Öncesi olmakla birlikte resmi olarak 1948 yılında başlayan İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulmü, tarihin tozlu raflarında bulabiliyoruz.
İsrail’in Gazze’’de başlattığı soykırım bütün dünyanın gözleri önünde cereyan ederken, işin en acı tarafı ise, ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinin Soykırıma destek vermesi…
Maalesef ülkemizde bulunan Siyonist kafalı insanlar da, orada çocukların, kadınların ve masum halkın katledilmesini ve Soykırıma girişilmesini görmezden gelerek “Ama…” diye başlayarak kurdukları cümlelerde, İsrail’in yanında Filistinli kardeşlerimizin karşısında olduğunu beyan etmekten çekinmiyorlar.
Hz. Yakup (as)’ın dördüncü oğlu Yahuda soyundan gelen Yahudiler, M.Ö 1234 tarihinde Mısır’dan Filistin’e gelmişlerdir ve geldiklerinde Filistinliler bu topraklardadır. Ancak Yahudiler, yapı itibarıyla kaynaşık bir millettir. Kendi Peygamberlerine dahi ihanet eden ve öldüren bir millettir Yahudiler. İşte bu gerçeği yüce rabbimiz Kur’an-ı Keriminde şöyle buyuruyor:
“Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça, kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah’ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır. Hepsi bir değildir; Ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okurlar.” (A’li İmran 112-113)
Tarih boyunca yersiz ve yurtsuz yaşayan Yahudiler, aynı peygamberlerine ihanet ettikleri gibi sığındıkları milletlere de ihanet etmeyi ihmal etmemişlerdir. M.Ö 1234 yılında Mısır’dan gelerek Filistin topraklarına sığınan Yahudiler, Roma İmparatoru Adrian (M.S 117-138) tarihlerinde yine kendilerine yakışanı yapmışlar ve ayaklanmışlardır. Bu ayaklanma üzerine Kral Adrian, Kudüs’ten Yahudilerin temizlenmesini emretmiş ve Yahudilerin çoğu Kudüs’ten göçmesi neticesinde, Filistin topraklarında çok az sayıda kalmışlardır.
Bu şiddetli darbe neticesinde Yahudi din adamları inzivaya çekilmiş, daha sonrasında ise “Talmud” isimli düzmece intikam kitabını yazmışlardır. Güya bu intikam kitabı, Tevrat’ın tefsiri niteliğindedir ve günümüzde de birçok Yahudi, Tevrat’tan önce Talmud’a itibar etmektedir.
Yahudi din adamları tarafından yazılan Talmud’un kısa özeti ise maalesef şudur:
*Tanrı Yahudilere diğer milletleri sömürme hakkı tanımıştır.
*Tanrı nezdinde Yahudiler, meleklerden daha sevimlidir.
*Yahudi olmayanlar ise domuz ve köpek mesabesinde hayvan konumundadırlar.
Yahudilerin güya üstün bir ırk olduğundan hareketle yazılan Talmud, bugün dahi Siyonistlerin baş ucu kitabı olarak kabul edilmektedir ve şu anda ki, israil’in Filistin’de giriştiği katliam da bunun göstergesidir.
İsrail devleti, okullarda uyguladığı müfredat programı ile çocuklarını, “Ateist ve Siyonist” bir çizgide yetiştirmektedir. “Kutsal Savaş” sloganıyla yetiştirilen İsrail’in çocukları, okullarda “Eski Ahit’in yeşu bölümünü” okuyarak hayata hazırlanmakta, dolayısıyla da “ele geçirilen ülkelerde erkekler ile birlikte kadın ve çocukların da kılıçtan geçirilmesi ve katledilmesini öğrenmektedirler.
Böylece İsrail’de her çocuk, İslam ve Müslüman düşmanı olmaktan da öte insanlık düşmanı olarak yetişmektedir.
Siyonist düşünceye sahip kafalar öyle bir işler ki, yeri geldiğinde kendi ırkını dahi katletmekten çekinmezler. Gelin bu konuya yakın tarihimizden bir örnek vermeye çalışalım
Osmanlı Devletini yıkmak ve İsrail Devletini kurmak için çıkartılan 1. Dünya savaşından sonra, 1917 Yılından 1948 Yılına kadar İngiliz yönetimine geçen Filistin topraklarında, İsrail’in Devlet kurabilmesi için Yahudi nüfusuna ihtiyaç vardı. Bütün cazip çağrılara rağmen Yahudiler, Filistin topraklarına gelmiyordu. Bu çağrılar neticesinde Filistin’e ancak 150 Bin kişi gelmişti.
Aslında Hitler’in Yahudi katliamının perde arkasını da bu gerçek yatmaktaydı. Avrupa’da ki Yahudiler, bu katliamdan korktukları için Filistin topraklarına gelmeye başladılar ve nüfusları 900 Bine ulaştı. Orada ki demografik yapıyı bu şekilde değiştirmeyi başaran para babası Siyonistler, ancak bundan sonra İsrail Devletini kurduklarını açıklayabilmişlerdir.
Hülasa Yahudiler’in, Vaad edilmiş topraklara kavuşabilmek, zeytin dağında Süleyman Mabedini üçüncü kez inşa edip buradan tüm dünyayı yönetmek hayalleri için yapamayacakları hilekarlık, sahtekarlık ve düzenbazlık yoktur. Bugün İsrail’in Filistin topraklarında giriştiği soykırımın da temelinde bu gerçekler vardır.
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
Şaban DOĞAN
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