islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5752
EURO
35,0138
ALTIN
2.432,68
BIST
9.773,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Salat ve Selam

Salat ve Selam
30 Aralık 2019 13:12
A+
A-

Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, insanlık tarihinin en yüksek şahsiyetidir. Bu, kuru ve indî bir iddia değildir. “Sallallahu aleyhi ve sellem” dua cümlesidir. Çoğu tefsir kitaplarında, bütün hadis kitaplarında ve nice dinî kitapta Onun adı anılınca bu dua cümlesi zikredilir. O “âlemlere rahmet olarak gönderilen” yüce şahsiyet buna layıktır.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, salat ve selam ifadesi olan bu dua cümlesi Kur’an’ı Kerîmin âmir hükümlerindendir. Ancak bizde batı hayranlığından kaynaklanan ve batı kültüründen çok etkilenen çok insanımız vardır. Bunu, dünyanın ilgisini çekmiş bir gelişme ile anlatmak öncü bilgi olacaktır. Amerikalı bilim adamı Prof. Michael Hart dünya çapında ilgi uyandıran bir tesbitte bulunmuştu. Prof. Michael Hart “Tarihteki Yüz Büyük İnsan” adı ile yayınladığı kitabında Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi Yüz ünlü insan listesinin başında kayetmişti. Yıllar sonra bir ödül töreni için Kahireye davet edilir.

“Prof. Michael Hart’a, kitabın ilk yayınlandığı tarihten on yıl sonra, Kahire’de çağırıldığı ödül töreninde, El-Ahram Gazetesi muhabirince sorulan; “kitabınızın yayınlanmasının üzerinden 10 yıl geçti. ‘100 ünlü insan’ adlı kitabınızda birinci yeri Hz. Muhammed’e s.a.v. ayırmıştınız, hâlâ bu görüşünüzde ısrarlı mısınız?” şeklindeki soruya şu cevabı vermiştır; “Bu sayı 200-300’e bile çıkarılsa Hz. Muhammed’in s.a.v. listenin başındaki yeri sabittir.” Devamla; “Ben ünlüleri incelerken bazı sabit kriterler ortaya koydum. Bunlardan biri de, ünlülerin insanlık tarihinde bıraktıkları geniş ve derinlemesine izlerdir. Benim, ünlülerin en ünlüsü olarak Hz. Muhammed’i s.a.v. tercihim ise, O’nun hem peygamberliği, hem de dinî ve dünyevî seviyede fevkâlâde başarılı olmasıdır.

İnsanlık ahlâkî, felsefî ve hukukî olarak İslâm’dan daha mükemmel bir din görmemiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.)’in vefatından sonra da İslâm, dünyanın doğusunda ve batısında yayılmaya devam etti. Dünyada hâlâ birçok insan kalpleriyle ve akıllarıyla İslâm’a yöneliyor. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) davet ettiği din, 14 yüzyıl önce medeniyetin ve kültür merkezlerinin dışındaki bir bölgede doğmuştu. Ve zor şartlar altında yol aldı. Buna rağmen İslâm, dünyanın her yönüne yol buldu. Ve inanıyorum ki Hz. Muhammed gibi, her yönüyle mükemmel bir insan, bir daha dünyaya gelmez…”

Bu görüşü savunan daha nice batı bilim ve devlet adamı vardır. Her şeye rağmen biz Kur’an gibi bir Kitab’a bakacağız, esas delilleri ondan alacağız. Kur’an delilleri her kes için mükemmel delillerdir. Kur’an delilleri ile beraber sünnet delilleri de vardır. Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i Peygamber olarak gönderen Kâinat mülkünün sahibi Cenabı Hak buyuruyor ki: Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel örnek vardır. (Ahzab:33/21)

O, öyle bir örnektir ki, bir günde kıldığı beş vakit namazda en az kırk defa kendine salat ederdi. Bir o kadarda Rabbi Allah Teâlâ’dan kendini bereketlendirmesi için dilekte bulunurdu. “Salli ve bârik” dualarını okurdu. Onun için Rabbimiz Allah Teâlâ: Her kim Peygambere itaat ederse muhakkak Allah’a itaat etmiş olur. (Nisâ: 4/80) buyurur.

Şimdi Rabbimiz Allah Teâlâ’nın, peygamberimize “salatü selam” ile ilgili olarak bizatihi emrini okuyunca mesele daha netleşecektir. Andolsun ki, Allah ve melekleri, Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de O’na salât edin ve çokça selam edin. (Ahzab:33/56) Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem de buyurur ki “Yanında benim adım anılıp da bana salavat getirmeyenin burnu yerde sürtülsün.” (Hâkim ve Tirmizi) Kesin olarak bilindiğimiz ve verdiğimiz ahid; Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin adı anıldığında duyan her müslüman’ın salavat getirmesi ihmal edilmez görevi ve vefa borcudur.

Bir kahvenin kırk yıl hatırını sayan insanlar, ebedi hayatını kurtarmaya vesile olan Resûlullah sallallahu ve sellem’e elbette minnettarlık duyacak, adını duyunca engin hürmet ve sevgiyle Ona salavat getirecek, böylece gösterdiği bu bağlılıkla da Onun şefaatine de nail olacaktır.

Aklını kullanan, Onu gerçekten seven kadirşinas insanlardan kim bu müjdeyi kaçırmak ister? Allahumme sallı ve sellim âlâ Muhammed! Esselamu aleykum. 

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.