islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5885
EURO
34,8412
ALTIN
2.508,17
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

Susuzluk konusunda sorumlulara feryadımız var

Susuzluk konusunda sorumlulara feryadımız var

Ali Rıza Demircan

Aziz Peygamberimiz “Hepiniz yöneticisiniz ve hepiniz yönetimi altındakilerden sorumlusunuz” buyurur. Ne var ki biz insanlar denemeye uğratılmak üzere iradeli ve sorumlu bir varlık olarak yaratıldığımız için öncelikli olarak Rabbimize karşı sorumluyuz.

Sorumluluk Nasıl Gelişir?

Yaratanımızın varlığımıza kodladığı değerler yozlaştırılmadığı sürece seküler /laik eğitimle bile sorumluluk duygularımız geliştirilebilir. Ancak gerçek anlamda sorumluluk Allah’a ve âhiret hayatına imanla ve Allah’ın huzurunda sorgulanacağımıza; Cennet ile mükâfatlandırıp Cehennem ile cezalandırılacağımıza imanla pekişir.

Ne derece bilinçli olursa olsun insan sorumluluk konusunda sürekli olarak uyarılmaya muhtaçtır. Kur’an-ı Kerîm’de Yüce Rabbimizin, evrensel elçisi kıldığı Peygamberimizi sürekli olarak uyarması, sorumluların uyarılması gereğini örneklendirmektedir. Rabbimiz, örneğin Ahzab sûresinde şöyle buyurur:

“ Ey Peygamber! Allah’ın koyduğu ölçülere ve yasalara aykırılıktan korun, kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır.
 Rabbinden sana vahyedilen emirlere ve yasaklara uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Allah’a güven. Vekîl olarak Allah yeter.” (Ahzab 33/1-3)

Allah şanını artırsın Peygamberimiz, özellikle Rabbinden aldığı “Emrolunduğun gibi dosdoğru yaşa” emrinin omuzlarını çökerttiğini, söyler. (Hûd 11/112)

Çünkü diğer bütün insanlar ve peygamberler gibi o da sorgulanacaktır:

Kendilerine peygamber gönderdiklerimizi de mutlaka sorguya çekeceğiz, peygamber olarak gönderdiklerimizi de sorumlu tutacağız.” (Araf 7/6)

Rabbimiz tarafından uyarılan Peygamberimiz de müminleri uyardığı için bazı sahâbiler, sorumluğunu göze alamadıkları için kendilerine teklif edilen görevleri kabul etmemişlerdir.

Yaşadığımız dönemde genelde âhiret sorumluğu taşınmadığından makamlar için derin hırslar gösterilmekte ve yıkıcı rekabetler yaşanmakta ama üstlenilen sorumlulukların gereği yapılmamaktadır. Yapılmadıkça da dünya hayatımız zaafa uğramaktadır. Âhiret hayatımızda ise sonuçlarını mükâfat ve ceza olarak göreceğimiz ayrıntılı bir sorgulama bizi beklemektedir.

 Sorumluluk Konusuna Niçin Değindik

Biz daha önce iki makale yazarak Kur’an zaviyesinden su konusuna dikkatleri çekmeye çalışmıştık.

Susuzluk tehlikesi sebebiyle konuyu yeniden ele alma, genelde hepimize ve özelde sorumlulara sorumluluklarını anlatma gereğini duyduk.

Yaşadığımız Tecrübeler

1945 İstanbul Kasımpaşa doğumluyum. 1960 sonrasında evimize sakalarla su taşındığını hatırlarım. 1985’li yıllarda Emirgan’daki evimizi yaptırırken komşum merhum Cafer amca gelerek “oğlum aman evine su deposu yaptır” diyerek beni defalarca uyardı. Niçin bu kadar ısrar ettiğini Nurettin Sözen döneminde anlayabildim.

Susuzluk nedeniyle bidonlarını alan ve su dağıtan tankerlerin yanında uzun kuyruklar oluşturan İstanbullular gibi biz de , saatlerce bekledikten sonra bidonlarımıza doldurabilir olduk. Ama su faturaları dolu dulu gelirdi.

İstanbul’un İki Aylık Suyu Kaldı

İnandırıcı görüntülü haberlere göre nüfusu 15 milyonu aşkın olan İstanbul’un iki aylık suyu kaldı. Medyada bilgilendirme var. Bazı sivil kişiler ve örgütler uyarılar yapıyorsa da seçilmiş ve atanmış yetkili sorumlulardan henüz bir ilgi ve uyarı yok.

İnanınız uykularım kaçıyor. Siyasi kadrolar bana güven vermiyor? Ankara konuya el atmış görünmüyor, İBB yönetimi de Edirne Belediye başkanı gibi “felaket kapımızda” deyip feryat ederek uyarıda bulunmuyor.

Orta ve uzun vadede yapılması gerekenler planlanmalıdır. Ama tehlike kapıya dayandı.

