İran’ın Ebtekar gazetesinin yayımladığı habere göre, İran İçişleri Bakanı, Tahran’daki hava kirliliğinin her yıl 5.000’den fazla cana mal olduğunu duyurdu. Bu inanılmaz rakamın Covid-19 ve trafik kazalarına bağlı ölümlerden “çok daha yüksek” bir oran olduğu belirtiliyor.
Tahran’daki hava kirliliği, Çin’in başkenti Pekin ve Pakistan’ın Karaçi kentinden daha yüksek oranda olduğu belirtiliyor. Tahran’da evlerin ısıtılmaya başladığı her yılın Ekim ve Mart ayları arasındaki kirlilik, şehrin üzerinde kalın bir duman tabakası oluşmasına sebep oluyor.
Diğer yandan bu yıl Tahran’da hava kirliliği seviyesi sonbaharın başından bu yana önemli ölçüde arttı. ISNA haber ajansının bildirdiğine göre, başkentin hava kalitesi sonbaharın ilk haftasında dört gün boyunca “sağlıksız” olarak sınıflandırıldı.
Önceki yıllarda Tahran’ın elektrik santrallerinde akaryakıtın yakılması ve eski araçlarda düşük kaliteli benzin kullanılmasından kaynaklanan kirlilik, yetkilileri başkentteki okulları kapattıracak kadar zor durumda bırakmıştı. Özellikle astım ve akciğer hastalığı olan Tahranlıların bu mevsimlerde sokağa çıkmaları onlar için ölüm anlamına geliyor. Ancak ekonomik koşullar insanları çalışma zorunda bıraktığı için insanlar hastalıklarına bakmadan sokağa çıkarak işlerine gitmek zorunda kalıyorlar.
Bu arada muhafazakar bir milletvekili olan Zohre Elahian geçtiğimiz günlerde, iddiasını destekleyecek kaynak sağlamadan motosikletlerin Tahran’daki hava kirliliğinin yüzde 30’una neden olduğunu iddia etti.
Son yıllarda İsfahan, Meşhed ve Tebriz gibi diğer büyük İran şehirleri de artan hava kirliliği nedeniyle çevresel bir krizle karşı karşıya kaldı.
Resmi verilere göre, her yıl İran’ın büyük şehirlerinde hava kirliliği nedeniyle 40.000’den fazla kişi ölüyor ve çevre krizi Tahran’da 2,6 milyar dolarlık mali zarara neden oldu.