islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3784
EURO
34,7278
ALTIN
2.432,91
BIST
9.984,70
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Hafif Yağmurlu
15°C
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
19°C
Cuma Hafif Yağmurlu
18°C

Veda Haccı ve Mesajları III

Veda Haccı ve Mesajları III
28 Haziran 2023 11:00
A+
A-

ALLAH’IN RESÛLÜ’NÜN ARAFAT HİTABESİ

“Hz. Âdem’in Çocuklarısınız!”

Ey İnsanlar!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir, zira hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Sizin, Allah katında en değerliniz O’nun yönlendirdiği gibi inanan ve yaşayanlarınızdır. Arap’ın, Arap’ın dışındakilere hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak ilâhî yasalara inanmada ve bu yasalara göre yaşamadadır.

Arafat’ta ibâdete durduğunuz bu gününüzün, bu ayınızın ve bu şehriniz Mekke’nin saygınlığı gibi (Rabbinize kavuşacağınız güne kadar) canlarınız, mallarınız da öylece saygındır, dokunulmazdır.

Kimin yanında bir emanet bulunuyorsa onu kendisine bırakana geri versin. Ey insanlar!

Müslüman, Müslümanın kardeşidir, böylece bütün Müslümanlar da birbirlerinin kardeşleridir. Kendisinin gönül rızasıyla verdiği dışında, hiçbir Müslümanın, kardeşinin hakkını alması doğru değildir. (Haklara tecavüz ederek insanlara ve ) nefislerinize zulmetmeyiniz.

Müslümanlar Birbirlerinin Kardeşidir”

Çok iyi bilmenizi isterim ki İslâm öncesi câhiliyesine özgü olan bütün uygulamalar ayaklarımın altındadır/yürürlükten düşürülmüştür.

“Faiz ve Kan Davaları Kaldırılmıştır”

(Özellikle) Câhiliyede güdülen kan davaları kaldırılmıştır. Hiçbir kişi, diğer bir kişinin işlediği suçtan ötürü cezalandırılmayacaktır. Güdülen kan davalarımız arasında ilk kaldırdığım da (amcam) Hâris oğlu Rebîa’nın çocuğunun kan davasıdır.

Allah, faizi yasaklamıştır. Bu sebeple faizli işlemler yürürlükten kaldırılmıştır; ancak anaparanız sizindir. Artık (faiz alarak) zulmetmeyecek, (faiz vererek de) zulme uğratılmayacaksınız. İlk geçersiz kılınan faiz de amcam Abbas’ın faiz alacağıdır.

“Kadınlar İçin Güzellikleri Öğütleyiniz”

Aman kadınlarınızla ilgili olarak birbirilerinize güzellikleri öğütleyiniz. Zira Allah’ın verdiği onay ve güvenceyle nikâhlayıp faydalandığınız kadınlarınız ilginiz ve korumanız altındadırlar.

Flört etmeleri-zina yapmaları dışında, onlara iyiliklerden başka bir şekilde davranmaya hiç mi hiç hakkınız yoktur. Eğer bu gibi hataları yaparlarsa, yalnız bu hatalarıyla ilgili olarak cinselliklerine ilgisiz kalabilir, yaralamayacak şekilde fiziksel etkilere maruz bırakabilirsiniz. Ama size karşı evlilik akdinin gereği olan bağlılığı gösterirlerse, sakın ha onlara karşı zarar verici, mutsuz kılıcı tavırlar sergilemeyiniz.

“Kocaların Ve Kadınların Birbirleri Üzerinde Hakları Vardır”

Onların üzerinde haklarınız olduğu gibi onların da sizlerin üzerinde hakları vardır Bu sebeple sizleri uyarıyorum:

Sizlerin kadınlarınız üzerinizdeki haklarınız, nefret duymanız gereken zinadan sakınmaları, istemediğiniz kişileri evlerinize almamalarıdır.

Onların sizin üzerinizdeki hakları ise onlara giyim-kuşam ve yeme-içme bakımından iyi imkânlar sunmanızdır.

Size öğütleri ve yasalarına uymanız halinde asla sapıklığa düşmeyeceğiniz İlâhî kaynağı; Allah’ın kitabı Kur’ân’ı bıraktım.

***

 -Salât ve Selam üzerine olsun- Aziz Peygamberimiz hitabelerinin sonunda Rabbinin katında kendisinin de sorgulanacağına işaretle şöyle buyurdu:

Rabbiniz tarafından benimle ilgili olarak da sorgulanacaksınız. Ne söyleyeceğinizi bilmek isterim.

 Sahâbîlerin Şahitliği

Bu sözlerine muhatap insanlar şöyle dediler:

Sana Rabbinden indirilen Kur’ân âyetlerini tebliğ ettiğine, görevini yaptığına, bize yürekten öğütler verdiğine şahitlik ederiz.

Aldığı cevap üzerine şehâdet parmağını göğe doğru yükseltip, insanlara doğru çevirerek şöyle buyurdu:

“Şâhid ol Allâh’ım! Şâhid ol Rabbim! Şâhid ol Mevlam![43]

***

Sevgili Peygamberimiz hitabesini bitirdiğinde henüz devesi üzerinde iken amcası Abbas’ın eşi Ümmül-Fazl’ın gönderdiği bir kadeh sütü insanların önünde içti. Böylece insanlar onun Arafat vakfesi sırasında oruçlu olmadığını anladılar.

ARAFAT’TA NAMAZ ve DUA

Konuşmasını tamamlayınca Allâh’ın Resûlü, devesinden indi. Bilal’e emredip ezan okuttu. Öğle ve ikindi namazları için Bilal’e ayrı ayrı kâamet getirtti, Öğle vaktinde öğle ile ikindiyi bir arada birleştirerek ve kısaltarak ikişer rekât olarak kıldırdı. Bu iki farz namaz arasında herhangi bir namaz kılmadı. Öncesi ve sonrasında da kılmadı.[44] Peygamberimiz tekrar devesine binerek vakfe yapacağı yere geldi. Kâbe’ye döndü, topluluğu önüne alarak güneş batıncaya kadar duâ etti. Duâda ellerini kaldırdı.[45]

İbn-i Abbas’ın anlatımına göre Rabbine şöylece de duâ etti:

Allah’ım! Sözümü işitiyor, yerimi görüyor, gizlimi ve açığımı da biliyorsun. Hiçbir işim sana gizli kalmaz Rabbim!

Allah’ım! Ben çaresizim, muhtacım, ürperiyorum, korkuyorum. Günahlarımı itiraf ediyor, aman diliyor ve yardım istiyorum. Bir yoksulun istediği gibi senden istiyorum. Günahlarını dile getiren bir zavallı nasıl yakarıyorsa ben de öyle yalvarıyorum. Huzurunda boynunu bükmüş, gözleri Senin için yaşla dolmuş, varlığından geçip secdelere kapanmış mağdur bir kul sana nasıl duâ ediyorsa ben de öyle duâ ediyorum.

Allah’ım! Ey istenenlerin en hayırlısı, ey verenlerin en cömerdi olan Allah’ım! Bana merhamet et. Beni sana yönelişten yoksul kılma; duâlarımın kabulünden yoksun bırakma.[46]

Arafat vakfesi sırasında Peygamberimize Mâide sûresinin üçüncü âyeti vahyedildi.[47]

Böylece insanlığın hayat düzeni kılınan İslâm Dîni’nin zirve noktasına ulaştırıldığı ve Rabbimiz tarafından Dîn olarak İslâm’a razı olunduğu açıklandı.

PEYGAMBERİMİZİN ARAFAT MÜJDELERİ

Allah’ın Resûlu Hz. Muhammed, bir ara haccın ana farzı olan Arafat vakfesinin hacılar için önemini dile getirerek de şöylece müjdeler verdi:

Allah’ın pek çok sayıda kulunu Cehennem ateşinden bağışladığı gün hiç şüphesiz Arafat’ta Vakfe yapıldığı Arefe Günü’dür. Allah, Arafat’ta bulunan kullarını rahmetiyle kuşatır. Onlarla meleklerine karşı iftihar eder. (İftiharına tanık kılmak için de Meleklerine şöyle) buyurur:

Bunlar ne istiyorlar?[48]

***

“Arefe Günü Geldiğinde Yüce Allah Rahmetiyle dünya semasını kuşatır. Arafat’ta toplanan kullarıyla Meleklerine karşı övünür de onlara şöyle buyurur:

-(Rahmetimi bilmedikleri ve azabımı görmedikleri halde) Uzak yerlerden yorgun argın ve üstü başı perişan bir şekilde yüksek sesle Telbiyeler getirerek rahmetimle kucaklaşmaya gelmiş olan kullarıma bir bakın. Onları bağışladığıma sizleri şahit tutuyorum.

Peygamberimiz müjdelerine şöylece de devam etti:

“Ey mü’minler! Şeytan Arefe günü Arafat’ta görüldüğünden daha aşağılık, daha bedbaht, daha perişan ve daha öfkeli hiçbir gün görülmedi.

Bunun sebebi Şeytan’ın Arefe günü ilâhî rahmetin Arafat’a yağdığını görmesi ve

Allah’ın -bağışlanması istenen- büyük günahları da bağışladığını bilmesidir.” [49]

İHRAMLI OLMANIN FAZİLETİ VE SORULAR

Peygamberimiz ve yüce ashâbı derin bir coşku ile Arafat vakfelerini sürdürürlerken topluluk içinden ihramlı bir zat bineğinden düşerek ölür.

Hz. Peygamber, iki parçalık ihram elbisesiyle kefenlenmesini, üzerine koku sürülüp kâfur saçılmamasını, başının ve yüzünün örtülmemesini emreder ve de şu açıklamayı yapar:

-Bu kişi kıyamet gününde (Lebbeyk Allâhümme lebbeyk…) diyerek Telbiye getirir olduğu halde diriltilecektir.[50]

 

[43] Peygamberimizin Veda haclarında Arafat ve Mina’da yaptığı konuşmalar için Bak: İbn Hişam es-Sîretün- Nebeviyye Haccetül Veda 4/248; Kâmil Miras, Tecridi Sarîh Heccetül-Veda 10/422… Müslim Hac Hn.1218. 1679, Ebu Davûd Hn. 1905; Tirmizî Hn.3087;İbn Mace Hn.3055,Müsned 5/251.

[44] Ebu Davûd Menasik 57; Müsned 2/129

[45] Nesâi 5/254

[46]Mecmeüz-Zevâid 3/252

[47] İbn Kesir Maide 3

[48] İbn Mace Hn.3014; Müslim Hac 79

[49] Mişkâtül-Mesâbih Hn.2600-1

[50] Buharî Hn.1851;Nesâi 5/144

 

ETİKETLER: Manşet, veda haccı
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.