Şüpheli yangınlar bireysel sosyal rahatsızlıkların bir tezahürüdür

Değerli okuyucularım;

Manevî/meta-fizik konulara meraklı bir sosyal bilimci olarak edindiğim şahsî tecrübelerimden yola çıkarak, bir evde “anlamsız bir şekilde” sık sık yangın olayları meydana geliyorsa ihtimal dâhilinde bunun başlıca üç sebebi olduğunu söyleyebilirim:

‘Değerli okuyucularım;

1.) Nesnelerin alevlenip birden yanacak hâle gelmesi, haricî fizikî etmenlerin elverişli şartlar bulmasından dolayı meydana gelebilir. Bu alan, daha çok fen ve tabiat bilimleri alanında uzman olanları ilgilendirir.

2.) Yangın hadiseleri, kontrol dışı eylemlere geçmiş olan art niyetli gayri-müslim cinler tarafından tezgâhlanmış olabilir. Bu alan, daha çok ilahiyatçılarımızı ilgilendirmelidir.

3.) Beşerî hayatımızın reel sosyo-ekonomik ve buna bağlı olarak insanlarımızın farklı davranış kalıplarını da göz ardı etmeden bu gibi yangın olaylarının bilinçli bir şekilde bazı psiko-sosyal sorunları olan bir kişi tarafından da tertiplenmiş olabilir

Müsaade ederseniz ben yukarıdaki habere bağlı olarak bu olayın cinlerle ve fizikî etmenlerle hiç ilgili olmadığını düşündüğüm için, 3. ihtimal üzerinde durmak isterim. Ama bunun için polisyer anlamda değil de daha çok sosyal araştırmacı rolümle biraz dedektiflik yapmak mecburiyetindeyim. Beni daha iyi anlayabilmeniz ve ateşi yakan kişiyi birlikte daha kolay bulabilmek için de sizlere bazı bilimsel ipuçları vereceğim.

Piromani: Yangın Çıkarma Rahatsızlığı

İlk önce yangın çıkan evde veya çevresinde bu eylemi yapan bir şüphelinin olduğunu düşünmeliyiz. Sosyal araştırmacı olarak samimî gayemiz, zanlı konumunda olabilecek şahıslarla görüşmek, şüpheli ve çelişkili davranışlar içinde bulunan şahsın eylemi gerçekleştiğine dair gönüllü itirafını almak, zanlıyı adlî kurumlara teslim etmek yerine ilk önce kişinin eylemlerinin perde arkasındaki psiko-sosyal sorunları tespit etmek ve en nihayetinde kişinin normal hayatına dönmesine yardımcı olmaktır.

Aslında kolayca itirafta bulunan böyle bir kişinin genelde piromaniye yani yangın çıkarma dürtüsüne bağlı bir hastalığa yakalandığını söyleyebiliriz. Böyle bir kişi, yangın çıkarmaktan dolayı hiçbir maddî kazanç peşinde olmadığı ve hiçbir ideolojik/siyasî mesaj vermek istemediği halde niçin bu eylemi ikide bir hayata geçirmek ister? Bunun genelde iki sebebi var: Ya kişi, doğabilecek feci akıbetini hiç düşünmeden sorumsuzca bu eylemi gerçekleştirirken haz/keyif alır ya da içinden çıkamadığı bir sorununu belki de bu yolla çözebilirim umuduyla küçük çapta bir girişimde bulunur. Haberin içeriğinden öyle anlaşılıyor ki buradaki olay da daha çok “sosyal piromani” kapsamına girmektedir.

Sosyal piromanilerin geçmişine baktığımızda bu kişilerin rahatsızlıklarının daha çocukluk/gençlik yıllarında başladığını tespit edebiliriz. Evden veya okuldan kaçmalar, başkalarından şiddet görmeler, içine kapalılık, öfkesini idare veya ifade edememe, anti-sosyal temayüller, travmatik olaylar yaşamış olmak gibi emareler bu kişilerin ortak özellikleridir.