Susuzluk Xovid 19’dan da yıkıcıdır. Suya dayalı hijyen yoksa maske ve mesafeyi koruma ile yüzeysel olarak bile mücadele edilemez.

Görebildiğim kadarıyla Covid 19 konusunda duyarsız olan insanlarımız su konusunda da vurdum duymaz. Su israfı devam ediyor.

Her derecede sorumlularımız bizlere bilgi vermelidir. Gerekiyorsa ki gerekiyor su kısıtlamasına gidilmelidir. Birbirimizi su israfından sakındırmalıyız. İsraf her zaman ve her yerde haram ise de özellikle günümüzde gereksiz su harcamanın israf ve tehlikeye atılmak olarak büyük günahlardan olduğunda şüphe edilmemelidir. İlgililer Diyanet İşleri Başkanlığı ve İstanbul Müftülüğü ile irtibata geçmeli, hutbe okutulmalı, su israfı konusu, kul hakkı içeren günahlardan olduğu beyanıyla minarelerden duyurulmalıdır.

“İstanbul’u Tanrı Susuz Kıldıysa”

Nurettin Sözen kendisini savunduğu bir söyleşide “İstanbul’u Tanrı susuz kıldıysa yerel yönetim ne yapabilirdi?” diye sorarak kendisini aklamaya çalışır.

Gerekli atılımlarla depolama ve su kaçaklarını giderme gibi önlemleri alan yönetimler için Nurettin Sözen’in sözlerinde hakikat payı vardır. Çünkü bulutları, rüzgarları görevlendiren ve yağmurları gönderen, böylece canlıların ve toprağın muhtaç olduğu suyu lütfeden Rabbimizdir. O, Kendisi dışında hiç bir gücün bize su getiremeyeceğini soru yönelterek şöylece bildiriyor:

 “ Ne dersiniz? Yeraltı ve yer üstündeki tüm sularınız büsbütün çekilip batıp gitse, Allah’tan başka size kim su getirebilir?” (Mülk 77/30)

Biz Müstahakız da…
Biz insanlar Rabbimizi ve onun Kur’ânî buyruklarını dışlayarak yaptığımız zulümler ve işlediğimiz günahlar sebebiyle cezalandırılmaya müstahak oldu isek de Rabbimiz Sabûr’dur/Çok çok sabırlıdır. Bize dönüş yaparak hak ve halk insanı olma fırsatını vermektedir. Üstelik Onun rahmeti olan yağmurları yağdırtacak beli bükük yaşlılar, engelliler, masum çocuklar, çaresiz hayvanlar ve böcekler var. Kaldı ki Kur’ân’ın açıklamasına göre Allah’a ve onun kudreti, rahmeti ve bilgisine iman; adalet, merhamet ve yardımlaşma gibi hayırlar bereketli yağmurlara, inkâr, zulüm, sömürü ve sosyal adaletsizlik türü isyanlar da kuraklığa sebeptir.

Rahmet Eylemle Gelir

Çöl yaşamında İsrail oğullarının acil gereksinimi olan suyu isteyen Hz. Musa’ya Rabimiz “asanı taşa vur” buyurdu. İçmek ve tedavi olmak için ihtiyaç duyulan su için de Hz. Eyyub’a “ayağıyla yere vurması” emredildi. (Bakara 2/60; Sâd 38/42)

Muhtaç olduğumuz su için biz de eyleme geçmeliyiz ama suyu tabiattan değil Rabbimizden bilmeli ve beklemeliyiz. Çünkü yağmur da sorumlu bir kuldur. Emredildiği şekilde azalır ve çoğalır. Rahmet veya azab olur.

Yağmurda Sorumlu Kuldur

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in seçkin arkadaşlarından Hz. Enes şöyle anlatıyor:
Bir topluluk halinde Peygamberimizle beraberdik. Yağmur başlayınca Peygamberimiz vücudu ıslanıncaya kadar elbiselerini sıyırdı. Biz de sorduk:

Ey Allah’ın Elçisi Niçin böyle yaptınız? Şöyle buyurdu:

– Henüz yağan ve yağmakta olan bu yağmurun Allah ile sözleşmesi yenidir. (Bu sebeple onunla kucaklaşmak istedim.) (Muhtasar S. Müslim Ho:448)

Bulutlardan indirilirken varlık kazanan yağmurların doğasına da gerekli bilgiler kodlanmakta, görevlerine yönlendirilmektedir.

Allah’ın rahmeti olarak bizler için yaratılan yağmurlar, yağmurlar kadar olsun Rabbini tanımayan insanlar için azaba da dönüşmektedir.

Önlemlerimizi alarak, su israfından korunarak, faiz ve zina gibi günahlarımıza tövbe ederek, yoksullarımıza yardımlarımızı artırarak ve dualarımızla yağmurlar isteyerek Rabbimizin rahmet kapısını çalarsak susuzluk musıbetinden kurtulabiliriz. Çünkü şanı yüce olan Allah Rahmeti sınırsız bir Rab’dir.

Yazarın diğer yazılarını aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.mirathaber.com/author/alirizademircan/

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.