islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5798
EURO
34,9832
ALTIN
2.425,63
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
18°C

Yanlış Değersayım İle Yanlış Para Sistemini Zorluyoruz

Yanlış Değersayım İle Yanlış Para Sistemini Zorluyoruz
22 Ekim 2018 07:32
A+
A-

Gerek İslami, gerekse insani değerlere bakışlarımız, finansal değerlere bakışımızı kapsamıyorsa, finansal değerlerimizle örtüşmüyorsa değersayımlarımızı gözden geçirmekten başkaca bir seçeneğimiz yok demektir. Hele hele, bir de finansal değerlere yüklenen anlam, sosyal değerlerimizi şekillendiriyorsa; vay halimize.

Bunun için ekonomi, finans ve maliye yönetimimiz genel siyasetimizden daha öncelikli hale gelmiş ve alarm vermektedir. Çünkü; ekonomi dediğiniz şey, içinde, rızka ulaşabilmenizde olmazsa olmaz kurallar manzumesini barındırır. Bu kuralları gerek fıtri, gerekse islami kodlarınıza aykırı biçimde kodlarsanız hem bu dünyada hem de ebedi alemde kurtuluşa erenlerden olmanız mümkün değildir.

Huşu Kayması yaşıyoruz.

Elbette dini ritüellerimizin uygulanmasında şekilsel bir farklılık olmamıştır. Hatta cemaat olarak, saflarımızı daha da sıklaştırırız. Kıldığımız namazlarımızın verdiği huşu duygusunun ne kadarı kilitli ayakkabı dolaplarının verdiği rahatlıktan, ne kadarı da samimiyetimizdendir sorgusu bizleri vicdanen mutmain edebilmeli. Çok küçük nüansların toplumumuzu büyük felaketlerden mahfuz tutmasına vesile olabilme cüreti diyelim bu satırlara…

Huşu demişken, çok zaman çok kimseden ve kendimden şahit olduğum; elektrik, su, doğalgaz veya taksit ödemelerimizin neticesinde adeta meditasyon yapmışçasına rahatladığımızı bilirim. Huşu böyle, buna benzer bir şey olsa gerek. Paramı ödedikten sonra borcumu ödedim rahatlığıdır bu. Yani dünyalık borcumuzu öderken, finansal değerimiz azalırken huşu duyuyorduk. Haklı ya da haksız olmaksa; bu noktada çok da önem arz etmiyor. Buna, HUŞU KAYMASIdesek yanlış mı olur? En doğrusunu Allah Bilir.

İnsani ve İslami Değerlerimizi koruyabiliyor muyuz?

Fıtrat, insani değerlerimizin en ham halidir ve insanlığın sigortası, ölçüsühükmündedir. Bozulmamalıdır. Fıtratı bozucu uygulamalardan uzak durulmalıdır. Vahiy ise İslami değerlerimizin ölçüsü, temel direğidir. Omurgasıdır. Tebliğ ve insani ilişkilerimizle neslimizi hakka dayalı bir ilimle korumaya çalışırız. Bu bize Rabbimiz tarafından  verilmiş bir ödevdir, emirdir. Tıpkı; fıtrat ve vahiy gibi Para unsuru da hem mal, hem de finansal varlıklarımızı koruyucu bir ölçüolmalıdır. İçerisine kesinlikle FAİZ, VADE FARKI, ENFLASYON, SÜREKLİLİĞE DAYALI BORÇkarıştırılmamalıdır. Aksi halde ölçü bozulur. Ölçü bozulunca ibadetler ibadet olmaktan çıkar, dostluklar da dostluk olmaktan…

Hal böyle olunca eşyaya tasarruf etmemiz noktasında da aynı değersayım üzerinde bir paralellik olmalıdır. Moda tabirle Paradigma dediğimiz şey bu işte. Para ya da sahip olduğumuz finansal değerlerimiz bizler için çok kıymetli ve paylaşılmaz olurken, islami ve insani değerlerimizin muhafaza edilmesi de mümkün olmayacaktır.

Aramıza ördüğümüz DUVARLAR (Enflasyon, Vade Farkı, Faiz, Sürdürülebilir Borçlanma)

“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” Nahl Suresi Ayet: 90

Dostlarımızı, din  kardeşlerimizi, akrabalarımızı severiz elbette. İnsani ve islami açıdan güzel münasebetlerde bulunuruz. Değerlerimizi paylaşırız. Ancak finansal anlamda birimizin diğerine ihtiyacı düştümü hiç? Bilmiyorum ne kadarınız, ne kadarınıza şahit oldunuz…

Birçok cevabın ortak paydası, mazlum insanlarımızın zihninde adeta bir film repliği gibi kazılıdır. “Dostum, çok iyi, çok mümin bir kardeşimsin. Seni Allah rızası için çok severim. Ama korkarım ki bu dostluğumuz bozulmasın. Onun için ne sen benden borç istemiş ol, ne de ben senden bunu duymuş olayım.”

İşte duvar böyle birşeydir.

Milletimiz topyekün, İslami, İnsani ve Finansal Değerler paradoksu içerisindedir.
Bilim ve imanın ölçüsü nedir?

Hangi birinin içine, hangi değerimizden ne kadar, hangi miktarda karıştırmışız.

Duvarların dili olsa da anlatsa…

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.