Ders Alınması Gereken İki Örnek Vakıa

Bundan birkaç yıl önce benzer bir olay benim ilçemde (Taraklı) yaşanmıştı. Evin birkaç gün içinde birçok yerinde yanık izleri ortaya çıkmıştı. Bu olaydan sonra biz şunu öğrendik: Ateşin nasıl meydana geldiği ile ilgili teknik araştırma, aslında bir hedef sapmasıdır. Yani bu yaklaşımla sorunun asıl kaynağı çözülememişti. Doğru yaklaşımın hane halkından kimin ve niçin bu eylemi gerçekleştirmiş olabileceği idi. Bu olayda bakıma muhtaç ve-fakat huysuz kayınvalidesinin evinde oturup bütün gün ona bakmak mecburiyetinde kalan gelin, nesneleri gizlice yakmıştı. Sebep neydi peki? Suçu cinlere atarak, hane halkını korkutmak ve böylece kocasını başka bir eve taşınmaya razı etmekti. İnsanlarımız birbirleriyle konuşamadıkları ve anlaşamadıkları için, sorunlarını çözmek için böyle garip yöntemlere başvurmak mecburiyetinde kalabiliyor bazen.

Diğer benzer bir olay da Siirt”te yaşayan bir aile ile ilgiliydi (Yıl: 2012). Buna göre bu aile, tuhaf ve ilmen izahı mümkün olmayan fizik ötesi şeylerle karşılaşıyormuş. Evde kullandıkları eşyalar, kendi kendiliğinden yanıyormuş. 4 kez evlerini değiştirmelerine rağmen nesnelerin birden alev alması devam ediyormuş. Bu şekilde 300 defa yangın çıkmış. Vali bile bu duruma şaşırmış ve çaresizlikten”Gerçekten fizik ötesi bir olay” demiş. Müftü bey de gayri ihtiyari olarak bu işin arkasında cinlerin olabileceğine işaret etmiş. Daha da ilginç tarafı ailenin 5. sınıfta okuyan kızlarının kullandığı eşyaların okul sınıfında da yanmış olması idi.

Gazetede o kızın yüzündeki kaygılı ve mutsuz ifadelerini gördüğümde bir gazete aracılığıyla bunu köşeme taşımıştım ve “Bir çocuk gelişim uzmanının o çocukla bir saat sohbet etmesi aslında yeterlidir. Daha sonra ise Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü devreye girip aileye psiko-sosyal ve ekonomik destek sağlamalıdır.”demiştim. Belki de bu yazım üzerine Siirt Valiliği ailenin durumunu inceletmek üzere bir bilim heyeti oluşturmuş ve eve monte edilen kameraların sayesinde küçük çapta oluşan yangın olayları bu süreçte sadece üçe düşürülmüştü. Bunlar da kameraların olmadığı bölümlerde gerçekleşmişti. Ve tecrübelerimizden hareketle işaret ettiğimiz gibi ailenin mutsuz çocuğun üzerinde çakmak bulunmuştu. Mesele böylece açığa çıkmıştı.

Velhasıl

Aile içi psiko-sosyal ve maddî sorunlarımızı veya komşuluk ilişkilerimizi koruyucu sosyal ve manevî desteklerle çözemediğimiz müddetçe, ezilmiş ve sorunlu insanlarımız, akla gelmeyecek yöntemlerle yetkili kurumlara aslında “Bize Yardım Ediniz” içerikli sosyal mesajlar vermeye devam edecektir. O halde Edremit’te meydana gelen bu olayın da aydınlığa kavuşabilmesi için, ilahiyatçı, psikolog, psikiyatrist ve(ya) sosyal hizmet uzmanından meydana gelen acil müdahale ekibi oluşturulsun. Mirat-Haber olarak bizler de bu olayın takipçisi olacağız.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi