islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4948
EURO
34,9777
ALTIN
2.439,12
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Tükürükten Hastalık Teşhisi… 

Tükürükten Hastalık Teşhisi… 
16 Şubat 2022 17:03
A+
A-

Tükürük bezleri tarafından salgılanarak ortaya çıkan tükürük, yiyecekleri nemlendirme ve yutulmalarına yardımcı olması dışında hastalıkların teşhisi için de oldukça önemli. Hindistan’da yapılan araştırmaya göre tükürükteki maddelerin pek çok hastalığın tanısında yardımcı olabileceği ortaya çıktı. Peki tükürükten hangi hastalıklar teşhis edilebilir? Evde yapacağımız basit bir tükürük testi, hastalıklar hakkında bilgi verebilir mi? Uzmanlar açıkladı.

İnsan vücudu günde yaklaşık 1 ya da 2 litre arasında tükürük üretiyor. Bu sıvıyı ortaya çıkaran da tükürük bezleridir. Her gün ürettiğimiz tükürüğün içinde ise 700’den fazla mikroorganizma ile ürik asit gibi maddeler bulunuyor.

Ürik asit ise kanda bulunan pürin maddesinin, yani yiyecek ve içeceklerdeki kimyasal bileşiklerin parçalanması sonucunda ortaya çıkıyor. Son birkaç yıldır bilim dünyası da tükürükteki tüm mikroorganizmalara ve ürik asite yoğunlaşmış durumda. Çünkü tükürük, içinde barındıklarıyla hastalıkların teşhisinde kan kadar önemli… En son Hindistan’daki Datta Meghe Tıp Bilimleri Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının gerçekleştirdiği çalışmada ise vücuttaki hasarlı ya da ölü hücreler tarafından üretilen ürik asit miktarının; şeker hastalığı, demans ve kanser dâhil 10’un üzerinde hastalıkla ilişkili olduğu ortaya çıktı.

Çalışmada, anormal derecede fazla olan ürik asit seviyelerin; yüksek tansiyonu, kalp ve kan damarları ile ilgili hastalıkları, kanser ve Tip-2 diyabete işaret ettiğinin altı çizildi. Düşük ürik asit seviyesi de depresyon, anksiyete ve parkinson hastalığı ile ilişkilendirildi. Daha önce de Kanada Alberta Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalışmada, tükürükte bulunan bazı özel bileşenlerin Alzheimer hastalığını gösterebileceği belirlenmişti. Sağlıklı kişilerle, hafif bilişsel sorunlar yaşayan ve Alzheimer’a yakalananların tükürük örneklerini karşılaştıran araştırmacılar, tükürükteki bileşenlerin farklılık gösterdiğini gördü.

‘TÜKÜRÜKTEN HIV VE BÖBREK HASTALIKLARI DA SAPTANABİLİR’ 

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum İstanbul Tıp Fakültesi’nde görevli İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, “Datta Meghe Tıp Bilimleri Üniversitesi’nde tükürük testinden bazı tetkiklerle ileride yaşayabileceğimiz hastalıkların bulanabildiği üzerine çalışmalar yapılması çok kıymetli bir durum” dedi ve tükürükten elde edilen bulgularla teşhis konulabilecek hastalıklarla ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Tükürük kolay elde edildiği için çeşitli hastalıkların tanısında rahatça kullanılabilir. Zaten son dönemde de bilim dünyası, bu konuya önem vermiş durumda. Örneğin böbrek fonksiyonlarının iyi bir göstergesi olan üre ve ürik asit, tükürükte rahatça saptanabilir. Bu nedenle böbrek rahatsızlıklarıyla ilgili tükürükten bilgi sahibi olunabilir. Ayrıca tükürükten Sjögren hastalığı (Ağız ve göz kuruluğu) HIV ve hepatit virüsleri saptanabilir. Hatta tükürükte insülin seviyesi de görülebilir.”

İç hastalıkları Uzmanı Dr. Aytaç Karadağ ise özellikle ürik asitin bu noktada çok önemli olduğunun altını çizdi ve ekledi:

Ürik asit proteinlerin böbrek yoluyla atılması gerekir. Ama böbreklerin atabileceğinden fazlaysa maalesef böbreklerde birikip böbrek taşına, kemik-eklem sisteminde birikip gut hastalığına, kalp damarlarında birikip kalp krizine neden oluyor. Son yıllarda erken ölüm belirtisi olarak da kabul ediliyor. Hatta 2018’de yayınlanan hipertansiyon dergisinde yapılan bir araştırma, yüksek ürik asit düzeyine sahip kadınların yüksek tansiyon geliştirme olasılığının iki kat daha fazla olduğunu, erkeklerin ise yüzde 37 daha fazla risk taşıdığını ortaya koydu

 

 

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.