islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4020
EURO
34,8136
ALTIN
2.435,15
BIST
9.983,28
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
15°C
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
19°C
Cuma Hafif Yağmurlu
18°C

Uzman İsimden Korkutan Fay Uyarısı: Çok Sayıda Aktif Fay Var

Uzman İsimden Korkutan Fay Uyarısı: Çok Sayıda Aktif Fay Var
7 Aralık 2021 14:05
A+
A-

Son dönemde Doğu Anadolu Bölgesinde meydana gelmeye başlayan depremlerin Van çevresinde deprem üretme potansiyeline sahip aktif faylardan kaynakladığını Elazığ Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercan Aksoy, söyledi.
Prof. Dr. Ercan Aksoy’dan gelen son dakika deprem uyarıları ve kritik fay hattı noktaları:

“Bölgedeki çok sayıda aktif fayın var”

Bölgede meydana gelen depremlere dair değerlendirmede bulunan Anadolu Su Altı Araştırmaları ve Sporları Derneği (ASAD) Bilim Kurulu ve Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, bölgedeki çok sayıda aktif fayın varlığına dikkat çekti.

“Ülkemizdeki depremlerin yoğun olarak meydana geldiği bölgelerden biri de son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz Van ilinin de içinde yer aldığı Doğu Anadolu sıkışma bölgesidir” diyen Aksoy, sözlerini şu şekilde devam etti:

“Bu bölge, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay zonlarının birleşme noktası olan Karlıova’nın (Bingöl) doğusunda kalan bölgeyi kapsar. Bu alana neden sıkışma bölgesi deniyor? Çünkü güneydeki Arabistan Levhası (jeolojik olarak Batman ve daha güneyindeki düzlük alanlar Arabistan Levhası’dır) ve Anadolu Levhası (Siirt’in Baykan ilçesinden itibaren kuzeye doğru olan dağlık alanlar) arasında bir yakınlaşma vardır ve bu yakınlaşmayı karşılamak üzere yerkabuğunda çok sayıda fay gelişmiştir. Bu yakınlaşma devam ettiği için de faylar hareket etmekte ve depremleri meydana getirmektedir.

1900-2020 yılları arasında büyüklüğü 5.5’ten fazla olan, hasar yapıcı ve yüzey kırığı meydana getirmiş toplam 25 depremin meydana geldiği dikkate alındığında, deprem aktivitesinin oldukça yüksek olduğu söylenebilir. En güneyde yer alan Bitlis Bindirme Kuşağı üzerinde 6 Eylül 1975 tarihinde meydana gelmiş ve 2 bin 500’e yakın vatandaşımızın hayatını kaybettiği, büyüklüğü 6.6 olan Lice ve 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen Van-Erciş merkezli depremler, bu sıkışmanın neden olduğu bindirme fayları üzerinde meydana gelmiştir.

“Bölgede deprem üretme potansiyeline sahip çok sayıda aktif fay var”

Doğu Anadolu Bölgesinde meydana gelmeye başlayan depremlerin Van çevresinde deprem üretme potansiyeline sahip aktif faylardan kaynakladığına dikkat çeken Aksoy, “24 Kasım 1976 tarihinde meydana gelen 7.5 büyüklüğündeki Çaldıran-Muradiye depremi, 3 bin 840 kişinin ölümüne neden olmuştur. Bu faylar daha sonraki yıllarda da büyüklüğü daha küçük olan çok sayıda deprem meydana getirmiştir. En son 6 Aralık 2021 tarihinde saat 00.46’da meydana gelen ve merkez üssü Van Gölü içinde olan 4.9 büyüklüğündeki deprem de bu doğrultu atımlı faylardan biri üzerinde meydana gelmiştir. Bütün bu depremler, Van çevresinde deprem üretme potansiyeline sahip çok sayıda aktif fayın varlığını ortaya koymaktadır” dedi.

“Depremin afete dönüşmesini engellemeliyiz”

Anadolu Su Altı Araştırmaları ve Sporları Derneği (ASAD) Başkanı Mehmet Salih Aygün ise depremlerin afete dönüşmesinin engellenmesinin önemine dikkat çekti.

Dernek olarak bilim kurulu üyeleri ile birlikte ellerinden gelen çalışmaları yaparak sürece katkı sunmayı amaçladıklarını kaydeden Aygün, “Arabistan ve Anadolu levhaları arasındaki yakınlaşma ve bunun ortaya çıkardığı sıkışmaya bağlı olarak yeterli enerji biriktikçe, bu faylar deprem üretmeye devam edecektir. Ülkemizin bulunduğu jeolojik konumu değiştirmek mümkün olmadığına göre, yerleşme ve yapılaşma faaliyetlerimizi bu gerçekten hareket ederek planlamalı, bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesini engellemeliyiz. Özellikle de aktif faylar üzerinde kesinlikle yerleşim yapmamalıyız” diye belirtti.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.