmaların odak noktası olmalıdır.

Demem o ki, RTÜK’ün “ahlak koruma” misyonu, aslında bir komedi filminin ön senaryosundan farksız! Hadi gelin, bu absürt durumu birlikte yine de gülümseyerek izleyelim ki, belki kendilerine çeki düzen verirler!

SADİ ÖZGÜL

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.